‘POST ROCK APTALCA’
Invitation to Ruin parçasına kulak verdiğinizde 45 yıl öncesinden Canım Kardeşim filminin girişini anımsamamak elde değil. Doğu dünyasından izler, enstrümental deneysel rock grubu Grails’in birçok eserinde kendini gösteriyor. 1999’da gitarist
Alex Hall ve Paul Spitz ile davulcu Emil Amos tarafından Portland’da kurulan gruptan ayrılanlar ve tayfaya dahil olanlar yıllar içinde elbet oldu. Bize Amerika kadar uzak ancak müzikleriyle oldukça yakın Grails’ta yerini koruyan Emil
Amos ve Alex John Hall ile sinemadan, müzikten ve gelecekten, Back on Stage olarak konuştuk. Okurken dinlemeniz için de bir şarkı önerelim bu güzel gruptan, Satori.
❏ Dinleyicilere göre müziğiniz, oriyantalizmin izlerini bariz biçimde taşıyor.
Take Refuge parçası buna güzel bir örnek. Peki nereden geliyor bu esinti?
E.A.: Canlı olmanın ne anlama geldiğine dair kesin hisleri temsil edebilen gamlar ararken akorlar; karanlığı, korkuyu ya da gerilimi temsil etmeli. Bu sonik alanların gerçek ustaları, rafine etmek için bir ömür alacak kadar ince çalışırlar. Birçok Batılı için Doğu müziği, her zaman eski ve bilgelik anlamına gelmiştir. Bu, buradaki müzisyenlerin genellikle gelişim sırasında, bildiklerinden kaçarken âşık oldukları ilgilenme aşamasıdır.
❏ 1973 yapımı Canım Kardeşim filminin giriş müziğiyle Invitation to Ruin parçasının benzerliği aşikar. Bu ilhamın hikayesi nedir, Türk sinemasına özel bir ilginiz mi var?
E.A.: Ücra köşelerden ve sinemada teknolojik olanakların sınırlı olduğu eski zamanlardan filmleri seviyoruz, 60’lar ve 70’lerin bağımsız sineması ya da daha önceki Ingmar Bergman ve Kurosawa gibi... Müzik açısından bakacak olursak film müziklerini bestecilik tarihinin en özgür alanlarından biri olarak görüyoruz ve en karmaşık duyguları uyandırmak için bu işin devlerinden etkilendiğimizi inkar edemem.
❏ Müzik tarzınız hakkındaki genel kanı psikedelik post rock yönünde. Sizin tanımlamanız nedir?
A.H.: Post rock’ın ne kadar aptalca bir tabir olduğunu açıklamaya çalışmaktan, uzun zaman önce dilimizde tüy bitti. O yüzden artık sadece “İyi bakalım, umarım şarkıyı beğenmişsindir” diyoruz.
❏ Şarkılarınızla vermek istediğiniz asıl mesaj nedir?
E.A.: Bir podcast’ı sadece entelektüel bir kafadaysam ve birilerine faydalı olacak şeyler vermeye hazırsam kaydedebiliyorum. Enstrümantal müziği kaydetmenin güzelliği, çözümlenmemiş bir yerde bulunmanıza izin vermesidir ve belirli bir mesaj vermek zorunda kalmazsınız. Bildiklerinizi aktarmak zorunda olmak yerine sadece, müziğinizin nereye gittiğini biliyor olabilmek gerçekten kurtarıcı bir özgürlük.
❏ Son albümünüz Chalice Hymnal geçtiğimiz yıl yayınlandı, yakın gelecek için planlarınız neler?
A.H.: Yeni çıkaracağımız şeyleri konuşuyoruz, Black Tar Prophecies’tan çok farklı değil. İlk volume muhtemelen gelecek Grails yayını olacak, seneye çıkar. 2019 için turne planlarımız da hazır şimdiden. Meşgulsek bizden mutlusu yok.
32.212 Spotify aylık dinleyici sayısı