Otomobilin mucidinden elektrikli atağı
Mercedes, Türkiye’deki elektrikli atağını, farklı segmentlerde yer verdiği 5 modelden oluşan EQ serisiyle sürdürüyor.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde tüm segmentlerde tamamen elektrikli satış hedefi koyan Mercedes-Benz, tamamen elektrikli EQ ailesini, EQC, EQS, EQE, EQA ve EQB modelleriyle bir test sürüşü organizasyonu gerçekleştirdi.
EQC
EQC, 2020 sonlarında markanın Türkiye’de satışa sunulan tamamen elektrikli ilk modeli oldu. EQC, avangart ve bağımsız bir estetiği temsil eden ve modern lüksün sembolü olan elektrikli bir SUV. Hafifletilmiş çizgileri, çarpıcı bir ilk izlenim bırakırken, etkileyici bir sakinlik ve modernlik de yansıtıyor. Geri dönüştürülmüş plastik gibi, yenilenebilir maddelerin kullanımı da sürekli olarak artıyor. Bu anlamda ilk olarak, EQC için geliştirilen yüksek kaliteli koltuk döşemesi “Response”, yüzde 100 geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilmiş. Ayrıca stepne yuvası veya motor odasının altındaki kaplamalarda da geri dönüştürülmüş plastikler kullanılıyor.
EQS
Lüks sınıftaki EQS modeli, Türkiye’de bu yıl satışa sunuldu. EQS, lüks ve üst sınıfta elektrikli otomobil modüler mimarisine sahip ilk model olmasıyla da dikkat çekiyor. Teknoloji ve inovasyon konusundaki öncü yenilikleriyle MBUX ile Hyperscreen gibi özellikleri birleştiren EQS hem sürücü hem de yolculara odaklanıyor. Hızlı şarj istasyonlarında 31 dakikada yüzde 80’e kadar şarj olabilen EQS, tam şarj ile 649 km menzil sunuyor. İç tasarımda, mikrofiberin yanı sıra yüzde 100’e varan oranda geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilmiş çeşitli kumaşlar kullanılıyor. EQS’deki zemin kaplamaları, geri dönüştürülmüş halılardan ve balık ağlarından elde edilen naylon ipliklerin bir araya getirilmesiyle üretiliyor. Geleneksel plastikleri yenilenebilir ham malzemelerle değiştirmek için doğal liflerin ve tekstillerin kullanımına odaklanan Mercedes-Benz’in EQS üretiminde kullandığı kaynak tasarrufu sağlayan malzemeler, toplamda 80 kilogramı buluyor. EQS’in üretimi karbon-nötr bir fabrika olan Sindelfingen Factory 56’da gerçekleşiyor.
EQE
Menzili 554 km’ye kadar çıkabilen EQE, hızlı şarj istasyonlarında sadece 32 dakikada şarj olabiliyor. En ince ayrıntısına kadar seçkinlik ve dinamizm taşıyan modelde en yüksek kalitede işçilik ve malzemeler kullanılmış. EQE’nin ana karakteristik özelliği olan Tek-Yay (One-Bow) tasarımı, arkadan öne kadar tek bir çizgiyi takip ederek, coupe benzeri bir siluet oluşturuyor. Ön tarafta üç boyutlu Mercedes-Benz yıldızı işlemeli radyatör paneli ile kavuşan bu çizgi, aracın görünümüne bütünlük kazandırıyor.
EQA
EQA, tamamen elektrikli Mercedes dünyasının yeni giriş seviyesini oluşturuyor. Aracın estetik tasarımı Mercedes-EQ markasının ilerici lüks yaklaşımını yansıtıyor. Sürüş destek sistemleri de çok kapsamlı. Örneğin Araçtan Çıkış Kör Nokta Yardımcısı, DISTRONIC, Aktif Takip Yardımcısı, navigasyon gibi donanımlarla sürücü birçok konuda destekleniyor. Ayrıca, ENERGIZING Comfort ve MBUX gibi farklı Mercedes-Benz özellikleri de araçta alınabiliyor.
EQB
Yedi koltuklu EQB, geniş aileler için ilginç bir alternatif. Üçüncü sıradaki iki koltukta boyu 1,65 metreye kadar olan yolcular rahat edebiliyor. Ayrıca bu koltuklara çocuk oto-koltuğu da takılabiliyor. EQB, EQA’dan sonra Mercedes-EQ ürün gamının tamamen elektrikli ikinci kompakt otomobili.
Sürüş İzlenimi
Antakya’da gerçekleşen sürüşler sırasında tarihin önemli izlerini, Mercedes EQ ailesinin otomobilleriyle doğaya saygı niteliğinde, sıfır emisyonla keşfettik. Elektrikli otomobillerin konfor ve dinamik karakterinin Mercedes konforuyla harmanlanması ise bu keyifli sürüşün ana temasıydı. Sürüşlerde, ailenin tüm elektrikli modellerini kullanma şansımız oldu. Bu sırada EQA’dan EQS’e kadar tüm modellerin arasındaki farkları da gözlemleyebildik. Basın toplantısında açıklanan, Avrupa yollarında gerçekleşen testlerde Mercedes-Benz Vision EQXX modelinin yakaladığı 1000 km’lik menzil bilgisiyse, mühendislerin menzili artırmak için ne kadar yoğun çalıştıklarının bir göstergesi.