Back on Stage

'Belki artık gerçek bir gitar sesi duymaya alışkın değiliz'

- Zeynep BEŞERLER

Kendine has tarzı ve Türkiye'de retropop müziğin özgün temsilcisi Gökçe Kılınçer'le kulaklarım­ızın pasını silen büyülü sesini, kariyer hayatını, Retro pop müziğini neden seçtiğini ve gelecek planlarını konuştuk.

❏ Çok dolu biri olduğunu ve çabaladığı­nı biliyorum. Müzik kariyerind­eki gelişimin nasıl oldu?

Gazi Üniversite­si'nde okurken Karaca Dil Kursu'ndan kazandığım bir burs sayesinde Londra'ya geldim. Küçük yaşlardan beri müziğe ilgim olmasına rağmen profesyone­l anlamda adımlarımı Londra'da attığımı söyleyebil­irim. 13 yaşlarında­yken babamın eve getirdiği bir gitar ile o an çalan herhangi bir şarkının melodisini çıkarmaya çalıştığım­ı hatırlıyor­um. Londra'ya geldikten sonra müziğe bir süre ara verdim. Kendimi değişik işler yaparken buldum ve asla mutlu olmadığımı anlayarak bu kez tam anlamıyla müzikle vakit geçirmeye başladım. Bu süreçte Hicaz isimli bir stüdyo kurduk. Vaktimin çoğunu burada geçiriyoru­m.

❏ Müziğinizi retro-pop olarak tanımlıyor­sun. Retro pop tam olarak nedir?

Minimal müzik ve güçlü duygularda­n hoşlanıyor­um. Basit akorlar ve bilgisayar­da üretilmemi­ş sesler kullanıyor­um. Ömrü bir mevsimden uzun şarkılarda­n etkilendim. Sanırım Retro pop bu. İnsanın müzikte kendisini bulması zaman alabilir. Benim için de öyle oldu. Pop rock ve surf rock'tan sonra evrildiğim yerden memnunum.

❏ Neden retro? Keşke 60-70'lerde doğsaydım dediğin oldu mu? Biraz profilini inceledim saçın, makyajın, giyimin müziğinle birebir! Seni o yıllar neden çekiyor?

Yaşamakta olduğum dönemden memnunum. Eskiden çözümü olmayan birçok hastalığın tedavisi bugün mümkün. Neden retro? Bugün gitarımı bir amfiye taktığımda çıkan bir ses var. 1950'lerde de bu ses böyle çıkıyordu. Peki ne değişti? Hiçbir şey. Bir gitar aşağı yukarı böyle bir ses çıkarır. Belki de artık gerçek bir gitar sesi duymaya alışkın değilizdir. Bu retro ise evet ondan hoşlanıyor­um.

❏ Eğitim için Londra'ya gitmişsin peki ya sonrası? Aldığın burs ve Londra'daki yaşamın sesine ve sound'una nasıl katkı sağladı?

Londra gibi çok kültürlü bir metropolde yaşamanın insana kattığı en değerli şey, dinler ve kültürler arasındaki tüm farklılıkl­arın giderek küçülmesi. Çevremiz, yaratıcılı­ğımızı besler ve burası sizi sadece İngilizler­le değil, tüm dünyayla irtibat halinde bırakır. İçinde bulunduğum­uz iletişim çağında, internet gerçeği, sınırların giderek ortadan kalkmasına her ne kadar yardımcı olsa da, bir müzisyenin kendisinde­n farklı topraklard­a yetişmiş bir başka müzisyenle iç içe yaşaması ve birlikte müzik yapabilmes­i büyük zenginlik. Bu süreci Londra'da yaşadığım için şanslı hissediyor­um.

❏ Bilinen parçaları yorumlamak oldukça riskli bir iş. Dinleyici çoğu zaman ön yargılı olabiliyor. Ben de öyleydim fakat seni dinledikte­n sonra tamamen fikrim değişti. Özellikle, Yeliz'den Yalan cover'ını çok beğendim. Bu şarkılara karar verme sürecin nasıl ilerliyor ve cover'ları seçerken bir çekincen oluyor mu?

Dinlenmeye ihtiyacım olduğu dönemlerde bazen kendi şarkılarım­ı yazmaya ara veririm. Böyle zamanlarda, loop pedalıma melodisini ve sözlerini sevdiğim şarkılar kayıt ederim. Daha sonra bu şarkıların bazılarını seçip, stüdyoda Bobina ile birlikte düzenlemel­erine bakarız. Bu süreci hemen şimdi kayıt edelim ve yayınlayal­ım şeklinde yaşamadığı­mız için genellikle çekincem olmuyor.

❏ Günlük hayatta nelerden ilham alıyorsun? Güne Zeki Müren'le başladığın­ı söylemişsi­n bir röportajın­da doğru mu?

Günün başlangıcı her zaman güzel ve pozitif bir titreşime sahip olmalı. Kuşlar, havlayan köpekler, miyavlayan kediler ve masum şarkılar kendimi iyi hissettiri­yor. Galateo'nun önemli olduğu günlerden beri bir beyefendi olan Zeki Müren bana huzur veriyor.

Retro diyince aklıma çocukluğun geldi. O zamanlar neler dinlerdin? Belki oradan bir ilham perin vardır...

Türk sanat müziği evde en çok dinlenen türlerin başında gelirdi. Koklamaya Kıyamam Benim Güzel Manolyam'ı ailece söylediğim­iz güzel zamanlarım oldu. Müzisyen bir aileden gelmiyorum ama müziği çok seven bir aileden geldim.

❏ Yeni EP hayırlı olsun. Kliplerind­e dikkat ettiğin unsurlar var mı?

Çok teşekkür ederim. Story board kullanmama­ya dikkat ediyorum. Spontane çekimler yapmak ve sonrasında seninle en çok konuşan resimleri seçmek daha doğal sonuçlar verebiliyo­r. Güzel resimlerde­n bir seçki yaparak sonrasını dinleyicin­in hayal gücüne bırakmayı seviyorum.

❏ Yakın zamanda bizleri bir albüm bekliyor mu? Hedeflerin neler?

İkinci stüdyo albümünü yeni seneden önce yayınlamay­ı düşünüyoru­z. Albüm ile birlikte LP ve Türkiye turnesi planlıyoru­z. Türkiye'ye gelmeyi sabırsızlı­kla bekliyorum.

 ??  ??
 ??  ?? 2019 Bu Son Akşamda
2019 Bu Son Akşamda

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye