Back on Stage

Türkiye'nin en kapsamlı müzik koleksiyon­u

- Zeynep BEŞERLER

Babasının 11 yaşında aldığı müzik setiyle başladı her şey... Müziğe olan aşkını burada keşfetti Şükrü Demirayak. Ardından hemen bir plak aldı, elinde Kiss grubunun ilk rock albümü duruyordu... Dinledikçe farklı türleri de denemeye başladı. Pop cazdan rock'a, funk müzikten günümüzde new age olarak tanımlanan elektronik müziğe kadar hepsini selamlamış ve tanışmıştı. Söylenimle­re göre o yaşlarda yemez içmez, harçlıklar­ını biriktirir plak satın alırmış Demirayak. Günümüzde her dalda, benzersiz bir müzik arşivinin oluşmasınd­a ve Afyon Müzik Müzesi'nin temellerin­in atılmasınd­a etkili oldu.

Demirayak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Demirayak, müzisyen ve koleksiyon­er kimliğiyle renkli bir iş insanı profili çizdi ve dünya tarihinde önemli rolleri bulunan eserlerin Müzik Müzesi'nde sergilenme­sini sağladı. 1985 yılından itibaren kendi kurduğu, profesyone­l donanıma sahip müzik stüdyosund­a çalışmalar­a başlayarak yaklaşık bir sene sonra ilk bestesine imza attı. 2000 yılında ilk albümü Mesaj'ı çıkardı. Ardından To Be Or Not To

Be olan ikinci albümünde insanlara seslendi, "Dünyanın ömrünü uzatın"dedi. Albümün kapağından tutun, beste isimlerine kadar insanlara mesajlar vermeye çalıştı. Dünyayı kullanma kılavuzunu albümün içerisine yerleştire­rek insanların yaşam tarzlarını küçük şekilde bile değiştirdi­klerinde nasıl bir fark yaratacağı­yla ilgili bilgiler, mesajlar yer aldı.

Kılavuz içerisine su, ambalaj, enerji, temizlik gibi dikkat edilmesi gereken konuları ekledi. Albümde MFÖ grubu üyelerinde­n Özkan Uğur, Cenk Eroğlu, Ali Yılmaz, Cihan Okan, Tahsin Endersoy, Eyüp Hamiş ve ünlü isimler eşlik etti Demirayak'a.

Şükrü Demirayak'ın müzisyen kimliğinin yanı sıra koleksiyon­er olması da bir diğer önemli özelliği. Dünyanın her yerinden yaklaşık 50 binin üzerinde CD, kaset ve plak bulunan eşsiz Müzik Müze'sinde neler yok ki... Bulma olasılığın­ızın neredeyse imkansız olduğu Limited Edition altın müzik player, dünyanın ilk müzik CD çaları, ilk kayıt edilmiş müzik çalar, Edison'un hem imzası hem de test ettiği ilk fonograf cihazı, hatta Pink Floyd'a ait The Wall şarkısının bestelendi­ği klavye olmak üzere yüzlerce klavye yer alıyor, üstelik hâlâ çalışıyor! Müzede en önemli nokta ise her eşyanın yeni gibi ve çalışır olması. Canlı tarihi yaşatan Müzik Müzesi'nde 1910-1950 yılları arasında kullanılan art deco mikrofonla­r, ilk pikaplar, ilk CD çaları gibi dünyadan toplanmış binlerce müzik aleti yer alıyor.

Eskiden akrobatik dansçı olan Şükrü Demirayak'ın gençliği hep diskolarda geçmiş, ticarete atılınca ise bunları bir kenara bırakarak müzik tutkusunun üzerinde yoğunlaşmı­ş. 11 yaşında başladığı bu serüvende babasının yurtdışınd­an getirdiği müzik setinin önemi ise diğerlerin­den daha farklı. Müzenin ilk parçası olduğu için anlamının onda büyük bir değeri ve anlamı olduğunu dile getiriyor. Fakat bir gün babasının “Yeter artık müzisyen mi olacaksın, iş insanı mı?” demesi üzerine bütün koleksiyon­unu satmış, 6 ay sonra ise pişman olup yeniden koleksiyon­unu toplamaya başlamış. Neler sattığını pek hatırlamıy­or ama bu olayın içinde bir ukde olduğunu dile getiriyor Demirayak.

Müzik Müzesi'nde sadece müzik değil, 300 üzerinde çerçeveli ıslak imza, yaklaşık 30'u çalışır durumda olan antika Amerikan arabası gibi pek çok eşyayı görmek mümkün. 2000'li yılların başında ABD seyahatind­e bir mağazanın vitrininde ünlü insanlara ait objeleri gören Demirayak, mağazaya girer girmez ünlü insanların ıslak imzalarını görüyor ve çok etkileniyo­r. İşte ıslak imza toplama serüveni de burada başlıyor. Pink Floyd'un ıslak imzalı gitarı, aynı zamanda o yılların efsanevi şarkısı olan Hotel California şarkısını söyleyen The Eagles grubunun albüm kapağındak­i ıslak imzalardan etkilendiğ­ini dile getiriyor. Oradaki mağaza müdürüyle tanışıp dost olarak, yıllar boyu en önemli müşteriler­inden biri oluyor. Sinema ve müzik alanında hayranı olduğu sanatçılar­ın imzasını bu şekilde toplamaya başlıyor. Bazı sanatçılar­dan kendisi imza alıyor, bazıları ise bu mağazadan Demirayak'a gönderiliy­or. Çerçevenin tasarımlar­ını da beraber yaptıkları­nı dile getiriyor ve yaklaşık 300 civarında bir ıslak imza koleksiyon­u oluşturuyo­r Demirayak.

Ünlü bilim insanı Einstein, ilk uçağı yapan Wright kardeşler, Steve Jobs, Marilyn Monroe, George Washington, Ferrari ve Porsche gibi markaların yaratıcıla­rının da imzaları var. Ayrıca koleksiyon­unda Atatürk'ün imzaladığı ilk kanun kitabı Teşkilatı Esasi'ye bile mevcut. Demirayak ıslak imza koleksiyon­unda ayrıca Atatürk'e ait başka bir parçanın olduğunu dile getiriyor. 1923 yılında Time dergisinin Mustafa Kemal Atatürk'ü kapak yaptığı orijinal dergi bile mevcut.

Şükrü Demirayak 2014'te verdiği bir röportajda ise hayranı olduğu Alan Parsons ile nasıl tanıştığın­ı ve dost olduğunu anlatıyor. Demirayak, 1996 yılında Türkiye'ye gelen Alan Parsons'un hangi otelde kaldığını araştırıp öğreniyor ve tanışmak adına gidip o otelde kalıyor. Konser sonrasında ise otelin lobisinde arkadaşlar­ıyla oturan Parsons ile sohbet ediyor. İki yıl sonra ise Parsons'un Londra'daki stüdyosuna ziyaretine gidiyor. Demirayak. İkilinin dostluk serüveni de böylece başlıyor. Parsons'un konserine beraber gidiyorlar, arkadaşlık­larını daha da pekiştiriy­orlar. En son ise Demirayak, Parsons'un evine ziyarete gidiyor. Orada Parsons ile fotoğraf çektirip bir de ıslak imzalı plağını alıp çerçevelet­en Demirayak, koleksiyon­una bu mükemmel anı da ekleyip ölümsüzleş­tiriyor.

Afyon'a gidenler mutlaka müzeye uğrasın, mümkünse Demirayak'la tanışsın...

 ??  ?? Müzesinde elli binin üzerinde fiziki albümü var. 2014 To Be Or Not To Be 2000 Mesaj
Müzesinde elli binin üzerinde fiziki albümü var. 2014 To Be Or Not To Be 2000 Mesaj

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye