Osmanlı Tarihi Sözlüğü’nde Harem
Harem Dairesi: Girilmesi yasak yer. Ailenin kadın bireylerine özgü bölüm. Buraya yabancı erkekler alınmazdı. Osmanlı yaşamında harem, saraylar ve büyük kentlerde zengin, muhafazakâr ve nüfuzlu aile konaklarıyla sınırlı kaldı. Darüssaade: “Mutluluk Yuvası” nitelemesiyle padişahların harem dairesine verilen ad. Topkapı Sarayı darüssaadesi, yüzyıllarca dünyanın en ilgi uyandıran haremi oldu. Darüssaade Ağası: Halk arasında kızlar ağası, haremağası. Haremin birinci derecede sorumlu amiri. Saray protokolünde önemli yeri vardı. Kendisi gibi Afrikalı olan haremağalarının amiriydi. Klasik kıyafeti, altın sırma şeritli kallavi kavuk, ağır samur kürk, sırma işlemeli entari, puşi, şal, kuşak, altın köstekli hançer, sarı yemeniydi. Klasik dönemde Haremeyn Evkafı’nın mütevellisiydi. Haremağası: Kadın bölümüne girmelerine izin verilmiş Afrikalı hadım erkekler. Darüssaade ağasının buyruğundaki haremağaları haremi bekler, dışarıyla temasları denetlerlerdi. Hareme ilk alınışta belki daha çocuk yaşta olan hadıma en aşağı denirdi. Karaağalar koğuşunda hizmete koşulan ve kıdemli ağalarca eğitilen en aşağılar, sırasıyla acemi ağa, nöbet kalfası, ortanca, hasıllı/hasırlı, yaylabaşı gulâmı, Yeni Saray başkapı gulâmı vb. sanlarını alarak terfi ederler, haremağası, hazinedar ağa, Eski Saray ağası olurlar. En son içlerinden en yetkin ve kıdemlisi, öncekinin yerine darüssaade ağalığına atanırdı. Haremeyn Evkafı: Mekke ve Medine vakıfları ve görevlileri. Osmanlı vakıflarının en kapsamlısıydı. Haremeyn Evkafı’ndan darüssaade ağası, hesaplarından Haremeyn hazinedarı sorumluydu. Osmanlı Tarihi Sözlüğü, Necdet Sakaoğlu, Alfa Yayınları, 2017