‘Yeni yılda sürprizlerimiz olacak’
❏ One Love, Rock’n Coke gibi festivallerin müzik dinleyicisi ve piyasasına katkısı çok büyüktü.
Her birinin yeri ayrı peki festivallerin Türk müzik dünyasındaki yeri sizin için neydi?
Türkiye’de festivaller, katılımcılar için bir araya gelmek, nefes almak, beslenip zenginleşmek için bir alan yaratıyor. Özellikle İstanbullu insanlar için her gün yaşadıkları şehir ortamına farklı ve dönüşmüş bir algıyla bakabilmelerini sağlıyor. Bunun yanı sıra festivaller, insanların kendileriyle aynı motivasyona sahip kişilerle bir araya geldiği alanlar yaratıyor. One Love ve Rock’n Coke festivalleri, gerçekleştirdiğimiz yıllar boyunca insanlara böyle alanlar yarattı. Türkiye’nin her yanında bu festivalleri bekleyen, sosyal hayatlarını buna göre şekillendiren kişiler gördük. Sektörün farklı paydaşları için de bu festivaller birer okul oldu. Bugün yalnızca istanbul’da irili ufaklı yılda 100’ün üstünde festival yapılıyor. Dolayısıyla sektörün bu alandaki know-how’ı ve Rock’n Coke gibi organizasyonlardan bugüne taşınan deneyimi ciddi bir ekonomi doğurdu.
❏ Devam etmeyen müzik festivalleri aslında rağbet gören, bilet satışının yoğun olduğu etkinlikler. Geri dönme ihtimalleri var mı?
Kültürel yaşam ve bunu takip eden tüketici alışkanlıkları sürekli bir devinim içinde. Büyük ölçekli şehir festivallerinden ziyade daha lokal, kültürel farklılıklara ve trendlerdeki taleplere değinen festivaller önem kazanmaya başladı.
Biz de trendler ve o trendleri oluşturan içgörürleri analiz edip kültürel dinamiklerden beslenerek ve algımızı sürekli yenileyerek tasarlıyoruz tüm süreçleri. Ancak İstanbul’da, merkezinde müzik olan bir şehir festivalinin eksikliğini hissedebiliyorsunuz. Dünya ve festival kültürünün değişmesine rağmen son birkaç yıldır bu alandaki eksiklik kendini gösteriyor.
❏ Birçok müzik etkinliği düzenliyorsunuz ancak herkesin merak ettiği bir konu var; One Love ya da Rock’n Coke’u bir şekilde canlandırmayı düşünüyor musunuz ya da 2019’da yeni bir müzik etkinliğiniz olacak mı?
Ne mutlu bize ki One Love ve Rock’n Coke birer simge haline geldi. Her ikisi de birçoğumuz için farklı anlamları olan, hem dinleyici hem de sektör için ilkleri barındıran alanlar oldu. Bu festivalleri düzenleyerek edindiğimiz deneyimler, bize farklı coğrafyalarda kültür ve sanatın dönüştürücü etkisini hissettirecek projeler için daha da cesaret verdi ve 5 sene önce Cappadox’u hayata geçirdik. 2019 Cappadox’un beşinci yılı ve çok heyecanlıyız. Elbette yeni yılda da sürprizlerimiz olacak, İstanbul’daki gençlere yönelik müzik festivalinin eksikliğini de göz ardı etmeyeceğimiz bir yıl planlıyoruz.
❏ Bugün var olan festivalleri, artık düzenlenmeyen festivallerle karşılaştırırsanız içerik ve sistem açısından ne gibi farkladan bahsedebilirsiniz?
Festivaller dünyadaki birçok gelişmeyle birlikte form değiştiriyor. Deneyime odaklanan, niş alanlara daha fazla dokunan, dolayısıyla sayısı artan bir ekosistemden bahsediyoruz. Çoklulaşmayla çeşitlenme söz konusu. Elbette dijital dünyanın getirdiği bir hız ve paylaşım var ki bu akış, festival kültürüne de yansıyor. Bütünleşik, sıra dışı ve özgün deneyim önem kazanmaya başlandı. Eskiden hep ve nerdeyse sadece Woodstock referasnı vardı, şimdiyse Le Guess Who, Best Kept Secret, Rock Werchter, Primavera’lardan bahsediyoruz dolayısıyla aynı döngü burada da yaşanıyor.