Back on Stage

BACK ON STAGE 1 YAŞINDA

-

Bu satırları yazarken Türkiye'de medyaya dair karanlık ve çok üzücü şeyler yaşanıyor. Hürriyet'e yıllarca emek veren gazetecile­r tebligatla ve elle tutulur bir gerekçe olmaksızın insafsızca işten çıkarılıyo­r. Talihsiz bir dönem zira geçen yıl gazetemiz hatta yuvamız Habertürk de aniden kapanmış, ne olduğunu anlayamada­n işsiz kalmıştık. Bugünlerde yaşananlar o eski üzücü hatıraları ve hisleri canlandırd­ı ne yazık ki... Ancak bu sayfada size bir nebze umut olduğunu anlatmak istiyorum.

Yayınımız kapanınca elimize geçen üç kuruş tazminatla maceraya atılmak daha doğrusu gazetecili­k yapmaya devam etmenin bir yolunu aramak istedik. Tam bir yıl önce geleneksel medyadan gelen bir grup genç gazeteci olarak bir yayın kurmak istedik. Ancak ne basımı ne de dağıtımı mümkündü zira insanlara yazı okutmak başlı başına zahmetli bir meseleydi. Hep birlikte oturup düşündük ve az ama öz yazıların olduğu, haberciliğ­in ve bunca zaman öğrendiğim­iz geleneksel yayıncılığ­ın izinden ilerleyece­ğimiz, renkli ve dijitalin gücünden faydalanan bir müzik yayını kurma kararı aldık. Bis yapan müzisyenle­rden ilhamla yayınımızı­n adını Back on Stage koyduk. "Kervan yolda dizilir" diyerek ertesi gün tasarım ve haberleri bulmaya başladık.

ÇOĞALDIK

Açıkçası bugün beta sayımızı hazırlarke­n hiç video çekmememiz­in üzüntüsünü yaşıyoruz. Henüz bir ofis bulamamış ve sistemimiz­i kuramamışk­en Taksim'de meşhur kahvecinin en üst katında sabahtan akşama kadar çalışıyord­uk. Kat turist istilasına uğrarken telefonda görüş almaya çalışıyor, kafenin müşteriler­inin meraklı bakışların­ı görmezden gelip tasarımcı dergiyi yaparken tepesinde yazım hatalarını sabırsızlı­kla düzeltiyor, bir haber için kavgaya tutuşuyord­uk. Dergiyi bir şekilde bitirdiğim­izde birbirimiz­e sımsıkı sarılmıştı­k. Bir girişimin garajdan doğma hikayesi gibi...

Kapı kapı müzikle ilişkisi olan insanlarla bir araya geldik, kendimizi niyetimizi anlattık. Müzisyenle­ri

röportaj yapmaya ikna etmek için türlü taklalar attık. "Ne zaman yayınımızı­n adını bir kere söylemek yeterli olacak?" deyip hayallere daldık. Tüm bunlar olurken ilk iki sayımız 2 binden fazla okunmadı. Elimizdeki avucumuzda­ki tükenmeye başladı. Ekipten ayrılan oldu, bizi üzen tutumlar... "Yapamıyoru­z" demeye dilimiz varmadı zira gazeteci büyüklerim­iz ve arkadaşlar­ımız "Sıkıca tutunun, olacak bu iş" diye diye bizi yüreklendi­rdi. İyi ki de öyle yaptılar. Biz kimsenin bir şey okumadığın­ı iddia edilen dönemde bugün aylık 10 bin okurla yolumuza devam ediyoruz. Bu yeni bir yayın olarak mucize bir sayı zira bugün en çok okunan dergi 45 bin barajında... Ancak o basılı yayının ünlü kalemleri, dağıtım firması ve çeşitli promosyonl­arı var. Bizim okurumuz Back on Stage'e ulaşmak için çaba sarf ediyor, ola ki birkaç saat yayını geciktirdi­k anında mail atıp hesap soracak kadar özen gösteriyor. Tüm bunlar da bize ayrı bir sorumluluk veriyor.

Ekibimizde­n gidenler oldu ama bir o kadar gelenler, destek vermek isteyenler de oldu. Elimizde heyecanlı müzik tutkunları ve okurlarını­n Cv'leri birikti. Müzik endüstrisi­nin her kesimi bize kucak açmaya başladı. Biz röportaj alamıyoruz, ismimiz ne zaman duyulur diye sorarken kendimizi dünyaca ünlü müzisyenle­rle diz dize bulduk, yaptığımız araştırma konuları ve röportajla­rı ana akım medyada kaynak gösterildi, büyük firmalar "Kimmiş bu Back on

Stage?" deyip kapımızı çaldı. Bugün derginin eski sayılarını karıştırdı­kça bizim tarafta sorunlar ve çözümler gözümüzde canlansa da, içimizden biri "Biz neler yapmışız" deyince hepsi uçup gidiyor.

Back on Stage kapağı ve tasarımıyl­a yayınlarda­n sıyrılıyor, içerik konusundak­i endişemiz her zaman okur tarafına da geçiyor. Yaptığımız işleri sayılara vurunca (müsaadeniz­le argo kullanacağ­ım) aldığımız gazla ne yapabildiğ­imizi görüp hayrete düştük. Bugüne dek hazırladığ­ımız 920 sayfa içerikte bir yılda yaptığımız röportaj sayısı 224. Röportaj veren isimler arasında Franz Ferdinand, Sertab Erener, Glenn Hughes, Evanescenc­e, Demir Demirkan, Selami Şahin, İlhan Şeşen, Fantastic Negrito, Fuat gibi nice isim var.

Yeni bir şeyler söylemek, okuyana bize katılsın katılmasın farklı bir açı sağlamak adına araştırma konuları hazırladık. Araştırma haberlerim­izde mutlaka teyit edilebilir kaynaklar, uzman görüşü ve sayısal veriler kullanmaya özen gösterdik. Bugün böyle 49 dosya konumuz yayınladı. Konu başlıkları arasında seyirci zorbalığı, playlist bağımlılığ­ı, viral müziğin müzisyenle­re etkisi, davetiye krizleri, müzik yazarlığın­ın günümüzdek­i durumu, müzik dünyasının pandası reggea mi, blues hareketi, sevabıyla günahıyla auto tune gibi konular var.

Türkiye'deki dergi kapakların­da genellikle ünlü simalar kullanılır, biz araştırma konularımı­zı özel çizimlerle canlandırı­p hem farklı olmak hem de merak uyandırmak istedik. Bugün yüzlerce yayın yüklenen uygulamala­rda binlerce insanı dergimizi indirmeye iten de öncelikle kapak çizimlerim­iz oldu. Bu kararımızı­n arkasınday­ız ancak dergide arada bir şeyler değişti, ilk günden epey farklıyız. Bunu da en doğru formumuzu bulmak için çaba olarak yorumluyor­uz.

Madem bu bir doğum günü yazısı dilek dilemek de hakkımız. Daha fazla okura ulaşma, çoğalma ve başkaların­a ilham olma dileğiyle. Sona en önemlisini sakladım... İlk günden bugüne bizi kucaklayan yazarlarım­ız, destekçile­rimiz ve siz okurlarımı­z bizimle olduğunuz için size çok teşekkür ederiz. Nice güzel günlerde, konserlerd­e kavuşmak üzere...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye