N mütevazı
Güney Koreli üretici Hyundai, WRC’de edindiği tecrübeleri caddeye aktarmak üzere N adlı performans markasını yarattı. Mevcut ürün gamındaki modellerin performans versiyonları artık N uzantısına sahip olacak. Türkiye’deyse start, sportif görsel unsurlara sahip Tucson N Line ile verildi.
Büyük marka olmak ve büyük marka yolunda ilerlemek, otomotivde her zaman en zor işlerden biri olmuştur. Ancak yakından takip ettiğimiz Hyundai bu konuda kararlı, sağlam, planlı ve istikrarlı adımlar atıyor. Hedefi belirliyor, hedef doğrultusunda gerekenleri tespit ediyor ve sonuca ulaşıyor. Bunu ilk nesil i30 modelinden beri başarıyor. Şimdiki hedef de, anlaşıldığı gibi kendine has bir performans departmanı veya kendi deyimleriyle marka yaratmak.
Büyük bir cesaret örneği diyebileceğimiz Dünya Ralli Şampiyonası’na katılmak, hem de pek çok büyük üreticinin bütçesizlikten dolayı, motorsporlarından çekildiği bir dönemde… Vallahi bravo. Fakat daha önce dediğimiz gibi, büyük marka olmak fazlasını gerektiriyor. Harcanan para, uygun bir şekilde, seri üretimdeki araçlara yansımalı. Bu yüzdendir ki Hyundai, tıpkı globaldeki rakipleri gibi, performans odaklı bir marka yarattı. Adı N olan marka, bir yandan ürün gamındaki i30 ve Veloster modellerine N
kod adlı performans seçenekleri eklerken, diğer taraftan performans olarak olmasa da, görünüm olarak sportif seçenekler sunan N Line paketleri hazırlandı. Şimdilik sadece i30 ve Tucson modellerini N Line versiyonu ile satın almak mümkünken, buna kısa süre içerisinde diğer modellerin de ekleneceğine eminiz.
Türkiye özeline baktığımızda şimdilik sadece Tucson N Line’ı alabilmek mümkün. Dergimizin test konuğu olan otomobile daha ilk bakışımızda “değişik” bir modelle karşı karşıya olduğumuzu anladık. Elite ve Elite Plus donanım versiyonu arasına konumlandırılan Tucson N Line’da, Elit modelindeki içeriklere ilave olarak tam LED farlar, LED stoplar, elektrikli açılıp kapanabilen bagaj kapağı ve elektrikli ayarlanabilen sürücü koltuğu gibi donanımlar geliyor. Ancak çarpıcı olan elbette görsel unsurlar: Tucson N Line’ı özel kılan görsel değişiklikler petek tarzı ön ızgara, siyah eklentilere sahip ve bumerang şekilli gündüz farları içeren ön tampon ve 19 inç’lik parlak siyah jantlar. Gri, kırmızı, beyaz ve siyah renk seçenekleri sunulan aracın test için hazırlanmış olanı gri renkti. Ve bize göre dışarıdaki tasarım detayları Tucson’un bu rengine mükemmel uymuş. Test sırasında yanımıza yanaşıp, korna çalıp “çok iyi görünüyor” diyenler oldu.
Dış tasarımın çarpıcılığı elbette iç mekan için beklentilerimizi epey bir yükseltti. Ama bu konuda da çok iyi çalışılmış olduğunu gördük. Siyah renklerin hakim olduğu iç mekanda ortaları nubuk ve kenarları deri, kırmızı dikişli özel tasarım siyah döşeme ilk göze çarpanlar. Kırmızı dikiş; kokpit, direksiyon simidi ve vites topuzu gibi yerlerde de devam ediyor. Araçtaki sportif ambiyans alüminyum pedal seti, N logolu vites topuzu ve mat gri plastik akşamlarla destekleniyor.
Start düğmesine basıp yola çıktığımızda, N Line’ın diğer Tucson versiyonlarından çok farklı olmadığını fark ediyoruz. Süspansiyonlarda yapılan değişiklikler, dört tekerlekten çekişli olmasının da yardımıyla, viraj kabiliyetine kısmen bir fayda sağlamış olsa da, aracın genel karakterini çok da etkilememiş. Yoldaki sakin ve kararlı sürüş, güzel memleketimizin bozuk yollarındaki çukur ve derin rögar kapaklarıyla arada sarsıntıya uğruyor ki onun nedeni de 19 inçlik jantlara takılan 245/45’lik lastikler. Yani hep olduğu gibi, performans isteyen sonucuna da katlanacak. Ama dediğimiz gibi, genel sürüş konforda belirgin bir fark yok.
Fabrika verilerine göre 0-100 km/s hızlanmasını 12 saniye civarında tamamlayan Tucson, sürüş sırasında bundan daha iyi hissettirdiğini söylemeliyiz. 7 ileri çift kavramalı DCT şanzımanı, daha 2000 d/d’den itibaren 320 Nm tork üretebilen 1.6 litrelik
dizel motor ile oldukça iyi bir uyumla çalışıyor. Bu kombinasyonun beğendiğimiz ve dikkatimizi çeken kısmıysa, ani hızlanma isteklerimize aynı serilikte cevap verebilmesi oldu. Üstelik yaklaşık 1.700 kg’lık ağırlığına rağmen. Aynı kıvraklık manevra kabiliyeti için de geçerli. Gövde yüksek ve ağırlık fazla olsa da, geri bildirimi iyi ayarlanmış direkt tepki veren direksiyon sayesinde hem uzun yol, hem de şehir içerisinde rahat bir kullanım söz konusu.
Tucson ile gündelik yaşam da hoşumuza gitti. Sınıfına özgü nispeten kompakt yapısı ve kullanım kolaylığı sayesinde park yeri bulmak ve ara sokaklarda dolaşmak sorun olmadı. Ayrıca arka koltukların ferah oluşu sayesinde hem yetişkinler rahat seyahat edebiliyor, hem de çocuk koltuğu zahmetsizce bağlanıp, geniş arka kapılar açılarak kolay erişilebiliyor. 513 litrelik bagaj hacmi de ailecek tatile gidilebilecek kadar geniş ve yeterli. Malum mobilyacıdan alışveriş yapıldığında ekstra alan gerekirse, arka koltuklar yatırılarak 1.503 litreye çıkartılabiliyor.
Güvenlik ekipmanı, elektronik destek sistemleri ve konfor unsurlarını bir bütün olarak değerlendirirsek, günümüz modern otomobillerinde yer almasını istediğimiz ve de gerekli olan her şey fazlasıyla mevcut. N Line ile gelen deri-nubuk karışımı yüzeyler ve kırmızı iplikli dikiş detayları, kullanıcıda premium bir his yaratıyor ve sahibini özel hissettiriyor.
N harfi diğer modellerde performans anlamına gelirken, Tucson’da sportif bir donanım seçeneği olarak sunuluyor.