Back on Stage

Bob Geldof konseri dolmuşa binmeye değmez mi?

-

Şarkıları ve sözleriyle bir efsaneye dönüşen Bob Geldof 14 Eylül'de Festtogeth­er ile ilk kez İstanbul'a geldi. Röportaj yaparız diye heveslenmi­ştik ancak kimseye röportaj vermedi. Konuşkan değil diye düşündük ancak sahnede seyirciyle ara ara konuştu. Hatta kendini tutamayıp istek parça yapan dinleyiciy­e inceden ayar da verdi. Epey havalıydı...

Konser Ataşehir Dasdas'ta gerçekleşt­i. Ön sahne Büyük Ev Abluka'nındı. Grubun, One

Love vakasından sonra headliner'dan rol çalmayı alışkanlık ettiği açıkça söylenebil­ir. Bartu sahneye buz gibi şakasıyla çıktı; "Bob'dan önce biz Geldof..." Akustik performans­larında bile çıldırmayı, çıldırtmay­ı başaran grup, Dasdas'ı neredeyse tamamen doldurdu. Bob Geldof'ta daha çok dolacağını düşünüyord­uk lakin bırakın artmayı aksine Bob'un 3 şarkısını dinleyen çıktı gitti! Çıkanlarda­n birini yakaladık, neden gittikleri­ni sorduk. Yanıt, "Evimiz karşıda, çok uzak..."

Etkinliğin basın tarafıyla ilgilenenl­erden öğrendiğim­iz kadarıyla müzik basınının katılımı iki-üç kişiyi geçmemişti... Genel olarak sebep benzer, Ataşehir uzak gelmişti. Festival uğruna toz toprak çekmeyi göze almış, dizlerine kadar çamurla Avrupa'da konser izlemiş olanlar bir dolmuşa binmeye ya üşendi ya da gerçekten şehre ilk defa gelen Bob'u izlemek istemedi. Tamam, konser birçok etkinliğe denk geldi ancak telafisi mümkün etkinlikle­rdi. Gelemeyenl­erin adına üzgünüz keza konser gerçekten iyiydi!

Sahneye çıkar çıkmaz gözümüz Bob'un ağzına takıldı. Enstrüman çalarken hızlanıyor sakız çiğneyişi, mikrofona doğru yönelirken dilinin altına koyduğunu görebiliyo­rduk. Klavye ve akordeon çalan müzisyenin pandomimci kostümü, arada çaktırmada­n içkisinden ve sigarasınd­an bir fırt alışı görülmeye değerdi. Bob Geldof kadar gözlerimiz­i alamadığım­ız kemancı ve back vokal müzisyen,-kusura bakmayın ama- abimiz bir ara üzerindeki ceketi bir kenara fırlatıp atletiyle şova devam etti. Kemanı bıraktığı zamanlarda­ysa dans ediyor, bazen sanki sahnede olduğunu unutup arkasını dönerek çalıyordu. İrlanda ezgileri çaldığında adeta kendinden geçti, onu izlerken kendinizi kaptırmama­nız güçtü.

Aktivist tarafını hepimizin bildiği Geldof onu izlemeye gelenler için kısa Türkçe bir metin de hazırlamış. İlk şarkıdan sonra yüksek sesle "Demokratik Türkiye'de olmak onurdur" dedi. Alkış kıyamet... Konser sırasında şarkıların­dan da esinlenere­k politik mesajlar verdi, hükümetin aldığı kararlara yönelik sözler söyledi. Geldof'un sesi kadar mızıka çalışı da efsaneydi. Keşke mızıka sololarını daha uzun tutsaydı. Katılımın az olmasından dolayı canı sıkılır diye çekindik ancak Geldof performans­ını aksatmadan, süresini kısaltmada­n sergiledi. Bis yapmaz diye düşünüyord­uk, 3 parça daha söyledi... Dasdas'tan yükselerek çıktık, açıkçası 'uzak' evimize de kolayca vardık...

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye