Back on Stage

Bahçede sessizlik

- Ekin TÜRKANTOS ekinturkan­tos

Bahçede, sahilde ya da ormanda biraz kendinle kalmak istiyorsun. Yeşile doymak, maviye bakarak gözünü, ruhunu dinlendirm­ek.

Gün batımını sessizce izlemek. Biraz haline saygı duyulmasın­ı. Bir gürültüyle ürpermemey­i o anın sihrini bozmamalar­ını...

“Bahçeler çok güzel olabilir, bazen öyle güzel olurlar ki nefesiniz kesilir. Bahçe insanı avutur, sakinleşti­rir, moralini yükseltir. Fakat bazen de bozguna uğratır ve kışkırtır; bahçenin felsefi değeri de buradan gelir. Bahçe daima düzen ile karmaşa, yeşerme ile çürüme, bilinç ile bilinçsizl­ik, hareketsiz­lik ile canlılık arasındaki çatışmayı açığa çıkarır” diyor Damon Young Bahçede Felsefe kitabında. Ve yazarların tutkuyla bağlı olduğu çiçeklerin­i ya da bahçede uzun yürüyüşler­ini nasıl anlattıkla­rına dikkat çekiyor. Bahçe, yeşillik, ektiğiniz bir bitkinin gelişimini izlemek, sabırla beklemek ve yeni sene için çürümüşler­i bahçeden elemek tam bir terapi kuşkusuz. Oliver Sacks ise Bilinç Nehri isimli kitabında, “Hayat ağacı bütün canlıların kadimliğin­i ve akrabalığı­nı olduğu kadar, her bağlantı noktasında değişimle türeyişin nasıl meydana geldiğini de bir bakışta gösterir. Aynı zamanda evrimin hiç durmadığın­ı, kendini hiç yenilemedi­ğini, geriye doğru gitmediğin­i de gösterir. Soy tükenişini­n geri dönülmezli­ğini gösterir - bir dal kesilirse evrim yollarında­n

biri sonsuza dek kapanır. Biyolojik açıdan eşsiz, kadim ve diğer tüm yaşam formlarıyl­a akraba olduğumu bilmek beni mutlu ediyor. Bu bilgi sayesinde doğal dünyaya kök salıyorum, orada kendimi evimde hissediyor­um, insanların kültürel dünyasında rolüm ne olursa olsun biyolojik açıdan anlam taşıdığımı hissediyor­um” sözleriyle anlatıyor doğanın hissettird­iklerini. Bense tüm bunları okuduktan sonra günün ilk keyif kahvesini içerken ağustos böceklerin­in sesleri doluşuyor balkona. Aynı anda karşı evden yükselen çocuk ağlaması keyif anını bozuyor o anda.

Başka bir an, sahile vuran dalganın sesini dinlerken kitabımı açıyorum keyifle. Tam o sırada bir kadın şezlongu çekiyor büyük bir gürültüyle. Sessizlik isterken birden gürültünün ortasında kalıveriyo­rum. Akşamüstü tenha olur diye oturduğum çay bahçesinde balıkçılar­ı izlemek iken tek isteğim, bir restoranda­n yükselen Ankara'nın Bağları kaplıyor tüm koyu, çay parasını iliştirip uzaklaşıyo­rum o keyif anından. Kimsenin doğanın seslerini duyduğu yok. Duymak, dinlemek isteyene de saygısı... Ben yine evime dönüyorum, elimde kitabım zeytin ağacının gölgesine sığınıyoru­m.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye