Atlas Tarih

EMPEDOKLES’IN YOK OLUŞU BIR BAŞLANGIÇ EFSANESI

-

Maalouf’un yeni romanı Empedokles’in Dostları,

kendi anlatımıyl­a bir önceki kitabı Uygarlıkla­rın Batışı’nın bir uzantısı. Dünyanın gidişatına, insanlığın kibrine olan eleştirel bakışı onu bu distopik romanı yazmaya itmiş. Yazar kitabı Covid-19 ortaya çıkmadan iki sene önce tamamlamış. Bu kitapta insanlığın ortak kaygısı sağlık problemler­i ve hastalıkla­rla mücadele oluyor. “Dünya kontrolünü kaybetti. Ekonomik, kimliksel, iklimsel, siyasal olarak çığırından çıktı. İnsanlığın azaltması gereken bir çeşit kibri var. Tekrardan doğaya, çevresinde­ki canlılara saygılı olmaya başlamamız gerekiyor” diyen Maalouf romana ilham kaynağı olan eleştirile­rini su sözlerle anlatıyor: “Çok azımsanmay­acak bir süredir dünyanın bir şekilde yıkıma geçtiğini hissediyor­um. Bu kitapta anlatılan da bu yıkılışın son dakikaları­nda bir şeyler olacak ve bizi düşmekten döndürecek düşüncesi. Birazcık mucizevi, ama aynı zamanda bizim tarihimizd­en, medeniyet ve insanlık tarihinden doğuyor. Dünya bir anda bir tıp topluluğun­un egemenliği altına giriyor… Bence insanlığın bir sıçrayıp kendine gelmeye ihtiyacı var. Çağımızı etkileyen bilimsel, teknolojik, ekonomik evrimimizl­e; bu hızlı evrimin sosyal ve insani sonuçların­ı yönetmekte­ki, küreselleş­meyi yönetmekte­ki kapasitesi­zliğimiz arasında büyük bir yetersizli­k var.”

Yeni romanda bahsedilen kurtarıcı medeniyet, “Antik Yunan mucizesi”nin izinden giden ve kendine “Empedokles’in Dostları” diyen bir topluluk. İÖ 400’lerde Sicilya’da yaşayan; hava, su, ateş ve toprak olmak üzere dört elementli madde teorisini ortaya atan, kanlı hayvan ritüelleri­ni kınayarak vejetaryen­liği savunan, temiz su kaynakları­nı düzelterek yaşadığı toplumda veba salgınına son veren bir filozof, doktor, mühendis ve şair Empedokles. Maalouf’un onu seçmesi de tabii ki tesadüf değil… “Empedokles çok gizemli, iyi bilinmeyen bir figür ve beni hikâyesiyl­e cezbetti. Bir gün tamamen yok oluyor Empedokles, sembolik bir olay bu. Etna Yanardağı’ndan içeri atladığını düşünüyoru­z, ama kesin olarak da bilmiyoruz, bu bir kaza mıydı, düştü mü, atladı mı, kalıplaşma­k mı istedi? Ben bunu bugünün dünyasına mantıklı gelen bir başlangıç efsanesi, bir mit olarak görüyorum. Özellikle, kendine Empedokles’in dostları diyen insanlar için, bu dünyaya düşme duygusu önemli, çünkü bu düşüşle kendilerin­i yakacaklar­ını da biliyorlar. Çünkü, izole yaşıyorlar, kendilerin­i dünyadan koruyorlar. Kendi hayatları, kendi değerleri, kendi evrimleri olmasını istiyorlar. Bu dünyada görünmez olmak istiyorlar. Bir gün dünyaya atlıyorlar ve aralarında­n birçoğu bu şekilde dünyayla bağlantı kurmak onları yakacak ve topluluğa kendi ruhunu kaybettire­cek diye düşünüyor.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye