Arşivimden
Mustafa Kemal, 1909’da Selanik’te Subay Talimgâhı Müdürü olarak görev yaptığı dönemde Alman General Karl Litzmann’ın kitabından bir bölümü “Takımın Muharebe Talimi” adıyla tercüme ederek yayımladı.
Mesut Uyar
Her tarih sevdalısı, kitap koleksiyoncu olmasa bile toplayıcısıdır. Çoğunluk iddiasız, düzensiz ve bir şekilde anlık kararlarla kitap satın alırken, gerçek koleksiyoncular ise iddialı ve bilinçli bir büyük hedef ve plan çerçevesinde kitap satın alır. Benim kitap koleksiyonculuğu hikâyem 1992’de İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaparken başladı. İlkokuldan beri kütüphanem vardı ve düzenli kitap alırdım. Ama belirli bir büyük hedef doğrultusunda planlı ve listeli kitap toparlamaya o tarihte başladım.
Her üniversiteye gittiğimde Sahaflar Çarşısı’na uğrama alışkanlığı edinmiştim. Önce çarşıyı bir turlar, ardından rahmetli İsmail Akçay’ın Nihâl Kitabevi’nde çay içerdim. Osmanlıcayı yeni öğrenmeye başlamıştım. Geliştirmek için hikâye kitapları ve macera romanları satın alıyordum. Ama asıl gayem Latin harfli eski baskı askeri tarih kitaplarıydı. Bir süre sonra İsmail Bey her muhabbette Osmanlıca matbu askeri kitapları toplamaya başlamamı tavsiye etmeye başladı. Bana, “İstesen de istemesen de sen askeri tarihçi olacaksın. Matbu Osmanlıca kitaplara şimdi fazla talep yok. Herkes yazma toplamak istiyor. Fiyatları ucuz. Son nesil Osmanlı subayları ölmekte. İyi bir koleksiyon kurmanın tam zamanı” derdi.
Sonunda ikna oldum. Param yettiği ölçüde onun işaret ettiği kitapları almaktaydım. Zaman içinde İsmail Bey aradan çekilip beni kütüphanelerini satmak isteyen emekli subaylarla buluşturmaya başladı. Bir gün İsmail Bey, eski müşterisi bir albayın bir grup askeri kitabını satacağını söyledi. Adamın çok entelektüel ama aynı zamanda sert ve aksi olduğunu ekledi. Mutlaka randevuya zamanında gelmemi ve pazarlık etmeden istediği fiyatı vermemi tembih etti.
Belirlenen gün maaşımın tamamını çekip Nihâl Kitabevi’ne gittim. Çay içip beklerken emekli albay kapıda belirdi. Oldukça iri kıyım ve yaşına rağmen dimdik bir cüssesi vardı. Kitapları masaya koydu ve hemen istediği fiyatı söyledi. Kitap sayısına göre çok para istiyordu. Üstelik kitap yığını içindeki bazı kitaplar bende mevcuttu. Tam ağzımı açıp “Kitaplara bakabilir miyim” diye soracakken İsmail Bey beni susturdu. “Ödemeyi yap” dedi. İsteksizce istenilen parayı ödedim ve albay hemen çıktı gitti. Bakmadan aldığım kitapları yüklenip Gelibolu’ya geri döndüm. Eve yaklaştıkça boşu boşuna çok para ödedim diye canım daha da sıkılıyordu.
Büyük bir isteksizlikle tek tek kitapları kontrol etmeye başladım. Tahmin ettiğim gibi bazıları bende mevcut mükerrer nüshaydı. Kalanların içinde birkaç iyi kitap vardı ama çoğunluk vasattı. Hayal kırıklığı içinde kitapları tekrar elden geçirirken daha önce fark etmediğim küçük, açık kahverengi kapaklı bir kitap dikkatimi çekti. Adı “Takımın Muharebe Talimi”, yazarı General Litzmann ve çeviren ise “M. Kemal”di. Bir anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Bu Atatürk’ün 1909’da Selanik’te yayımlanan ilk kitabıydı. Alabileceğimi düşünmediğim için listeye bile almadığım çok nadir bir kitabı böylelikle koleksiyonuma katmış oldum. Bu vesile ile İsmail Bey’e Allah’tan tekrar rahmet dilerim. Yaptığı işi iyi bilen
ve müşterilerini yönlendiren çok iyi bir sahaftı.
Şimdi biraz da Atatürk’ün bu ilk kitabından bahsedelim. “Takımın Muharebe Talimi”, 14x19.5 cm ebadında ve 64 sayfalı küçük bir eserdir. Kitap, Alman Generali Karl Litzmann’ın “Beiträge zur taktischen Ausbildung unserer Offiziere” (Subaylarımızın Taktik Eğitimine Katkılar) isimli, ilk baskısı 1894’te Leipzig’de yapılan eserinin takım ile ilgili kısmının tercümesidir. Atatürk, aynı kitabın bölük ile ilgili kısmının tercümesini 1912’de “Bölüğün Muharebe Talimi” adı altında yayımlatmıştır. Atatürk, kitabı çevirdiği dönemde yeni kurulmuş olan Selanik Subay Talimgâhı’nın müdürüydü.
1909 senesinde Almancadan tercüme “Piyade Talimnamesi” basılarak birliklere dağıtılmıştı. Yeni talimname beraberinde radikal değişiklikler getirmekteydi. Atatürk, eski tarz talimnamelere alışmış Osmanlı subaylarının gerekli altyapı teşkil edilmeden bu yeni talimnameye uyum sağlayamayıp “şaşıracaklarını” ve daha da kötüsü bu şaşkınlığın daha büyüyüp bir felakete neden olacağı endişesi içindeydi. Çözümü yeni
Alman sistemine altyapı teşkil edecek eğitim yardımcı yayınlarını Türkçeye kazandırmakta buldu. Alman ordusunda yaygın olarak okunup istifade edilen Litzmann’ın kitabını seçerek tercümesini parçalar halinde yayımlattı.
Ne yazık ki Atatürk’ün öngörüsü Balkan Savaşları esnasında kendisini gösterecek, eski sistemi terk etmiş ama yeni Alman sistemine uyum sağlayamamış Osmanlı Ordusu bozguna uğramıştır. Savaştan üç yıl önce yayımlanan “Takımın Muharebe Talimi” kitabı hem az sayıda basılmıştı (muhtemelen 200-300 nüsha) hem de sadece Makedonya’da görev yapan genç subaylara ulaşabilmişti. “Bölüğün Muharebe Talimi” ise savaştan hemen önce basıldığından istifade edilemedi. “Takımın Muharebe Talimi” ve Atatürk’ün diğer dört eseri Prof. Dr. Afet İnan tarafından derlenerek Latin harfli olarak ilk defa 1959 yılında İş Bankası tarafından yayımlanmıştır. Yakın tarihte Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanlığı (ATASE) ve farklı sivil yayınevleri tarafından bu kitaplar ve Atatürk’ün yazdığı raporlar birkaç kez basılmıştır ve şu an satılmaktadır. Ancak bu kitapların iyi bir analiz ve değerlendirmesi hâlâ yapılmamıştır. Örneğin Litzmann’ın orijinal eseri ile Atatürk’ün tercümesi mukayese edilmemiştir.
Bu, Atatürk’ün yayımlanan ilk kitabı ve sahaf İsmail Akçay ile askeri tarih kitap koleksiyonumla ilgili ilk yazıdır. Atlas Tarih dergisinde müteakip yazılarda koleksiyonumdan kitap tanıtmaya devam edeceğim.