Mustafa Kemal’in raporu ve Enver Paşa’nın emirleri
Enver Paşa Gelibolu Yarımadası’na gelip, 3’üncü Kolordu komutanı Esat Paşa, Erkân-ı Harbiye reisi Kâzım Bey, Erkân-ı Harbiye reisi Fahrettin ve İsmet Bey ile birlikte bölgeyi teftişe çıktı; öğleden sonra Kemalyeri’ne gelerek muharebe durumunu inceledi. Enver Paşa’nın ziyaretinden sonra Arıburnu Cephesi’ndeki birliklerde önemli değişiklikler meydana gelmiş ve bunlar savaşın gidişatını büyük ölçüde etkilemiştir. 11 Mayıs ziyareti askeri harekât noktasında bazı sonuçlar da doğurdu. Özellikle 19’uncu Tümen komutanı Mustafa Kemal bu ziyaret hakkında şunları aktarır: “Öğleden sonra Başkumandan vekili paşa hazretleri maiyetiyle ve refakatlerinde Kolordu kumandanı, Ordu ve Kolordu kurmay başkanları olduğu halde Kemalyeri’ne gelerek muharebe vaziyetini incelediler. Bugün başlangıçtan itibaren Arıburnu Cephesi’nde cereyan eden durumu ve bu cephede bundan sonra tatbiki gereken hareket hakkındaki görüşlerimi hazırladığım (aşağıda özeti verilen) raporumla Kolordu kumandanlığına bildirmiştim: Arıburnu’ndaki düşmanı bir an evvel denize dökmek lazımdır. Bunun için: Arıburnu kuvvetlerini ağır topçu ile ve bir tümen taze kuvvetle takviye etmek icap eder. Boğazın emniyetle muhafazasından emin olmak için düşmanın çağırabileceği tahmin edilen yardım kuvvetlerine karşılık Maydos mıntıkasında kuvvetli ordu umumi ihtiyatı bulundurmak elzemdir. Arz ettiğim üzere hareket edilmediği takdirde başarı gelecekteki tecelliye bağlı kalır. Özellikle yakın mesafeden geceli gündüzlü tek tek bazı kısımlarla yapılan hücumlardan birinin başarılı olmasıyla düşman harp hattında büyük karışıklık ve firara yol açtırılıp, bundan hep birlikte istifade olunarak düşman üzerine atılmak. Düşman kumandanının, askerinin manevi kuvvetinin kırılmasından ürkerek kendiliğinden çekilmeye karar vermesi. Arıburnu Kuvvetleri kumandanı 19’uncu Tümen kumandanı Mustafa Kemal”
Mustafa Kemal, Başkumandan vekili Enver Paşa’ya cephedeki durum hakkında gerekli bilgiyi vermiştir. Enver Paşa bu sayede olayları daha iyi analiz etme olanağı bulmuş ve gerekli önlemlere ek olarak yeni düzenlemeler yapılmasını istemiştir. Bu denetleme gezisinin ertesi günü (13 Mayıs 1915) Başkumandan vekili Enver Paşa 5’inci Ordu Komutanlığı’na şu emri gönderdi: “5’inci Ordu komutan ve birliklerinin Tanrı’nın yardımıyla çok yakında kesin bir zafer kazanacaklarına dair güvenim daha ziyade kuvvet bulmuş olduğu halde avdet ettim. Gördüğüm hususlar şunlardır:
1
Kuzeydeki muharebe durumu son döneminde görünüyor. Bu durumun uzun süre devamı mümkün değildir. 2’nci Tümen gelince ve yakın mesafeden topçu ile iyi hazırlanırsa Tanrı’nın izni ile kesin sonuç sağlanır. Gördüğüm kadarıyla birliklerin yalnız piyade muharebesi yaptıkları, topçu ile piyadeyi yeterince birlikte kullanmadıkları kanısındayım.
2
Güney Grubu, kuzeyde sonuç alınıncaya kadar yerinde durabilir, yeterli kuvvet ve ağır topçu vardır. Birlik komutanları durumu sükûnet ve metanetle karşılarlarsa düşmanın gemi atışlarına rağmen bu cephe kuvvetlidir.
3
Güney Cephesi komutanı, ikinci bir hat hazırlatıp muhtemel bir geri çekilmeye karşı ihtiyatlarla geceleri bu hattı tutturduğu ve tümenlere gerektiğinde bu hatta çekilebileceklerinin de bildirildiğini söylüyordu. Ben, esas olarak çekilmek düşüncesine hiçbir sebep bulunmadığını söylediğim gibi, eğer ikinci hatta kuvvet bulunduruyorsa bunu, geri çekilmeyi korumaktan çok, gerektiğinde ilerdeki hatta gidip düşmanı atmak için kullanmasının doğru olduğunu açıkladım.
4
Kolordunun hemen bütün birliklerini ileriye almışlar ve ellerinde bir ihtiyat bırakmamışlardır. Bu durum, kolorduları yeni kuvvet isteğine zorlayan ayrı bir etkendir.
5
Genellikle birlikler birbirine karışmış ve birçok komuta heyeti kendi birliklerinden ayrı kalmıştır. Keza, yeni gelen 12’nci Tümen’in de tabur tabur cepheye dağıtılarak kullanılması için emirler verildiğini gördüm. Muharebenin akışına göre parça parça takviyeler gerekli ise de kolordularca düzeltmeler yapılması ve emir-komuta düzenlemesi olanaksız değildir. Genellikle grup, bölge ve kanat bölümlenişi vardır. Fakat kolordu, tümen ve hatta alay birlikleri yoktur. O halde; tümen ve alay komutanlarına ait görevlerin nasıl yapıldığını, bir taburun cephane ve erzak ikmalinde nasıl zorluklara uğradığını bilmiyorum. Ben sanıyorum ki örneğin Kuzey Grubu’ndaki 3’üncü Kolordu’nun emri altında birbiri yanında tümenler ve Güney Grubu’nda da birbiri yanında tümenler ve iki kolordu bulunuyor. Ancak bu şekilde emir ve komuta ve geri hizmetler düzenli olarak yürütülür. Kolordular, ikmal erleriyle birliklerini düzenlemeye az önem veriyorlar. Güney Bölgesi komutanı bana, ikmal erleriyle birlikleri çok gerilerde ve hiç olmazsa Soğanlıdere’de düzenlemenin uygun olacağını söyledi. Kuzey Bölgesi’nin yaptığı gibi, ikmal erlerinin cepheye daha yakın mesafede birliklerine gönderilmelerini mümkün ve daha doğru bulurum. Bir de Anadolu tarafında