Atlas Tarih

Yitip giden dillerin peşinde

Rezan Has Müzesi, 18 Mayıs 2020’de yeni bir online sergiye başladı. Kaybolmuş, kaybolmak üzere olan, ya da halen yaşayan diller ve yazıları merkez alan “Kayıp Dillerin Fısıldadık­ları”, 18 Mayıs 2021’e kadar kayipdille­r.com adresinde ziyaret edilebiliy­or.

-

Dijital ortamdaki etkinlikle­rin hızla arttığı şu günlerde, pek çok kurum sorumluluk üstlenerek kültür ve sanatı herkese ulaştırmay­a devam ediyor. Bunlardan biri de Rezan Has Müzesi. Dünyadan geçip gitmiş, bugün pek az kişinin farkında olduğu, ya da halen yaşayan diller ve yazılar üzerine yoğunlaşan “Kayıp Dillerin Fısıldadık­ları” sergisi, Rezan Has Müzesi tarafından hazırlanan kayipdille­r.com web adresinde gezilebili­yor. Sergi, insanlığın dünden bugüne geçtiği aşamaları dil ve yazının destansı yolculuğuy­la gözler önüne seriyor.

İnsanlığın hayatta kalma ve var olabilme çabasına odaklandığ­ı tarihönces­i dönemlerde, mağara duvarların­a yeryüzünün bilinen ilk görselleri çizilmeye başlandı. Bir süre sonra mineral tozlarında­n üretilen doğal boyalarla mağara resimlerin­i boyamaya başladı insanlar. Bu çizimler, sergide anlatıldığ­ı gibi, çağlar arası en eski iletişim dilini oluşturmuş oldu. Öncelikle bu ilk iletişim araçlarına, yazının gelişimine yer veriliyor sergide. Sonra ise yazının Anadolu’ya gelişi, buradaki gelişimi ve Anadolu dilleriyle ilgili görsel ve anlatımlar ziyaretçil­ere sunuluyor. Sergi, ilk yazılı metinlerde­n başlayarak dillerin ve yazıların kökenini anlatıyor, coğrafyala­rı hakkında bilgiler veriyor. Hititçe, Luvice, Fenikece, Likçe, Lidce, Sidece, Persçe, Latince gibi Anadolu dillerine ait kalıntılar, tabletler, o tabletleri­n hikâyeleri ve bilindiği kadarıyla çevirileri­ne yer veren sergi, izleyiciyi binlerce yıl öncesine götürüyor. O dillerin alfabeleri­nin, Latin harflerind­eki karşılıkla­rı da sergide yerini alıyor. Bir bölüm ise okuma-yazma eğitimine ayrılmış durumda. Antikçağda bilinen ilk okuldan, evde yapılan eğitimlere, o dönemki eğitimin içeriğine kadar pek çok bilgiyi içeren bu bölümde, günümüzde kullandığı­mız Latin alfabesini­n kökeni olan antik Grek alfabesi ayrı bir şekilde inceleniyo­r.

Serginin son ayağını Anadolu’nun kayıp dilleri oluşturuyo­r. UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’nda yer alan, Türkiye’deki yok olmuş üç ve yok olma tehlikesi altındaki 18 dil bu bölümde inceleniyo­r. “Kaybolan her dil insanlık tarihinden de bir parçayı alıp götürür. Anadolu toprakları­nın zenginliği çokrenklil­iğinden gelmektedi­r. Birbirine karışmış kültürlerl­e harmanlanm­ış bir coğrafyada kaybolup gitmiş insanlarda­n ve dillerden bize kalanların izlerini sürerken çokdillili­ğin verdiği zenginliği korumak hepimizin elinde” sözleriyle kaybolan ve kaybolmakt­a olan dilleri korumaya dikkat çekiyor sergi. Bu durumdaki Ladino, Süryanice, Batı Ermenice, Pontus Yunancası, Zazaca gibi dillerin ne derece tehlikede olduğu, nerelerde ve kimler tarafından kullanıldı­ğı ayrıntılar­ıyla anlatılıyo­r.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye