Atlas Tarih

Doğru bilinen yanlışlar üzerine

Doğru bilinen yanlışları sağlam argümanlar­la düzelten ve okuyucuyu birçok konuda düşünmeye sevk eden Bunu Herkes Bilir adlı kitabıyla Emrah Safa Gürkan’ın bir tarihçi olarak önemli bir kamu hizmetini başarıyla yerine getirmiş olduğunu söyleyebil­iriz.

- n Mehmet Uğur Ekinci

Erken modern dönem Osmanlı-avrupa ilişkileri hakkında önemli çalışmalar­a imza atmış genç tarihçi Emrah Safa Gürkan, “popüler olanın kötü olmak zorunda olmadığı” düşüncesin­den hareketle yazdığı bu ilk popüler tarih çalışmasın­da akademik camiaya değil, genel okuyucuya hitap ediyor.

Piyasadaki birçok popüler tarih kitabının aksine bu kitabın derin ve gizli gerçekleri ortaya çıkarmak, kahramanla­rı yüceltmek, ya da “hainleri” deşifre etmek gibi iddiaları yok. Bununla beraber kitap, kamuoyunda doğru olduğu şüphe götürmeyen birçok bilgi ve yorumu hedef alması bakımından gayet sansasyone­l bir amaç taşıyor. Gürkan kitabında Osmanlı’nın batı karşısında neden geri kaldığı, reformları­n neden geciktiği, neden Amerika’ya gidilmediğ­i, matbaanın bu topraklara neden geç geldiği gibi bugüne değin sayısız kez tartışılmı­ş, fakat kamuoyunun zihninde cevapları hâlâ birkaç basmakalıp cümleden ibaret olan soruları ele alıyor. Bunu yaparken öncelikle popüler tarih metinlerin­de, sosyal medyada ve kahve sohbetleri­nde sık sık dile getirilen harcıâlem görüşleri ortaya atıyor, daha sonra onları tek tek sorguluyor ve nihayet bugün birçok tarihçinin bile peşinen doğru kabul ettiği birçok efsaneyi yerle bir ediyor.

Gürkan’ın bu kitabı, önceki iki kitabının aksine orijinal (birincil) bir araştırmay­a dayanmıyor. Kitabın akademik literatüre sunduğu yeni bir bulgu yok; zira yazar Osmanlı, Avrupa ve dünya tarihi literatürü­nde zaten mevcut olan bilgi ve görüşleri esas alıyor. Öte yandan kitap, fevkalade geniş ve güncel bir ikincil literatür kullanarak genel okuyucunun, hatta bu üç alanın tamamına hâkim olmayan profesyone­l tarihçiler­in dahi farkında olmadığı birçok bilgi ve yorumu bir araya getiriyor. Yazarın böylesine zor ve önemli bir işi üstlenmesi başlı başına takdiri hak ediyor. Kendisi kitabına Bunu Herkes Bilir adını vermiş; ama kitabın adı pekâlâ Bu İyiliği Başkası Yapmaz da olabilirdi. Çünkü dünya, Avrupa ve Osmanlı tarihi hakkında farklı dillerde yazılmış çok sayıda önemli çalışmayı okuyup hazmettikt­en sonra bunların argümanlar­ını genel okuyucunun anlayabile­ceği netlikte ve tek bir kitapta sunmak her tarihçinin teşebbüs, hatta “tenezzül” edeceği bir iş değil.

Kitapta oldukça açık ve keskin bir anlatım göze çarpıyor. Birçok yazarın siyaseten doğru görünmek, ya da bilgisizli­ğini örtmek gibi amaçlarla başvurduğu yuvarlak ve muğlak ifadelerle Gürkan’ın kitabında pek karşılaşmı­yoruz. Yazar özellikle tarihi kasten çarpıtanla­ra, veya yeterince bilgi sahibi olmadan “malumatfur­uşluk” edenlere karşı sözlerini sakınmıyor. Geçmişi görmek istedikler­i gibi görmeyi tercih edenlerden alacağı tepkilere aldırmadan tarihin ciddi bir disiplin olduğunu ve popüler algı ve yorumların ne kadar yaygın olurlarsa olsunlar, mutlaka bu alanın akademik süzgecinde­n geçirilmes­i gerektiğin­in altını çiziyor.

Gürkan’ın eleştirile­rinin odağında Osmanlı’nın “duraklamas­ı” ve “gerilemesi­ne” ilişkin zihinlere yerleşmiş basmakalıp ve yüzeysel açıklamala­r bulunuyor. Yazara göre Osmanlı’yı merkeze alarak yapılacak hiçbir

okuma, modern dönemin siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri dinamikler­ini anlamamız için yeterli değil. Zira erken modern dönemden itibaren dünya tarihinde baş döndürücü bir süratle yaşanan değişimler ve batı ile doğu arasında giderek derinleşen ekonomik ve teknolojik uçurum esasen batıda ortaya çıkan süreçlerin birer sonucu. Osmanlı’nın ise batı dışı toplumları­n birçoğunun yaptığı gibi bu gelişmeler­i dışarıdan izlemek, kendince tepkiler geliştirme­k ve bir noktadan sonra ona ayak uydurmaya çalışmakta­n başka elinden gelebilece­k pek fazla şey bulunmuyor­du.

Gürkan, modern dönemde Avrupa’nın gösterdiği gelişimin başlıca sebepleri arasında coğrafi konumunu ve siyasi otoritenin parçalı oluşunu sayıyor. Bilinen dünyanın bir ucunda, zenginlik kaynakları­ndan yoksun ve ticaret yollarında­n uzak yaşayan Batı Avrupalıla­rın gerçekleşt­irdiği denizaşırı seferler ve coğrafi keşifler kendilerin­i yüzyılları­n sefaletind­en kurtarmak, hatta hayatta kalabilmek için girişmek durumunda kaldıkları büyük çabalardan başka bir şey değildi. Avrupa’nın siyasi yapısında merkezi otoritenin Osmanlı gibi doğu devletleri­ne nazaran zayıf olması ise ekonomi, bilim ve kültür gibi alanlarda devletten bağımsız aktörlerin etkin olabilmele­rini ve birbirleri­yle eşit şartlarda rekabet edebilmele­rini sağlayarak kapitalizm­e uygun zemini hazırlamış­tı.

Yani batının ilerlemesi akılla ve planlayara­k “başlatılmı­ş” değil, uygun şartların varlığı sayesinde “başlamış” bir süreçti. Yazar, bu argümanlar­ını destekleme­k ve renklendir­mek adına akademik tarihçiler­in pek makbul görmediği “ya tersi olsaydı” tarzında karşı-olgusal zihin egzersizle­rine de sıklıkla başvuruyor. Kitabında sorduğu “Osmanlı Viyana’yı alsaydı ne olurdu?”, “Osmanlı Amerika’ya gitseydi ne olurdu?” gibi sorulara verdiği cevaplar ise genellikle pek bir şeyin değişmeyec­eği yönünde. Çünkü Gürkan’a göre bunların hiçbiri kapitalizm ve moderniten­in makro süreçlerin­i değiştirec­ek boyutta bir etki meydana getirmeyec­ekti.

Kitap her ne kadar genel okuyucuya yönelik olsa da popüler tarih metinlerin­de karşılaşıl­an en yaygın mantık hatalarınd­an biri olan basite indirgemec­ilikten olabildiği­nce uzak durmaya çalışıyor. Dünya tarihi perspektif­leri, tarihsel sosyoloji ve Annales Ekolü’nün geliştirdi­ği yaklaşımla­rdan etkilenmiş görünen yazar, tarihin karmaşık süreçlerle ilerlediği ve hiçbir sonucun tek bir sebebe bağlanamay­acağı varsayımın­ı benimsiyor. Böylelikle bilinen sonuçlara görece basit nedenler aramak yerine, tedriciliğ­i ve karmaşıklı­ğı öne çıkaran nasıl sorusuna ağırlık veriyor.

Bunu Herkes Bilir, okumaya fazla zaman bulamayan, bir kitap okuyup Osmanlı tarihi hakkında birçok şey öğrenmek isteyenler­in başvurabil­eceği en doyurucu kitaplarda­n biri. Osmanlı’ya özel merakı olanlar ise bu kitabı mutlaka okumalı.

 ?? ?? Jacobus Peeters’in 1683’teki Viyana Kuşatması’nı anlatan renkli gravüründe­n detay.
Jacobus Peeters’in 1683’teki Viyana Kuşatması’nı anlatan renkli gravüründe­n detay.
 ?? ?? EMRAH SAFA GÜRKAN, BUNU HERKES BILIR: TARIHTEKI YANLIŞ SORULARA DOĞRU CEVAPLAR (ISTANBUL: KRONIK, 2020).
EMRAH SAFA GÜRKAN, BUNU HERKES BILIR: TARIHTEKI YANLIŞ SORULARA DOĞRU CEVAPLAR (ISTANBUL: KRONIK, 2020).
 ?? ??
 ?? ?? Emrah Safa Gürkan
Emrah Safa Gürkan

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye