Sekban, tüfenkdar, zaptiye, jandarma!
OSMANLI’DAN CUMHURIYET’E JANDARMA, SÜLEYMAN TEKIR, TIMAŞ YAYINLARI, OCAK 2020
Süleyman Tekir bu çalışmasında, Osmanlı İmparatorluğu’nda jandarmanın kuruluşundan Cumhuriyet’in erken yıllarına kadar bu teşkilatın geçirdiği safhaları ele alıyor. İlk bölüm, Kanuni Sultan Süleyman’ın 1529’da yayınladığı bir kanunnameyle güvenlik faaliyetlerinin ilk kez yasal zemine oturtulmasıyla başlıyor. Geniş topraklara sahip bir devletin tebaasını koruması, emniyet ve huzurunu sağlaması için merkeziyetçi yönetim anlayışı gerekiyor. Bu dönemde jandarma görevi yapanların unvanları çok çeşitli: Sekban, tüfenkdar, ferraş, kapıkulu, mübaşir, karakullukçu… Jandarmanın öncülü olan zaptiye teşkilatına geçiş ise, yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra olmuş.
Yabancılar dayattı
İkinci bölümde, Birinci Dünya Savaşı, Mondros Mütarekesi ve Milli Mücadele dönemi ele alınmış. Modern jandarmanın kuruluşunun yabancı devletlerin zorlamasıyla mümkün olabildiğini belirten Tekir, 1903’te Balkanlar’da Hıristiyan nüfusu koruma talebiyle İtalyan, Fransız, Rus ve Avusturyalı subayların teşkilatı yenileme girişimine başladığını belirtiyor. Kıyafetinden silahına kadar zaptiyeye modern bir görünüm kazandıran bu girişim başlangıçta Osmanlı bürokrasisince engellenmiş. Zamanla devletin gereksiniminin tam da bu olduğu anlaşılınca direniş de kırılmış. Teşkilat sonraki darbeyi, Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle, teşkilatın yarısı cepheye sürülünce almış. Kitabın son bölümünde ise Atatürk devrinde uzun savaş yıllarında yıpranan jandarmanın yeniden teşkilatlandırılması, Cumhuriyet jandarmasının kuruluş süreci ele alınmış.