Vakur star Omar Souleyman
Suriyeli Dabke Star Omar Souleyman’ı ilk, 2014 One Love Festivali’nde canlı izleme şansı yakaladım. Souleyman “Ya habibi” diyerek sahneye çıktı, konser alanı yakıcı sıcaklığa rağmen anında tıklım tıklım oldu! Festivalde trenin yerini halay aldı. O anda festival alanının en büyük meselesi sallayacak mendil bulmaktı. Uzaktan baktığınızda müzik festivalinden çok toplu bir sünnet düğününde gibiydik. O gün bugündür seviyoruz Omar Souleyman’ı. Sadece biz değil, dünya seviyor. Spotify’da onu en çok dinleyen ilk üç şehir şöyle; Paris, İstanbul, Stockholm. Bugüne kadar Nobel Barış Ödül Töreni, Glastonbury Festivali, Fransa Pitchfork Müzik Festivali, Japonya Hostess Club Weekender Festivali gibi nice prestijli etkinlikte sahne aldı. Düğünlerde para yağmuruna tutulmaya alışık olan Souleyman’a bu konserler belki de biraz yavan geliyor olabilir, kim bilir...
Güneş gözlüğü ve bıyığıyla Ortadoğulu imajını eksiksiz yansıtan Suriyeli şarkıcı Omar Souleyman, dabke müzik yapıyor; yani elektronik bağlama ve klavyeyle çalınan Doğu tınılarını birleştiriyor. Souleyman sayesinde dabke müzik uluslararası popüler müzik türlerinden biri oldu. Festivallerin en renkli fotoğrafları genelde o sahnedeyken çekiliyor. Björk’ün The Crystalline Series albümü için 3 şarkısına yaptığı remiksle adı duyulan Souleyman, çoğu elektronik müzik festivalinde sahneye çıktığından ‘Suriyeli Tekno’ olarak da anılıyor.
‘DÜĞÜNLERE GERİ DÖNECEĞİM’
Birkaç yıldır Şanlıurfa’da yaşayan Omar aslında çiftçi. Çiftçilik ve hayvancılık köyde geçinmenin tek yoluyken Souleyman’ın hayali star olmaktı. Para biriktirip Dabke Star albüm serisini çıkardı. Gündüzleri tarlasıyla ilgilendi, akşamları düğünlerde şarkılarını söyledi.1996’da Suriye ve Güneydoğuda dabke denilince akla artık tek isim geliyordu: Omar Souleyman!
Dabke Star’ın müziğinin sınırları aşmasını sağlayansa Sublime Frequencies plak şirketinin ortaklarından müzisyen Mark Gergis oldu.
Suriye seyahatinde Gergis, Souleyman’ın kasetini dinledi. Suriye’deki savaş ortamından çıkarıp onun 2011’de başta Glastonbury Festivali ve Montreal Uluslararası Caz Festivali olmak üzere önemli festivallerde çıkmasını sağladı. Zaten sonra aldı başını gitti. Artık tam anlamıyla profesyonel ve yıldız...
Souleyman’ı düğünlerde evlenenlere hediye etmek için hazırladığı albümleri ve profesyonel işlerini hesaba katarsak 500’den fazla albümü var. Tüm bunlara rağmen aklı hâlâ düğünlerde. “Suriye sakinleştiğinde düğün performanslarıma geri döneceğim. Bana savaştan önceki eski günleri hatırlatıyor. Ayrıca arkadaşlarım ve ailem Türkiye, Suriye, Irak ve Avrupa’ya yayıldı. İnsanları bir araya getiren düğünleri görmek güzel olur” diyor.
Souleyman’ın bu kadar sevilmesinin altında ne var? Açıkça söylemeli ki en başta trajik ama insanların ilgisini çeken bir hikayesinin olması, toplum içinde ötekileştirilen giyim tarzı ve inancını dosdoğru sahneye taşıması, seyirci ve basınla az konuşması, elektronik tınıları başka bir kültürün tınılarıyla ustaca buluşturması ve kesinlikle klavyecisi
Hasan Alo...
Sahnesi 50-60 dakika arası süren
Souleyman sahne performansı olarak pek bir şey vaat etmiyor, röportajlarında konuşmadığı gibi sahnede de pek konuşmuyor.
Ancak müziği öyle yüksek tempolu ki onun sakin kalması da her şeyi dengeliyor olabilir.