‘Batılı ve deneysel müziklere çok açık bir millet degiliz’
❏ Müzik dışında vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bilardo oynamak ve yürümek en büyük hobim. Yarın, bilardo turnuvasına katılsam tabii ki yenilirim ama kimse benim bilardoculuğuma laf edemez. Yürümek ise beni rahatlatıyor. Günde en az 5 en fazla 10 kilometre yürüyorum. Yarım şarkılarımı yürürken tamamlıyorum. Özellikle sabahları depresif kalktığımda yürümek beni iyileştiriyor.
❏ Sizin için mutluluk nedir?
Mutluluk yoktur. En azından benim felsefemde yok. O zaman mutlu olmaya çalışmayacağız. Hem mutluluk şart değil. Biri bana mutluluğun ne olduğunu tarif etsin ben mutlu olmazsam adam değilim. Olmayan bir kavramı beklerken mutsuz oluyoruz zaten. Acı çekmek ise ruhu olgunlaştırır.
❏ İnsanımızın müzik zevkini nasıl buluyorsunuz?
Türk insanının müzik zevki kötü değil ama batılı ve deneysel müziklere çok açık bir millet değiliz. Deneysel müzik yapınca tepki alıyorsunuz. Örnek verecek olursam Ali Osman Erbaşı ile yaptığımız, Yedi Bölge İki Gölge adlı türkü albümü güzel tepki alır diye düşündüm ama hiç tepki almadım. Ali Osman Erbaşı’nın söylediğine göre ona Türk halk müziği üstatları sitem etmişler.
❏ İnsansın adlı şarkınızda “Ben erkeğim sen kadınsın. Aynı düşünmesek de alt tarafı insanız” diyorsunuz. Bunu günlük hayatta uygulamak pek kolay olmuyor gibi?
Teorime göre kadın ile erkek anlaşamaz. Eşyanın tabiatına aykırı. O zaman ortaya kaos çıkar. Ama biz ne yapacağız? Anlamaya çalışmayacağız. Mevzu bu kadar basit. O erkek, sen kadınsın. Aynı düşünmesek de insanız. Burada olumlu bir yaklaşım var. İlginçtir, bu şarkım da doğru dürüst ses getirmedi.
Hiç ses getirmemis sarkılarımı Kaynamıs sarkılar adlı bir albümde toplamayı düsünüyorum.