Şarapla aynı dili̇ konuşma rehberi
Şarabın diğer içkilerden en büyük farklılığı canlı bir varlık olmasından ileri gelir; şarap doğar, büyür, gelişir ve yaşlanarak ölümünü bekler. Bu yüzden her şarabın bize anlatacağı bir hikayesi vardır. Hikayeyi dinleme şansını yakalamak için şarabın dilinden de anlamalı. Bu nedenle şarabın nasıl tadılacağını anlatmak istiyorum ki yeni bir dünyanın kapıları senin için açılsın. O zaman başlayalım!
➡ İlk önce üzerindeki beyaz gömleğini ya da açık renkli masa örtüsünü fon olarak kullanıp şarabın rengini incelemelisin.
Şarap bulanık görünmemeli. Ayrıca, şarabın rengi üzümün türü veyahut yaşı konusunda fikir verir.
➡ Kadehi hafifçe salla ki koku molekülleri açığa çıksın ve şarap seninle sohbete başlasın. Unutma, koku hemen hemen her şeydir. Kokladıkça meyve, baharat ve çiçek gibi pek çok farklı kokuyla karşılaşabilirsin. Koku alırken hata yapmak söz konusu değildir çünkü koku hafızası kişiye özeldir. (Kitap önerisi: Vedat Ozan - Kokular Kitabı)
➡ Şimdi sıra işin en keyifli kısmına geldi: Tadım. Şaraptan bir yudum al, damağının içerisinde gezdir ve bir yandan da dişlerinin arasından hafifçe hava al ki koku molekülleri yeniden havayla temas etsin. Böylece daha çok aroma açığa çıksın. Bu aşamada şarabın gövdesi hakkında yorum yapmalı. Gayet basit; gövde, şarabın damakta bıraktığı dolgunluk hissidir ve dilin üstündeki ağırlığıyla ölçülür. Mesela su ile sütün farkını düşünebilirsin.
➡ Sonra tanen ve asidite gelir. Şarabı yudumladıktan sonra limon yemiş gibi oluyorsan, içtiğin şarabın yüksek bir asiditesi vardır. Tanen de şarabın ağızda bıraktığı burukluk hissidir. Aynı zamanda demli çaya burukluğunu veren maddedir ve ağızda kuruluk yaratır. Asidite ise şarabın ağızda bıraktığı sululuktur. Tabii bir de tatlılık meselesi var. Şaraptaki tatlılık, fermentasyonun bitmesinin ardından kalan şeker miktarıyla ölçülür. Neticede, şaraplar tatlılık seviyelerine göre, sek, yarı-tatlı veya tatlı olarak sınıflandırılır. Son olarak alkol oranının damağında ne kadar hissedildiğini ölçmelisin, şarap yakıcılığıyla seni rahatsız etmemeli.
➡ Şarabı yudumladıktan sonra da bitişini değerlendirmen gerekir. Damakta geriye hoş ve leziz bir tat kalması beklenir; keyifsiz ve acı tatlar istenmez. Kısacası beklenen, şarabın keyifli bir bitişe sahip olması, arda kalan hissin mutluluk vermesidir. Bitişin kısalığı veya uzunluğu, damaktaki aromaların kalıcılığıyla alakalı.
Şarap tadımının teorik yönünü bol bol okuma yaparak kavrayabilirsin ancak bu işte asıl olan damağını geliştirmek, yani farklı coğrafyalardan gelen ve çeşit çeşit üzümlerle yapılan beyaz, pembe ve kırmızı şarapları denemektir. Eh, o zaman bol tadımlı günler dilerim.
Hayatın sana sunduğu her şeyi kabul et ve her kadehten içmeye çalış. Bütün şarapların tadına bakmak gerekir; kiminden bir yudum alırsın ama diğerlerini şişeyi bitirinceye kadar içersin. Paul Coelho, Brida