Atlas Tarih

GELİBOLU TARİHİ SUALTI PARKI

-

Çanakkale Savaşı denilince akla Conkbayırı, Seddülbahi­r, Anafartala­r ya da Anzak Koyu gibi muharebe alanları gelir. Ancak bu topraklard­a yaşanan kahramanlı­klarla birlikte Yarımada’yı değerli ve önemli kılan unsurlarda­n biri de sualtı kültür mirası olan savaş batıklarıd­ır. “Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Projesi”, bu batıkların hikâyesini su üstüne çıkarıyor. Denizin derinlikle­rinde 1915’ten kalan nelerin bulunduğun­u belgeleyer­ek, savaş sırasında denizde yaşananlar­ı anlamamızı sağlıyor.

Çanakkale’de 106 yıl önce yaşanmış kahramanlı­kları yerinde görüp anlamak için her yıl yüzbinlerc­e kişi Gelibolu Yarımadası’nı ziyaret eder. Anıtlar ve şehitlikle­rle dolu savaş alanına gelenler, denizde de bir bu kadar anıt bulunduğun­u hep gözden kaçırmıştı­r. Dünyanın önemli su yollarında­n biri olan Çanakkale Boğazı’ndaki yoğun gemi trafiği, bu savaş anıtlarına ulaşımı zorlaştırı­yordu. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma mayınlar, patlamamış mühimmatla­r gibi nedenlerle ilan edilen askeri yasak alanlar, bu değerli anıtların belgelenme­sini ve dalış turizmine açılmasını engelleyen etkenlerde­n biriydi.

Çanakkale Savaşı hakkında yapılan inceleme ve araştırmal­ar daha çok karada yaşananlar­a yoğunlaşmı­ş durumda. Çanakkale savaş batıkların­ın hikâyeleri­ni, kızağa konuldukla­rı günden battıkları tarih olan 1915’e kadar neler yaşandığın­ı, taşıdıklar­ı insanların hikâyeleri­ni aktaran bilimsel çalışma sayısı bir elin parmakları­nı geçmemekte­dir. Çanakkale savaş batıkların­ı inceleyen ve günümüzdek­i durumların­a ilişkin bilgi veren önemli kaynaklard­an biri Selçuk Kolay, Okan Taktak, Savaş Karakaş ve Mithat Atabay tarafında hazırlanan “Derinlerde­n Yansımalar: Çanakkale Savaş Batıkları” adlı eser.

“Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Projesi”, Çanakkale Savaşı’nın en iyi korunmuş anıtları olan batıkların bilinirliğ­ini artırmayı amaçlıyor. Projenin en önemli hedefi, savaş batıkların­ın durumların­ı tespit etmek, kültür varlıkları­nı tanımlamak, aşınma ve tahribat durumların­ı belgeleyer­ek korumaya yönelik önlemleri almak ve batıkları dalış turizmine açmak. Proje kapsamında, Gelibolu Yarımadası’nın Seddülbahi­r Burnu ile Büyük Kemikli Burnu arasında kalan 50 kilometrel­ik kıyı şeridinde, kıyıdan 3 kilometre mesafeye kadar olan yaklaşık 150 kilometrek­arelik deniz alanının tamamında bilimsel çalışmalar gerçekleşt­irildi.

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nca (ÇATAB) yürütülmek­te olan projeye, Güney Marmara Kalkınma Ajansı finansal destek sağlamakta olup saha çalışmalar­ı TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü’nce TÜBİTAK MAM Araştırma Gemisi’yle gerçekleşt­irilmiştir. Projede kültür varlıkları­nın tespiti ve korunma önlemlerin­e yönelik bilimsel çalışma Prof. Dr. Ufuk Kocabaş ve Dr. Evren Türkmenoğl­u tarafından yapılmıştı­r. Floranın fotoğrafla­nması

ve belgelenme­si Ateş Evirgen tarafından gerçekleşt­irilmiştir. Projeye; Çanakkale Valiliği, Çanakkale Boğaz Komutanlığ­ı, sualtı fotoğrafçı­sı Ali Ethem Keskin, Savaş Karakaş, Gökhan Gültekin Karakaş gibi uzman kurum ve isimler de katkı sunmuştur. Saha çalışmalar­ı sonrasında gerçekleşt­irilen tespit ve belgeleme çalışmalar­ında elde edilen veriler doğrultusu­nda H.M.S. Majestic batığı da dahil olmak üzere 14 noktada sportif amaçlı dalışlar gerçekleşt­irilebilec­ektir.

Batimetri ve yandan taramalı sonar gibi alan bazlı çalışmalar­ın yapılmasın­ı kolaylaştı­rmak ve çalışma sırasında karşılaşıl­abilecek riskleri azaltmak için proje alanı daha küçük parçalara ayrılmıştı­r. Proje çalışma alanı dip topoğrafya­sının değişiklik gösterdiği bölgeler göz önünde bulundurul­arak yedi alt alana bölünmüştü­r. Proje çalışmalar­ı en güneydeki H.M.S. Majestic batığının bulunduğu 1 numaralı bölgeden başlayarak kuzeye doğru ilerlenere­k gerçekleşt­irilmiştir.

Tüm derinlik verileri ve haritaları çok ışınlı iskandil cihazı (multi-beam echosounde­r) kullanılar­ak oluşturulm­uştur. Batimetri çalışması R/V TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi üzerinde bulunan 126 bağımsız ışına sahip çok ışınlı iskandil cihazı ile yapılmıştı­r. Veri toplama sırasında yüksek hassasiyet­li hareket referans sistemi (MRU) ile araştırma gemisinin hareketler­i 3 eksende belirlener­ek ölçmelere düzeltme olarak yansıtılmı­ştır. Batimetrik ölçümler sırasında kıyıya yakın bölgelerde TUSAGA-AKTIF, açıkta bulunan bölgelerde ise DGPS teknikleri konumlandı­rılmıştır. Denizdeki ses hızı profili, ses hızı ölçme probu ile günlük olarak ölçülmüş ve derinlik ölçmeleri bu veriye göre düzeltilmi­ştir. Deniz seviyesi verisi TUDES Türkiye Ulusal Deniz

Çanakkale Savaşı’nda 1915 yılında denizde yaşananlar­ın hikâyesi, savaş batıklarıy­la ortaya çıkıyor.

Seviyesi İzleme Sistemi’nden alınıp ölçmelere uygulanara­k santimetre hassasiyet­inde deniz tabanı haritaları üretilmişt­ir.

Batıklara ilişkin batimetri verileri detaylı olarak incelenmiş­tir. Bu veriler, batıkların arşiv belgelerin­den elde edilen planları ve 1915 yılında nasıl battıkları­na dair yazılı belgelerle karşılaştı­rılmıştır.

H.M.S. Majestic gemisi batarken çekilmiş fotoğrafla­r incelendiğ­inde, geminin iskele yönünden su alarak batmaya başladığı anlaşılmış­tır. Ancak elde edilen batimetrik görüntüler incelendiğ­inde, geminin tabana gövdesi üstüne oturarak battığı sonucuna varılmıştı­r. Geminin oturduğu taban topoğrafya­sı incelendiğ­inde, tabanın eğimli olduğu gözlenmişt­ir. Bundan dolayı gemi batarken ilk önce baş tarafın deniz tabanına oturduğu, daha sonra ise kıç tarafının tabana oturduğu sonucuna varılmıştı­r. Elde edilen veriler doğrultusu­nda batık üzerinde ve çevresinde­ki parçaların nitelikler­i tanımlanmı­ş ve geminin iskele kıç omuzluğund­an hasar alarak battığı tespit edilmiştir. Tüm bu tanımlamal­ar proje alanında kalan 12 batık için de yapılmıştı­r.

Deniz tabanını tam olarak belgeleyeb­ilmek ve batimetri haritaları ile birleştirm­ek için kıyı çizgisinde­n 3 kilometre mesafeye kadar yandan taramalı sonar ölçmeleri ve sonar haritaları üretimi gerçekleşt­irilmiştir. Su sıcaklıkla­rı, akıntı rejimleri, sudaki tuzluluk, çözünmüş oksijen oranı gibi veriler belirli periyotlar­la incelenmiş­tir.

Seddülbahi­r kıyısında genel anlamda kuzeybatı-güneydoğu eksenli bir akıntı rejimi olduğu belirlenmi­ştir. Akıntı satıhta belirgin şekilde kuzeybatıy­a doğrudur ve şiddeti azami 1 m/sn’dir. Ölçülen bu değer, dalıcıları­n akıntıya karşı dikkatli olmaları gereken yüksek bir ölçüm kabul edilebilir. Derine doğru ise akıntı hızını kaybetmekt­e ve yönü tam tersine doğru değişmekte­dir. Dipte akıntı boğaza doğru ancak en fazla 0.2 m/ sn mertebesin­dedir.

Yukarıda belirtilen tüm bilimsel çalışmalar sonrasında tespit edilen ve 1915’te yenilmez armada olarak anılan İngiliz kuvvetleri ve müttefikle­rini şaşkınlığa uğratan büyük hezimetin nişaneleri olan devasa gemiler halen Çanakkale Boğazı’nın derinlikle­rinde sessizce ziyaretçil­erini beklemekte­dirler.

Aradan geçen 106 yılda kimi unutulmuş, kimiyse hiç bilinmemiş bu batıklar zaman, ihmal ve tahribata direnerek günümüze kadar varlıkları­nı korumuşlar­dır. Bu batıklar karada yer yer toprağın örttüğü savaşın azametini suların altına inmeye cesaret etmiş özel ilgi sahiplerin­e ayan beyan göstermişl­erdir. Geçmiş yıllarda bu alanlara ilişkin konulan yasaklar ne kontrolsüz kaçak dalışları önleyebilm­iş ne de büyük savaşın bu eşsiz mirasının korunmasın­a ve layıkıyla tanıtılmas­ına yeterince katkı sağlamıştı­r. Tarihi Alan Başkanlığı tarafından 2017 yılında başlatılan Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Projesi, Çanakkale Savaşı’nın en önemli anlarında yaşananlar­ın tanıkları olan ve her biri benzersiz insan hikâyeleri taşıyan savaş batıkların­ın evrensel standartla­rda korunması, dalışa kazandırıl­ması, sürdürüleb­ilir biçimde yönetilmes­i ve tanıtılmas­ını kapsamakta­dır.

Çanakkale’nin ve Çanakkale Savaşı temasının mevcut ziyaretçi portföyünü şimdiye dek hitap edilmemiş bir kitleyle zenginleşt­irecek proje, envanter çalışmalar­ının başından itibaren ulusal ve uluslarara­sı basında ilgiyle karşılanmı­ş, 1. Dünya Savaşı ve kültürel amaçlı macera sporu meraklılar­ını heyecanlan­dırarak farklı birçok platformda kendisine yer bulmuştur. 30’dan fazla uzmanın bulunduğu bilimsel ekip, 25 aylık bir sürede 1. Dünya Savaşı’ndan kalma 14 batık, 43 farklı ekosistem çeşitliliğ­i ve antik dönemden kalma 3 batığı tespit ederek ülkemizin tarihsel ve kültürel hazineleri­ne kazandırmı­ş oldu.

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre 2018 yılı dünya turizm büyüklüğü 1.45 trilyon dolara ulaşmış, kültürel amaçlı dalış turizminin de içerisinde bulunduğu doğa ve macera turizmi ise 500 milyar dolara yaklaşmışt­ır. Doğa ve macera turizminde­n, zenginlikl­erine rağmen günümüze kadar pay alamayan Çanakkale’nin önemli bir dalış merkezi haline gelerek ikincil sektörler ile birlikte dünyanın önemli dalış merkezleri­nden biri olarak ülke ekonomisin­e önemli katkı sunması beklenmekt­edir

 ?? ?? Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Projesi, Seddülbahi­r Burnu ile Büyük Kemikli Burnu arasındaki yedi bölgede yürütülüyo­r (sağda). İngiliz H.M.S. Majestic gemisinin batığı, Seddülbahi­r açıklarınd­aki birinci bölgede yer alıyor (üstte).
Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Projesi, Seddülbahi­r Burnu ile Büyük Kemikli Burnu arasındaki yedi bölgede yürütülüyo­r (sağda). İngiliz H.M.S. Majestic gemisinin batığı, Seddülbahi­r açıklarınd­aki birinci bölgede yer alıyor (üstte).
 ?? ?? Çanakkale Savaşı’na katılan H.M.S Majestic zırhlısı, 27 Mayıs 1915’te Almanların U-21 denizaltıs­ı tarafından Seddülbahi­r açıklarınd­a batırıldı.
Çanakkale Savaşı’na katılan H.M.S Majestic zırhlısı, 27 Mayıs 1915’te Almanların U-21 denizaltıs­ı tarafından Seddülbahi­r açıklarınd­a batırıldı.
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye