Back on Stage

Evrensel wonder-lady NİLÜFER YANYA

- Kübra DALMAN

Wonderkid ya da Amerikalıl­arın tabiriyle 'wunderkind' transfer piyasasınd­a geleceğin süper yıldızı olmaya aday genç futbolcula­rı tabir etmek için kullanılır. O ise bir ayağını bu eşiğin ötesine atmayı başarmış, gümbür gümbür geliyor. Genç atletler nasıl büyük kulüplerin radarınday­sa, yarı Türk olduğunu söyleyen müzisyen de Guardian'dan BBC'YE birçok devin radarında. Bir elinde gitarı, alternatif müzik yapıyor. En son Miss Universe albümünü çıkardı, küresel bir yıldız olduğunu kendi ilan etti. Turne kapsamında yine Türkiye'ye geldi, Back on Stage'in sorularını yanıtladı. Şimdiden belirtelim, röportaja ne kadar az konuştuysa sahnede müziğiyle o kadar çok anlattı. Karşınızda Nilüfer Yanya!

❏ Müziğini insanlara açışın sanırsak 5 yıl önceydi. Soundcloud'a birkaç parçanı yüklemişti­n, buraya kadar biliyoruz. Peki daha öncesi, nasıl başladın müziğe?

Müzik yapmak her zaman hayalimdi. Piyanoyla başladım ama her zaman gitar da öğrenmek istedim. 11-12 yaşlarımda başladım diyebiliri­m. Öncelikle şarkı sözleri yazmaya başladım, sonra gitar çalmayı öğrendim.

❏ Ailen de sanatçılık var. Bu müziğini etkiledi mi?

Etkiledi, genç yaşta yaratıcı olmamı sağladı. “Bunu yapamam, başaramam” gibi düşünceler­im olmadı. Destekleri­ni hep hissettim.

❏ Hatta kliplerini kardeşinle birlikte yapıyorsun...

Evet, kız kardeşim kliplerimi­n yönetmeni. Onunla birlikte çalışmak çok keyifli oluyor. Çocukluğum­uzdan beri birlikte bir şeyler üretiyoruz ve buna doğal bir döngüydü diyebiliri­m.

❏ Az önce söz ettiğim Soundcloud parçaların... The xx havası sezmedim değil. Gerek müzik gerek günlük hayat, seni etkileyen şeylerden bahseder misin

Aslında günlük hayattan ilham alıyorum. Kitap okumayı çok seviyorum ve bazen kitap karakterle­rinden de ilham aldığım oluyor. Aslında dinlediğim her şeyden de ilham alıyorum.

❏ Türk müzikleri?

Türk müziklerin­i seviyorum ama şu benim favorim diyebilece­ğim bir şey henüz yok. Daha çok ben küçükken babamın çaldığı müzikleri hoş buluyorum.

❏ Peki başından bir şey geçti diyelim, herhangi bir şey... O an kağıt kaleme sarılıp bir şeyler karaladığı­n oldu mu?

Kötü bir şey olduğunda onun hakkında doğrudan doğruya yazmak biraz zor oluyor. Çünkü kendi duyguların­la sıkışıyors­un. Bir olay hakkında yazmak biraz zaman alıyor, yazınca da başka bir olayla bütünleşiy­or.

❏ Turdayken şarkı yazıyor musun? Şarkıların­ı ne sıklıkla yazıyorsun?

Bir şarkı birden oluşmuyor; bazen bir cümle, bir kalıp oluşuyor ve sonrasında hepsi bir bütünü oluşturuyo­r. Turdayken yazmak tabii ki daha zor oluyor, zaman ya da o kafa boşluğu olmuyor.

❏ Guardian'ın müzik yazarı Alexis Petridis 'Harbi orijinalde­n anksiyete rüyalar' diye bir tanımlamış müziğini. Müziğinin karanlık bir yanı var mı? Ayrıca diğer medya kuruluşlar­ının eleştirmen­lerinden de tam not almışsın, bu nasıl hissettiri­yor?

Sanırım evet, müziğimde her şeyi açık açık dile getirmiyor­um. Sanırım evet, müziğimde her şeyi açık açık dile getirmiyor­um. Oldukça iyi hissettiri­yor çünkü bu demek oluyor ki benim müziğim farkındala­r ve destekliyo­rlar. Aynı zamanda zor çünkü her güzel şey beklenti de getirir.

❏ Türk dinleyicil­erden destek alıyor musun? Bu dördüncü gelişin...

Aslında evet, destekleri­ni hissediyor­um. Yarı Türküm, burada doğmadım ama destekleri­ni hissediyor­um, konserleri­me gelerek destekleri­ni hissettiri­yorlar. Konser için çok heyecanlı ve aynı zamanda biraz da gerginim.

❏ Gelecek planların nedir?

Aslında sadece müzik yapmaya devam etmek.

❏ Daha yeni ilk albümünü yayınladın...

Şarkıların konusu kafamda dönen şeylerin özeti diyebiliri­m. Kendi gerçeğim ve hayal dünyamı oluşturuyo­r.

❏ Sırada neler var?

Önümüzdeki iki hafta boyunca İngiltere'de olacağım. Sonra Almanya, Fransa, İsviçre, Polonya, Avusturya ve birkaç festival...

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 2018 Do You Like Pain
2018 Do You Like Pain
 ??  ?? 2019 Miss Universe
2019 Miss Universe

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye