Resimde Flaman atasözleri gizli
1 Tablonun ana teması İkarus’un düşmesidir ama onu sadece kimsenin ilk bakışta fark etmeyeceği bir köşede, boğulmadan önce sadece çırpınan bacaklarıyla görürüz. Etrafta da farkında olan kimse yoktur. Günlük hayat devam etmektedir. Yaşlı Bruegel’in, eserlerinde gerçek konuyu kompozisyonda yardımcı motif gibi gösterme alışkanlığı vardır.
2 Resmedilen zaman İkarus’un düşmesinin ardından hemen görülen manzaradır. Ön planda sağda olan balıkçı neler olduğunun farkında değildir. Elinde oltasıyla uğraşmaktadır. Zaten soldaki çiftçi tarlasını sürmekle meşgul, dikkatini sapanına vermiştir. Kırmızı gömleğiyle sanki konu kendisiymiş gibi dikkat çekiyor.
3 Sadece tablodaki üçüncü kişi olan çoban koyunlarıyla ilgili değil. Bakışlarını takip edersek sanki gökte olup bitenin farkında olan bir tek oymuş gibi duruyor. Aslında onun da koyunları tehlikede ve kıyıya çok yaklaşmışlar. Ama yine de asıl dramaya sırtını dönmüş, İkarus’un düşüşünü görmüyor. Bakış oyunuyla Bruegel görmek için izlenecek yolu çizmiş. Yukarı baktığımızda oğluna çaresizce bakan zavallı Daidalos’u göreceğiz ve dolayısıyla İkarus’a ulaşacağız.
4 Yolunu almış, yelkenlerini rüzgârla şişirmiş gemi hemen yanına düşen ve arkasında çırpınan İkarus’un farkında değil. Diğer insanlar gibi normal seyrinde yoluna devam ediyor.
5 Tabloda ilk göze çarpan manzara sükûnet içinde yayılmış, kompozisyonu panoramik ama detaylarla doludur. İkincisi açık renk tonları kullanılarak geniş bir perspektif elde edilmiş ve entelektüel bir manzara ortaya çıkmıştır. Hiçbir gerçek yer görünüşü yapmadan dağı, denizi ve şehri birleştirmiştir. Bununla beraber yaratılan huzurun içinde bir insanlık dramı yaşanmaktadır.
6 Bütün bunların farkında olan tek kişi Baba Daidalos’u da çırpınmakta olan oğluna yukarıdan çaresiz gözlerle bakmaktadır. tüyler, “plumer” (yolunmak) tabirini çağrıştırıyor.
7 Yaşlı Bruegel bu eserinde de en sevdiği Flaman atasözlerinden iki tanesini mizansende dikkat çekmeyecek şekilde resme yerleştirmiştir. Birincisi, sol alt köşede bir kılıç ve para torbası yan yana duruyor. İma ettiği şey şu: “Kılıç ve paraya maharetli eller sahip olabilir.” Belki İkarus ve babasının cüretkâr hareketlerine karşılık başarısız olmalarına işaret etmektedir…
8 İkinci atasözü ise tarlayı süren çiftçinin hatırlattığı “Hiçbir saban bir adam ölüyor diye durmaz” diyen sözdür. Gerçekten de denizde İkarus boğulmak üzeredir. Başka bir ironi sembolü daha tabloda saklanmıştır. Çiftçinin ilerisindeki ağacın yanındaki çalılıklarda bir ceset saklıdır.