İbrahim Halil Sedes
Ömrünü 93 Harbi’nin askeri tarihini yazmaya adadı ama ne eserinin tamamını yayımlayabildi ne de kitabının basılan ciltleri okuyucuyla buluşabildi.
93 Harbi (1877-78 Osmanlırus Savaşı) üzerinden neredeyse 150 yıl geçmiş olmasına rağmen ülkemizde Plevne Savunması dışında bilinmeyen ve anılmayan bir savaştır. Bu, yeni bir ihmal değildir. Savaşa katılan ve etkilenenler hâlâ hayattayken bile savaş, siyasi ve psikolojik sebeplerden dolayı unutulmaya, unutturulmaya çalışılmıştı. İşte bu yazının konusu, hayatını 93 Harbi’nin unutulmamasına ve bütün ayrıntıları ile kayda geçirilmesine adamış bir askerin yazdığı 17 ciltlik eserdir.
İbrahim Halil Sedes’in bu muazzam eseriyle tanışmam koleksiyonculuk merakı sayesinde mümkün oldu. Askeri Matbaa’nın 1923-1955 arası bastığı askeri tarih kitaplarının tam bir koleksiyonuna sahip olmak istediğim için Halil Paşa’nın bu eserinin birkaç cildini satın almıştım. Kitabın kaç cilt olduğunu bulmaya çalıştığımda hiçbir katalogda bu bilginin bulunmadığını fark ettim. Çünkü yazarının verdiği ana başlık dikkate alınmadan bu eserin farklı bölümleri ayrı birer eser gibi tasnif edilip kataloglara kaydedilmişti. Uzun uğraşlar sonucunda kitabın tamamının 17 cilt olduğunu tespit edip bütün ciltleri koleksiyonuma katmayı başardım. Ama önce kitabın yazım hikâyesini anlatmalıyım.
İbrahim Halil Sedes’in 93 Harbi merakı 1911’de Harp Akademisi’ne okul komutanı ve “Eski Osmanlı Seferleri” dersi öğretmeni olmasıyla başlamış. Sultan Abdülhamid döneminde hakkında konuşulması bile yasak olan 93
Harbi, 1908 sonrasında Harp Okulu ve Akademisi’nin ders müfredatına alınmıştı. Halil Bey, dersi için araştırma yaptığında savaşı Türk bakış açısından anlatan kitap bulamayınca ders notu hazırlamakla yetinmemiş, savaşın ayrıntılı askeri tarihini Türk belge ve kaynaklarından istifade ile yazmaya kalkışmıştı. Babası Süleyman Hakkı Paşa’nın 93 Harbi gazisi olması ve aile bağlantıları sayesinde hem arşiv kayıtlarına hem de savaşın önemli komutanlarının evrakı metrukesine ulaşmayı başardı. Almanca, Fransızca ve İngilizce önemli kaynakların tamamını satın aldı. Şaşılacak bir hızla “Şark Muharebatı” ana başlığı altında planladığı eserin ilk üç cildini yazıp “1875’ten 1878’e Kadar Şark Muharebatı: Bosna ve Hersek ve Bulgaristan İhtilalleri” cildini 1912’de yayımlatmayı başardı. Fakat birbiri ardına patlak veren savaşlar Halil Paşa’nın hazır ciltleri yayımlatmasına ve yenilerini yazmasına engel oldu.
Savaşlar sona erdiğinde emekli bir tümgeneral olan Halil Paşa’nın artık zamanı mevcuttu ama anlaşılan yazma arzusu kalmamıştı. Oysa Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa, Türk askeri tarihinin yazılması ve en azından askerler tarafından okunması için büyük