“ABD’DE İç Savaş turizmi popüler”
Amerikalı askeri tarihçi Prof. Dr. Edward J. Erickson, kurmaylar ile turistler arasındaki muharebe alanı gezilerinin çok farklı içerikte olduğunu söylüyor. Erickson’a göre ülkede en çok ABD İç Savaşı’nın yaşandığı alanlar merak ediliyor.
Edward J. Erickson ile söyleşi.
Edward J. Erickson uzun yıllar Amerika Birleşik Devletleri ordusu genelkurmayında görev yaptı. Sonraki yıllarda Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusu konusunda uzman bir yazar olarak pek çok kitap ve makale hazırladı. Askeri tarih alanında dersler veren Erickson hem askerler için, hem de siviller için muharebe meydanı gezileri düzenledi. Prof. Dr. Erickson’a Türkiye’de ve dünyada muharebe alanları turizmini sorduk.
Neden asker, muharebe meydanı ve kurmay gezileri yapmak zorundadır? Bunların askeri eğitim ve öğretim sistemi içindeki yeri nedir?
Tarihi muharebeleri önce iyice inceleyip ardından muharebe meydanına gidip arazi ve coğrafyayı yerinde incelemeye kurmay gezisi denilmektedir. Bu subayların gezileri at üstünde icra ettiği dönemden kalma eski bir terimdir. Amerika’daki profesyonel askeri eğitim kurumları ve özellikle harp okulları ve akademileri kurmay gezilerini eğitim sistemi içine yerleştirmiştir. Öğrencilere muharebenin belirli bir safhası, örneğin ABD İç Savaşı’nda 3 Temmuz 1863 Gettysburg Muharebesi’nde Pickett’ın taarruzunu inceleme ödevi verilir. Öğrenciye orijinal plan ve emirler ile muharebe esnasında karar veren komutanın sahip olduğu bilgiler ve komutanın bildiği ve bilmediği istihbaratlar verilir. Kurmay gezisinin amacı verilen tarihi kararı yargılamak değildir. Amaç muharebede kısıtlı bilgi ve aşırı stres altında kararların nasıl verilip uygulandığını göstermektir. Muharebe meydanında verilen kararların uygulaması ve savaşın cereyanı bizatihi arazide yapılarak öğrenilmeye çalışılır. Pickett taarruzunun neden başarısız olduğunu muharebenin gerçekleştiği yere giden herkes kolaylıkla anlayabilir.
Harp akademilerinde öğrenci subaylar kendilerine verilen görevler çerçevesinde muharebenin kritik safha
“ABD yönetimleri muharebe meydanlarını korumak ve ziyarete açmak için yatırımlar yaptı.”
larını arkadaşlarına takdim eder. Ardından sınıfça o safha tartışılır. Bu tartışmalarda Clausewitz gibi önemli askeri düşünürlerin fikir ve teorileri de gündeme getirilerek teorik bilginin uygulaması öğretilmeye çalışılır.
Ben askeri öğrencileri defalarca muharebe meydanı ve kurmay gezilerine çıkardım. Örneğin Çanakkale’ye sekiz kez, Gettysburg’a 20-25 kez, 1’inci ve 2’nci Dünya savaşlarının Avrupa muharebe meydanlarına ise defalarca gittik. Artık arazi ve muharebeyi ezberlediğimi düşünsem bile her seferinde yeni şeyler öğrenip farklı bakış açılarıyla karşılaşıp şaşırmışımdır.
Siviller için de muharebe meydanı turları düzenlediniz. Muharebe meydanı turizmi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çoğunlukla Princeton ve Virginia gibi üniversitelerin yüksek lisans ve doktora öğrencileri için muharebe meydanı turlarına liderlik ettim. Bunlar da oldukça eğlenceliydi. Tabii ki sivil öğrencilerle muharebenin teknik, taktik ve karar verme süreçlerinin detaylarını inceleyip tartışmak mümkün değil. Daha çok savaşanların yaşadığı tecrübeleri, bireysel cesaret ve eğlenceli hikâyeleri dinlemek istiyorlar. Dolayısıyla turistik tarafı daha ağır basıyor.
Neden Amerikan İç Savaşı muharebeleri çok popüler?
Öncelikle ABD İç Savaşı, Amerikan halkının bilincinde büyük yere sahip, büyük bir merak ve talep var. Savaş, savaşanlar, liderler, muharebeler hakkında binlerce kitap basılmış olmasına rağmen her yıl yüzlerce yeni kitap piyasaya çıkıyor. Çok sayıda savaş canlandırma grupları mevcut olduğu gibi küçük kasabalarda bile tartışma kulüpleri bulunmaktadır. Bunlar sık aralıklarla bir araya gelip savaşı ve savaşanları tartışıp canlandırmaya çalışırlar.
İkinci olarak ABD yönetimleri başta ABD İç Savaşı olmak üzere, muharebe meydanlarını korumak ve ziyarete açmak için ciddi yatırım yaptı. Muharebe meydanları, Federal İçişleri Bakanlığı’na bağlı ve bütçeden ciddi pay alan Amerika Park Hizmetleri tarafından korunuyor, bakımlarını da bu kurum yapıyor. Buraları, muharebenin gerçekleştiği doğal ve tarihi dokusunda muhafaza edilmeye çalışılmakta. Örneğin yukarıda bahsettiğim Gettysburg Ulusal Parkı, Temmuz 1863’te nasıl görünüyor ise aynı şekilde muhafaza edilmekte. Muharebe meydanının her önemli mevkiinde bir anıt, heykel veya işaret bulunuyor. Savaş alanını önceden hiçbir hazırlık yapmadan park idaresinden alacağınız broşür ve
harita ile kolaylıkla gezebilirsiniz. Bu sayede sadece askeri tarih meraklıları değil, sıradan turistler de geziden büyük bir zevk alabiliyor. Bu da ziyaretçi sayısını doğal olarak artırıyor.
Türkiye ve Abd’deki muharebe meydanlarının durumunu mukayese eder misiniz?
ABD, gelecek nesillerin ziyaret edip birinci elden ülkenin tarihini anlayıp ders çıkarabilmesi için askeri tarihine sahip çıkıp muhafaza etmektedir. Günümüzde meşhur muharebe meydanlarının büyük çoğunluğunu her eyalette ziyaret etmeniz mümkün. Bunlar sadece zafer kazanılan muharebeler değil, aynı zamanda Amerika yerlilerinin Custer ’ın süvari birliğini yendiği Little Big Horn gibi yenilgilerin yaşandığı da yerler. Ayrıca kale, askeri tahkimat ve kışla kalıntıları da koruma altındadır ve ziyarete açıktır. Örneğin 2’nci Dünya Savaşı’nda Japonların Pearl Harbor baskını sırasında batırdığı USS Arizona zırhlısının enkazı battığı yerde ziyarete açıktır. Bunun gibi düzinelerce önemli batık, anıt ve müze olarak muhafaza edilmektedir. Hatta Alman denizaltısı U-505’i Chicago’da ziyaret edebilirsiniz. Abd’nin neresinde olursanız olun mutlaka yakında ülkenin askeri tarihini yansıtan muharebe meydanı, kale, askeri kalıntı veya müze vardır.
Türkiye’de benim bildiğim Abd’deki örneklerine benzeyen tek muharebe meydanı Çanakkale’dir. 20’nci yüzyılın önemli bir kısmı boyunca Gelibolu ve Çanakkale askeri bölge statüsünde kaldığı için muharebe meydanının özgün tabiat ve karakteri muhafaza edilebilmiştir. Çanakkale 1915’teki halinde korunabilmişken aynısını Edirne, Lüleburgaz ve Çatalca gibi Balkan Savaşları’nın meşhur mekânları için söyleyemeyiz. Şehirleşme ve sanayileşme muharebe meydanlarını onarılamayacak ölçüde tahrip etti. Buna benzer ha
“Türkiye’de Abd’deki örneklerine benzeyen tek savaş alanı Çanakkale’dir.”
diseler ABD’DE de oldu. Mesela ABD İç Savaşı’nın meşhur muharebe meydanı Manassas’ın (Bull Run) üstünde dört şeritli otoyol, büyük alışveriş merkezleri ve mahalleler bulunmaktadır. Aradaki fark ABD’DE bu tür kötü örneklerin az olması.
Son dönemde Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı konusunda araştırma yapıp yazdığım için umut ederim ki bu savaşın Sakarya ve Dumlupınar gibi meşhur muharebe meydanları korunabilsin. Yine ümit ederim ki Sarıkamış ve Kars itinalı bir şekilde korunup gelecek nesillerin ziyaret edebileceği ve orada yaşananları yakından görebilecekleri mekânlar olabilsinler. Bunu yapmak kolay ve ucuz değildir. Siyasetçilerin öngörü ile uzun vadeli düşünmesine, başta akademisyenler olmak üzere konunun paydaşlarının bir araya gelerek ülkenin askeri mirasını koruma kararlılığını göstermesine bağlıdır.
Son olarak mayın gemisi Nusrat’ın uzun bir ihmal sonrasında gerçeğine uygun bir şekilde inşa edilip 18 Mart zaferinin bir anıtı haline getirilmesinden ne kadar mutluluk duyduğumu ilave etmek isterim l