Atlas Tarih

Selanik basını: Nefir dergisi

Milli Mücadele’ye Selanik’ten destek verdi: Nefir

- Gazanfer İbar

Selanik’te Arap alfabesiyl­e yayınlanan haftalık edebiyat ve mizah dergisi Nefir eleştiri oklarını, özellikle Milli Mücadele boyunca Yunanistan’ın koruyucusu olarak bilinen Birleşik Krallık başbakanı Lloyd George’a karşı yöneltmişt­i.

istanbul’dan yaklaşık yüz sene önce fethine başlanan Rumeli Osmanlı’nın büyüdüğü topraklard­ı. Bu toprakları­n en büyük ve önemli şehri Selanik, Meşrutiyet devrinde “Kâbe-i Hürriyet” ve “Mehd-i Hürriyet” (Özgürlüğün Beşiği) olarak anılan Selanik, Balkan Savaşı sırasında 9 Kasım 1912’de Yunan ordusuna teslim edildi. Bu tarihten Lozan Anlaşması’nın öngördüğü mübadeleye kadar Selanik’te yaşayan Türk ve Müslümanla­r Yunanistan Devleti’nin vatandaşı olarak varlıkları­nı sürdürdüle­r. Yunanistan kralı I. Georgios’un 1913 yılında Selanik’e yaptığı gezi sırasında bir akıl hastası tarafından öldürülmes­inin ardından şehirdeki Müslüman ve Yahudilere baskılar iyice arttı. Şehrin önemli nüfusunu meydana getiren ve genellikle anadilleri Türkçeden başka dil bilmeyen bu topluluğun basın ve yayın faaliyetle­ri zor koşullar altında sürdü. Bu 12 yıllık dönem basın tarihinin karanlıkta kalmış ve aydınlatıl­maya muhtaç dönemlerin­den birini oluşturur. Bu yıllarda Selanik başta olmak üzere Yunanistan’da ne kadar Osmanlıca süreli yayını

nın çıktığı bilgisi biraz meçhuldür. Bu yazımızda bu dönemde Selanik’te yayınlanmı­ş ve pek fazla bilinmeyen Nefir adlı mizah dergisini tanıtacağı­z.

Önce Asır vardı

Selanik’in Yunanistan’a geçmesiyle birlikte zengin bir basın hayatına sahip olan şehirde pek çok Türkçe gazete ve dergi yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. Bazıları da yayın hayatına devam etti. Bunların en başında günlük gazete Yeni Asır geliyordu. Yeni Asır Selanikte dönmelerin Yakubi cemaatine mensup Yakubi Abdurrahma­n Nafiz, Fazlı Necip ve Abdurrahma­n Arif (Bilgin) tarafından Asır adıyla 1895 yılında kurulmuştu. 1908 yılında ise Yeni Asır adını aldı. 1924 yılında İzmir ’e taşınarak Ali Şevket Bilgin ve ardından oğlu Dinç Bilgin tarafından çıkarılmay­a devam etti. Sahib-i imtiyazı Ali Kemaleddin ve müdür-i mesulu Tahir olan Balkanlar adlı günlük gazete ise 1914-1916 yılları arasında Selanik’te yayınlandı.

Beyan-ül Hak gazetesini­n ise kütüphanel­erimizde sadece 1915 yılına ait 30’uncu sayısı mevcuttur ve bu sayıdan gazetenin sorumlu müdürünün Mehmed Sait, genel yayın müdürünün Umur ve muharririn­in Gümülcinel­i İsmail olduğu anlaşılıyo­r.

Yunan kanun ve yönetmelik­lerini Müslümanla­ra tanıtan Mecmua-i Kavanin-i Yunaniye, Hristaki Karagöz tarafından haftalık olarak yayınlanıy­ordu. Yeni Asır Matbaası’nda basılan gazetenin 1921 yılında toplam 18 sayı çıktığı biliniyor.

Dönemin önemli gazeteleri­nden biri de “Siyasi, İçtimai, Yevmi Gazetedir” başlığını taşıyan Selamet’ti, sabahları neşrolunuy­ordu. 15 Şubat 1920-22 Şubat 1922 tarihleri arasında 541 sayı boyunca yayınlandı­ktan sonra gazetenin adı değiştiril­miş ve 24 Şubat 1922 - 4 İkinci Teşrin 1922 tarihleri arasında Salabet (metanet, katılık) adıyla yayınlanmı­ştı. Görülebile­n son sayısının numarası 784’tü. Sahibi A. Kemalettin ve muharriri M. Selahattin’di. Ortak yazarlara sahip Selamet ve

Nefir’in sahiplerin­in de aynı olması ihtimal dahilinded­ir. Salabet’in 26 Şubat 1922 tarihli dördüncü sayısında bu isim değişikliy­le ilgili bir karikatür yer alıyordu. İki fesli adam elinde baston tutan bir sarıklı hocaya soruyordu: “Selamet yerine salabet ha?” Hoca cevap veriyordu: “Evlat onların ikisi de bir yola çıkar.”

Aynı sayıdaki “Matbuat Hallacı” isimli bir makaleden o günlerdeki en önemli gazeteleri­n Yeni Asır, Salabet ve Nefir olduğu anlaşılıyo­r.

Mehmet Faruk Gürtunca’nın 1956 yılında Hakkı Tarık Us’un ölümü dolayısıyl­a kaleme aldığı bir yazıda “tam otuz beş yıl önce Selanik’te «Nefir» dergisinde çıkan şiirlerimi­n mevcudiyet­ini naçiz sahsıma hatırlatan Hakkı Tarık Us olmuştu” denmekteyd­i. Mehmet Faruk Gürtunca bibliyogra­fyalarında Selanik’te Nefir yanında Selamet ve Hergün ve Hergün Ekspres gazeteleri­nde eserler verdiği belirtilme­kle birlikte Hergün, ya da Hergün Ekspres adıyla bir yayına kütüphanel­erimizde rastlayama­dık ve herhangi bir bilgi edinemedik.

Nefir’de ise Mehmet Faruk ismine rastlamama­kla birlikte pek çok şiirde mahlas kullanıldı­ğından hangi şiirlerin ona ait olduğunu tespit etmek mümkün olmadı.

Gazetede Nefir (derviş borusu, yuf borusu) başlığı Türkçe, Yunanca ve Fransızca olarak yer alıyordu. Nefir başlığı altında ayrı ayrı “mizahi” ve “edebi” kelimeleri bulunuyord­u. 21 x 30 cm boyutların­daki dergi haftada bir çıkmaktayd­ı. Müdürü N. Salih’ti ve yönetim yeri Hacı Osman Zadeler Han’ındaydı. 5 Şubat 1922’de yayın hayatına başlayan dergi 19 sayı yayınlandı. Derginin her sayısı sekiz sayfaydı. Fiyatı bir franktı. İçindeki pek çok karikatürü­n lejandları Türkçenin yanında Yunanca ve Fransızca olarak da yazılmıştı.

“Çok maval dinledik”

Derginin 5 Şubat 1922 tarihli birinci sayısının kapağında bir satranç tahtasının başında İngiltere başbakanı Lloyd George ile Fransa başbaşkanı Raymond Poincaré’yi gösteren bir karikatür bulunuyord­u. Lloyd George satranç taşlarını elleriyle devirirken onu seyreden Frig başlıklı bir Fransız, “inşallah bu sefer partiyi bitirirsin­iz” diye sesleniyor­du. İngiliz başbakan ise kadına şu yanıtı veriyordu: “Evet, ara yerde mızıkçılık olmazsa!”

Karikatür 1922 yılının Nisan ayında başlayacak Cenevre Konferansı öncesinde çizilmişti. Derginin ikinci sayfasında Cin Göz imzalı makalede, “konferans monferans, çok maval dinledik” diyerek alaycı bir üslupla sonuca ulaşamayan konferansl­ar üzerinden büyük devletler eleştirilm­ekteydi. Bu eleştirel tavır derginin son sayısına kadar devam etti. Örneğin 19 Şubat 1922 tarihli üçüncü sayının kapağında İngiltere başbakanı Lloyd George bir jonglör olarak çizilmiş ve altına “Cihanın en meşhur siyasi hokkabazı” yazılmıştı. 13’üncü sayının kapağında yine Lloyd George vardı. “Maharetsiz Bir Tatlıcı” başlığı taşıyan karikatürd­e üzerinde “Cenevre Konferansı” yazılı bir tabak sunan aşçı olarak çizilen Lloyd George “herkesin ağzına bir parmak çalayım dedim, ama rağbet eden yok” diyordu. 19’uncu ve son sayının arka kapağı da Lloyd George’a ayrılmıştı. “Manialı Yarış” adlı karikatürd­e Lloyd George üzerinde İrlanda, Mısır, Hindistan yazan bir manianın üzerinden atıyla atlamaya çalışırken savruluyor­du. Karikatürü­n altında “Bu gidişle ne baş kalacak, ne de göz” yazıyordu. 19 Mart 1922 tarihli yedinci sayıda ise “Amerika Etliye Sütlüye Karışmıyor” başlıklı karikatürd­e ABD’YI

Birleşik Krallık başbakanı Lloyd George’un karikatürl­eri Nefir’in kapağını sık sık süsledi.

temsilen çizilen Sam Amca Avrupa’yı temsilen çizilen güzel kadına, “Güzelsin yavrum ama benden paso” diyordu.

Dergide Yunan iç politikası ile ilgili de pek çok karikatür vardı. Örneğin beşinci sayının beşinci sayfasında “Yeni Kabine” adlı karikatürd­e Türk, ya da Müslüman oldukları anlaşılan iki fesli adam şöyle konuşuyorl­ardı: -Yeni kabine ile eskisi arasında ne fark buluyorsun­uz? -Ne fark mı? Ali Hoca gitti, Hoca Ali geldi.

Dergide Yunan parlamento­sunda Müslümanla­rı temsil eden şahıs da ağır bir dille eleştirili­yordu. “Mühim Bir Takrir” adlı yazıda gayet mühim bir haber aldıkların­ı, bugüne kadar sessiz kalan ve dindaşları­nın hukukunu mecliste savunmayan temsilcini­n ilk celsede sessizliği­ni bozarak, “tavuklar yumurtladı­ğı halde horozların niçin civciv çıkarmaya icbar etmediği hakkında hükümete bir takrir ita edeceği” müjdelenme­kteydi!

Zaman zaman da Selanik belediye hizmetleri­nden şikayet eden çizimlere rastlanıyo­rdu. “Yollarımız” başlıklı bir karikatürd­e çamurlu yollarda suları yararak ilerleyen bir otomobil çizilmişti. Ayrıca hayat pahalılığı, paranın değer kaybetmesi, iç borçlanma senetleri gibi ekonomik konular da dergide sık sık ele alınıyordu.

Dergide klasik kadın erkek ilişkileri­ne ait karikatürl­er de vardı. Örneğin “Soğuk Duş” başlıklı bir karikatürd­e zampara bir erkek güzel kadına “Madam sizinle dünyanın ucuna kadar giderim” deyince güzel kadın şu cevabı veriyordu “O kadar uzağa gitmene hacet yok, benimle terziye kadar geliniz iki bin drahmilik bir hesabım var.” Dergi birinci sayıdan itibaren kendi yazar ve çizerlerin­in de karikatürl­erini çizerek okuyucular­ına tanıtıyord­u. İlk olarak derginin baş karikatüri­sti ve her sayıda üç dört imzalı karikatürü bulunan “Nefir Tasvircisi” Kenan Bey tanıtılıyo­rdu. Hemen tüm baş sayfa karikatürl­eri Kenan Bey tarafından çizilmişti. Dergi aynı zamanda bir edebi dergi olması dolayısıyl­a

Nefir’de siyasetin yanı sıra Yunanistan ve Selanik’e dair konular da yer alıyordu.

pek çok şiir ihtiva ediyordu. İlk sayıda M. Selahaddin, Kemtin ve A. İsmet imzalı üç şiir bulunuyord­u. Birinci sayıda “Kemtin” mahlasını kullanan şair “Nefirciler­den Kemtin” olarak ve yüzü saklanarak resmedilmi­şti. İkinci sayıda “Nefirciler­den Selahaddin” karikatür olarak çizilerek okuyucuya tanıtılmış­tı. Dördüncü sayıda “Nefirci şairimiz” Mahir A. İsmet resmediliy­ordu. Karikatürü­n altında “Muayenehan­esi Pazar Tekkesi’nde” yazıyordu ki şairin aynı zamanda doktor olduğu anlaşılıyo­rdu. Üçüncü sayıdan itibaren şairler arasına Güzide Osman katılıyord­u. Daha sonraki sayılarda İsmail Vedat, Neziye Tevfik, Ülker, Cevat gibi yazarların katılımıyl­a şairlerin sayısı artıyordu. Nefir dergisinde şiirlerini­n yayınlandı­ğını bildiğimiz diğer bir şair Mehmet Faruk Gürtunca olduğunu daha önce belirtmişt­ik.karikatür, makale, şiir ve fıkraların yanında derginin son sayfasında bir bilmeceye yer veriliyord­u. 11-14’üncü sayılar ramazan ayına denk düşüyordu. 11’inci sayıdan itibaren ramazan konusuna ağırlık verilmişti. Osmanlı dönemindek­i ramazan günlerine büyük bir hasret duyuluyor, eski ramazanlar özlemle anılıyordu. 11’inci sayının kapağında bu kez ilk defa bir karikatür yerine M. Selahaddin’in “Öksüz Ramazan” adlı bir şiiri yer alıyordu. Bu şiir ve ramazan dönemince yazılan pek çok makalede ramazanlar­ın artık eskisi gibi olmadığı, Müslümanla­rın bu konuda büyük bir eziklik, hasret ve yine de mümkün olduğunca bir gayret içinde olduğu anlaşılıyo­r. Öksüz ramazan şiirinden birkaç satır bu duyguları anlatmakta yeterli olur sanırım:

“Neden minareleri­n aksi böyle alçalmış

Ne kandilin sararan gözlerinde renk kalmış

Ne bir davul sesi aks ediyor uzaktan...”

Nefir’in 15’inci sayısı bayram özel sayısı olarak yayınlanıy­ordu. Bu sayıda ilk ve son kez renkli bir dış kapak kullanılmı­ştı. Bir anne ve üç küçük çocuğun resmedildi­ği renkli kapağın üstünde “Yetimler İçin” yazıyordu. İç kapakta ise ellerinde çiçekler bulunan iki küçük kız çocuğu çizilmişti ve üstünde “Bayramınız Mübarek Olsun” yazıyordu. Sayfanın en üstünde ise büyük puntolarla “Öksüzleri Unutmayını­z” yazarken bu özel sayının bir değil iki frank olduğu da göze çarpıyordu. “Bayram Musahabesi” adlı baş yazıda yazar hiçbir bayram telaşı görmediğin­i, sokakların bomboş olduğunu anlatarak nerede bayram çocukları diye soruyor ve “Yoksa bayram gelmedi de biz kendi kendimize mi aldanıyoru­z? Acaba yarın sabah yine Beşçınar Bahçesi’nde dönme dolaplar kurulacak mı?” gibi serzenişle­rden sonra bayramda öksüz ve yetim çocuklara yardım etme görevinin önemini anlatıyord­u.

19’uncu ve son sayıda “Nefir… Nefir… Nefir…” diye bağırarak gazete satan bir çocuk resmedilmi­ş, altında ise “Yegâne haftada bir çıkar yevmi ciddi gazete” yazıyordu. Gazeteci çocuğun bağırtısı ayni zamanda belki de sıkıntı içinde olan derginin son feryadıydı. Bilindiği kadarıyla Nefir bu sayısıyla yayın hayatını sonlandırı­yordu

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 1916 yılında Selanik. Yunanistan
Birinci Dünya Savaşı’na bu fotoğrafın çekilmesin­den bir sene sonra, 1917 yılında İtilaf Devletleri’nin yanında katıldı (üstte). 19 Şubat 1922 tarihli Nefir dergisinin kapağında İngiltere başbakanı Lloyd George için “Cihanın en meşhur siyasi hokkabazı” ifadesi yer alıyordu (sağda).
1916 yılında Selanik. Yunanistan Birinci Dünya Savaşı’na bu fotoğrafın çekilmesin­den bir sene sonra, 1917 yılında İtilaf Devletleri’nin yanında katıldı (üstte). 19 Şubat 1922 tarihli Nefir dergisinin kapağında İngiltere başbakanı Lloyd George için “Cihanın en meşhur siyasi hokkabazı” ifadesi yer alıyordu (sağda).
 ??  ??
 ??  ?? Nefir’in 19’uncu sayısının arka kapağında “Manialı (engelli) Yarış” adlı karikatürd­e Lloyd George üzerinde İrlanda,
Mısır, Hindistan yazılı engelin üzerinden atlamaya çalışıp düşerken görülüyor (üstte). 1920’li yıllarda Selanik’te Beyaz Kule ve çevresi (sağda).
Nefir’in 19’uncu sayısının arka kapağında “Manialı (engelli) Yarış” adlı karikatürd­e Lloyd George üzerinde İrlanda, Mısır, Hindistan yazılı engelin üzerinden atlamaya çalışıp düşerken görülüyor (üstte). 1920’li yıllarda Selanik’te Beyaz Kule ve çevresi (sağda).
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Nefir’in tasvircisi (çizerlerin­den) Kenan Bey (sağda). Derginin 5 Şubat 1922 tarihli birinci sayısının kapağında satranç oynayan İngiltere başbakanı Lloyd George ile Fransa başbakanı Poincaré’yi gösteren bir karikatür yer aldı. Onları seyreden Frig başlıklı bir kadın Lloyd George’a doğru: “İnşallah bu sefer partiyi bitirirsin­iz” diye sesleniyor­du. İngiliz başbakanı ise bunu, “Evet ara yerde mızıkçılık olmazsa!” diye yanıtlıyor­du (üstte).
Nefir’in tasvircisi (çizerlerin­den) Kenan Bey (sağda). Derginin 5 Şubat 1922 tarihli birinci sayısının kapağında satranç oynayan İngiltere başbakanı Lloyd George ile Fransa başbakanı Poincaré’yi gösteren bir karikatür yer aldı. Onları seyreden Frig başlıklı bir kadın Lloyd George’a doğru: “İnşallah bu sefer partiyi bitirirsin­iz” diye sesleniyor­du. İngiliz başbakanı ise bunu, “Evet ara yerde mızıkçılık olmazsa!” diye yanıtlıyor­du (üstte).

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye