INGRID BERGMAN
GÜZELLİK, SADELİK VE USTA OYUNCULUK
Sinema tarihinin en BEĞENILEN, En ünlü yıldızlarından BIRI olan INGRID BERGMAN, 29 Ağustos 1915’te Stokholm’de Doğdu. 67 yaşındayken, 1982’DE LONDRA’DA, yine 29 Ağustos Günü VEFAT Etti.
932’de İsveç’te oynadığı ilk filmi olan “Landskamp” ile başladığı 46 yıllık sinema serüvenini, 1978’de “Autumn
Sonata” (Güz Sonatı) filmi ile noktalayan Ingrid Bergman, üç
Oscar ödülünün yanı sıra çok sayıda ödüle layık görüldü. Bergman, Oscar ödüllerini kazandığı “Gaslight”
(1944), “Anastasia” (1956) ve “Doğu Ekspresinde Cinayet” (1974)
filmlerinin yanı sıra “Intermezzo” (1936), “Kazablanka” (1942), “Spellbound” (1945), “Notorious”
“Burada tuhaf bulduğum bir şey de tanıdığım erkeklerin hemen hepsinin bana âşık gözlerle bakması oldu”
(1946), “Viaggio in Italia” (1954), “Elena et les Hommes” (1956) filmleri ile de sinemanın unutulmaz oyuncuları arasında yer aldı.
İsveçli Greta Garbo ve Alman Marlene Dietrich gibi Avrupa’da başladığı oyunculuğu Amerika’da devam ettiren Ingrid Bergman; güzelliği, sadeliği, usta oyunculuğu ile diğer Hollywood yıldızlarından farklıydı. Sinemadaki başarı kadar yaşamı ile de dünya ve Türk basınında çokça haber konusu oldu.
30 Mayıs 1943’te Akşam
gazetesinde yayımlanan “Amerikalıları Şaşırtan Bir Artist:
Ingrid Bergman” başlıklı yazıdan birkaç satır aktaralım: “Genç artist katiyen boya kullanmaz, tırnaklarına da cilâ sürmez. Çok canlı ve sporcudur. Bu itibarla Hollywood’un standart tipi güzellerine hiç benzemez. Ingrid Bergman’ın giyiniş ve yaşayış tarzı da Amerikalıları şaşırtmıştır. Artist boyanmadığı gibi yüzüne krem de sürmez, lavanta da kullanmaz. Üzerinde şatafatlı elmaslar
bulunmaz. Amerikalı gazeteciler, uzun araştırmalardan sonra artistin bir çeyrek saatte banyosunu yapıp, elbisesini giyerek sokağa çıkmaya hazır hale geldiğini öğrenmişlerdir. 15 dakikada hem banyo yapmak hem hazırlanıp sokağa çıkmak! Amerika’da bütün kadınlar buna şaşırmışlardır. Erkeklere gelince, bunların arasında artistin itibarı bir kat daha artmıştır.”
Bergman, özel hayatı, aşkları ve evlilikleri ile gündeme gelmeyi sevmese de basının ilgisi devam eder. Üç kez evlenen ve dört çocuğu olan Ingrid Bergman, ilk evliliğini 1937’de diş hekimi Peter Aron Lindström ile yapar. 1950’de ise yönetmen Roberto Rossellini ile evlenir. En çok bu evliliği öncesi ve sonrası haberlere konu olan Bergman’ın, son evliliği 1958’de film yapımcısı Lars Scmidt iledir.
23 Kasım 1943 tarihli
Sinemagazin dergisinde yayımlanan bir yazıda Amerika’da ünlenen Ingrid Bergman’a bırakmışlar sözü, biz de öyle yapalım: “Burada tuhaf bulduğum bir şey de tanıdığım erkeklerin hemen hepsinin bana âşık gözlerle bakmaları oldu. Amerika’da benden çok daha güzel kadınlar var. Neden üstüme bu kadar düşüyorlar? Herhalde yabancı olduğum için ilgiye değer görünüyor olmalıyım. Hollywood’un her şeyini seviyor, yalnız sosyal hayatını beğenmiyorum. Burada dedikodu fazla. İnsanın, biriyle sokağa çıktığını, bir lokantada oturduğunu görmesinler, hemen yaftayı yapıştırıyorlar ve yakında evleneceğimize dair bir havadis uyduruyorlar. Fakat zamanla insan dedikoduya da alışıyor ve ehemmiyet vermez oluyor.”
Bergman, 46 yıllık sinema kariyerinde üç kez Oscar ödülü kazandı.