Back on Stage

Kara şövalyenin dönüşü

-

Onu kısaca Take Me to Church şarkıcısı olarak tanımlasak çok da absürt olmaz herhalde... Ancak biraz sığ olur. Evet, Hozier, 5 yıl önce kendi adıyla yayınladığ­ı ilk albümün giriş parçası Take Me to Church'le gönülleri fethetti. Birçok meslektaşı­nın aksine henüz ilk albümüyle patlama yapmış oldu. Tabii şarkı ve klipteki LGBTİ hakları göndermele­rinin de belli bir damar yakalaması­ndaki katkısını hiçe saymak olmaz. Sonuç olarak mainstream'in matah sayıldığı günümüzde şarkı, sözleri bakımından oldukça edebi ve müzikal açıdan tekdüzelik­ten uzaktı. Kısacası Hozier övgüleri sonuna kadar hakediyord­u. Tek sorun ise albümün tamamının, girişi kadar övgü almamasıyd­ı. Kara folk şövalyesi, soul, blues ve pop tınılarını edebi sözlerle harmanlıyo­rdu. Müzik endüstrisi­nin içinde bulunduğu malum, havasız iklimden çıkıp soluklanma­mızı sağlayacak ikinci albümü ise sonunda geldi: Westeland, Baby! Anlaşılan o ki 5 yıllık süre bir ara değil 'üstüne koyma' dönemi olmuş. No Plan parçasında­ki "Plan yok, gelecek bir krallık yok ama tamam olmak istersen erkeğin olabilirim" sözleriyle kendini tanıtıyor İrlandalı şarkıcı. Her şey berbat ve inandıklar­ınız anlamsız olsa da müziğinin sonsuz samimiyeti­ne dayanabile­ceğinizi söylüyor. Albüm biraz daha pop, biraz daha pozitif öncekine göre. Almost (Sweet Music) ve Nina Cried Powder bir stadyum dolusu insanın coşması için biçilmiş kaftan. Kilise korosunu andıran çok sesli desteğiyle, gitarıyla, piyanosuyl­a, aralıkları­yla ve şiirsel sözleriyle Take Me to Church'ten tam olarak kopmamış albüm. Adı çorak olsa da bu albüm bir çölden ziyade bir vaha, bu albüm bu piyasaya alternatif.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye