İnka Yolculuğu: Machu Picchu
And Dağları üzerinde, Urubamba Vadisi’nde, Cusco’dan tropik ormanlara giden rotanın üzerinde 15. yüzyılda kurulan İnka antik şehri Machu Picchu, 2430 metre yükseklikte bulunuyor. Kent, İspanyol istilacılar tarafından fark edilmediği ve burada yaşayanlar muhtemelen bir salgın sonucu kenti terk etmiş olduğu için uzun yıllar boyunca unutuldu. Bu nedenle de fazla zarar görmeden günümüze kadar kaldı. 1911’de Yale Üniversitesi’nden Hiram Bingham tarafından yeniden tesadüfen keşfedildi. Kimi kaynaklarda Amerikalı araştırmacının kenti bu tarihten daha önce bulduğu, önce kentteki altın ve değerli eserleri Amerika’ya kaçırdıktan sonra keşfini ilan ettiği ileri sürülüyor. Bu soygun iddiası kanıtlanmadı ancak Bingham’ın buradan üniversitesine götürdüğü eserlerin Peru’ya, ait olduğu yere dönmesi için neredeyse 100 yıl geçti (2008). Bu eserlerden bir bölümü günümüzde Cusco’daki Machu Picchu Müzesi’nde sergileniyor.
Machu Picchu’ya gidebilmek için iki yol var. Biri kolay, Cusco’dan en yakındaki Aguas Calientes köyüne kara ve demiryoluyla, oradan da otobüslerle tarihi kente gidilebilir. Toplam 75 kilometrelik bu yol 3,5 saat sürüyor. Tabii ki çoğunluk bu yolu tercih ediyor. Diğeri ise biraz zor ama zevkli bir yolculuk... “İnka Trail” olarak isimlendirilen 45 kilometrelik bu yolculuk, Cusco’yu And Dağları üzerinden Amazon bölgesine bağlayan zorlu, inişli çıkışlı güzergâh üzerinde yer alıyor. İnka Uygarlığı döneminde yoğun olarak ulaşım için kullanılan bu yol, günümüzde bir trekking rotası olarak turizmin hizmetinde. Uzun yıllar unutulduktan sonra 1942 yılında yeniden keşfedilen bu güzergâh, zaman içinde Güney Amerika’da en sık kullanılan trekking rotası oldu. İnkalar tarafından bazı bölümleri taşlarla, merdivenlerle döşenmiş olan bu yolun orijinal halinin korunması amacıyla Peru makamları bir süredir, buradaki günlük yürüyüşçü sayısına sınır getirmiş. 200’ü turist, 300’ü de rehber ve taşıyıcılar olmak üzere günde en fazla 500 kişinin yürüyüş bölgesine girmesine izin veriliyor. Giriş ve çıkışlarda pasaport kontrolleri var. Genellikle üç ya da dört günde tamamlanan yürüyüş, bu konuda uzmanlaşmış yerli acenteler tarafından sağlanan rehberler ve diğer görevlilerin desteğiyle gerçekleştirilebiliyor. İnkaların kutsal nehri Urubamba vadisinin girişinde başlayan rota, 4215, 3998 ve 3700 metre yükseklikteki dağ geçitlerinden sonra hedefteki Machu Picchu’ya yaklaşıldıkça alçalıyor. Güzergâh üzerinde çok sayıda İnka yapısı var ve bunlara sadece bu yolla ulaşmak mümkün. Onlar da Machu Picchu gibi dağlar arasında kaldıkları ve ulaşım zor olduğu için İspanyol istilacıların doğrudan yıkımına uğramamışlar. İspanyollar buralara bizzat çıkmamışlar ancak yine de buralardaki saray, tapınak ve mezarlardaki altın ve gümüşleri yağmalamayı başarmışlar. Yöntem çok basit. Ele geçirdikleri yerlerdeki çocukları rehin almışlar ve çocuklarını kurtarmak isteyen İnkaları ulaşamadıkları yerleri yağmalamaya zorlamışlar.
Kurallara göre dört günlük yürüyüş sonunda vardığımız Machu Picchu’nun içini gezebilmek için verilen süre iki saat. İlk bakışta bu sürenin yetmeyeceği sanılıyor ancak yetkin bir rehber sayesinde bu mümkün. Biz de dört günde And Dağları’nda bize yol gösteren genç rehberimiz Frank Iturriagu sayesinde bunu başarıyoruz.