II. Mehmet’ten Latin Cemaati’ne
Sultan II. Mehmet, 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’un alınmasının ardından, 1 Haziran 1453 tarihli ahitname ile Galata’daki Latin Cemaati’ne birtakım haklar tanıdı. Bu ahitnamenin metni şöyle:
Galata zimmîlerin ahid-nâmesidir.
Ben Ulu Padişâh […]. Yemin ederim ki, yeri göğü yaradan Perverdgâr hakkı içün […] şimdiki hâlde Galata’nın halkı ve merdüm-zâdeleri atebe-i ulyâma dostluk içün Balaban Pravizin ve Markizoh Frenku ve tercümanları Nikoroz Baluğu ile Kal’a-i mezkûrenin miftâhın gönderüb bana kul olmağa itâat ve inkıyâd göstermişler. Ben dahi;
Kabul eyledim ki, kendülerin âyinleri ve erkânları ne vechile câri ola-gelirse, yine ol üslub üzere âdetlerin ve erkânların yerine getüreler. Ben dahi üzerlerine askerimle varub kal’alarını yıkub harâb etmeyem.
Buyurdum ki, kendülerin malları ve rızıkları ve mülkleri ve mahzenleri ve bağları ve değirmenleri ve gemileri ve sandalları ve bilcümle metâ’ları ve avretleri ve oğlancıkları ve kulları ve câriyeleri kendülerin ellerinde mukarrer ola, müte’arız olmayam ve üşendirmeyem.
Anlar dahi rençberlik edeler. Gayrı memleketlerim gibi deryâdan ve kur’adan sefer edeler, kimesne mâni ve müzahim olmaya, mu’âf ve müsellem olalar.
Ben dahi üzerlerine şer’i harâc vaz’ edem, sâl be-sâl edâ edeler gayrılargibi. Ve ben dahi bunların üzerlerinde nazar-ı şerifim dirîğ buyurmayub koruyam gayrı memleketlerim gibi.
Ve kiliseleri ellerinde ola, okuyalar âyinlerince. Ammâ çan ve nâkûs çalmayalar. Ve kiliselerin alub mescid etmeyem. Bunlar dahi yeni kilise yapmayalar.
Ve Ceneviz bâzirgânları deryâdan ve kurudan rençberlik edüb geleler ve gideler. Gümrüklerin âdet üzere vereler. Anlara kimesne te’addî etmeye.
Ve buyurdum ki, yeniçeriliğe oğlan almayam ve bir kâfiri rızâsı olmadan Müslüman etmeyeler ve kendüleri aralarında kimi ihtiyâr ederlerse maslahatları içün kethüda nasbedeler.
Ve buyurdum ki, evlerine doğancı ve kul konmaya ve kal’a-i mezkûre halkı ve bâzirgânları angaryadan mu’âf ve müsellem olalar.
Şöyle bileler, alâmet-i şerife i’timâd kılalar. Tahrîren Fî Evâhir-i Cemâziyelûlâ sene seb’in ve hamsîn ve semâne-mi’ete. (857 H./1453 M.)