GEZİLECEK YERLER
GOZO ADASI
Gozo'ya geçiş Malta’dan feribotla 25 dakika sürüyor. Sonrasında tuk tuk ya da taksiyle gezebilirsiniz. Yürümek için ada çok büyük. Gozo’da görülmesi gereken yerlerin başında Ggantija Tapınağı geliyor. UNESCO Kültür Mirası Listesi'ndeki bu binlerce yıllık anıt hâlâ ayakta. Tarihteki bilinen en eski tapınak unvanını Göbeklitepe'den sonra kaybetse de önemini değiştirmiyor elbette.
Tapınakların inşasında kullanılan büyük ve ağır taşların nasıl oralara taşındığını çözemeyen eski adalıların inancına göre bunu devler yapmış. Gozo Adası'na Kalipso Adası da deniyor. Yunan mitolojisindeki deniz tanrıçası Kalipso, diğer tanrılardan uzakta Akdeniz’in ortasında bilinmeyen bir adada yaşıyormuş. Onun Gozo olduğu düşünülüyor. Homeros’un Odessa destanında anlatıldığına göre yolunu kaybeden Odeysseus bu adaya düşer ve Kalipso onu esir alır. 7 yıl bu adada esir kalır. Kalipso’nun Mağarası'nı görmek isterseniz kırmızı kumlu plajı ile ünlü Ramla Bay yakınlarındaymış, ben göremedim ama plaj hiç fena değildi.
Gozo’nun popülerliğinin diğer nedeni Akdeniz dalgalarının kireçtaşı kayalarını aşındırmasıyla oluşmuş Azur Penceresi'nin Game of Thrones'ta kullanılması. Aslında Malta pek çok filme dekor olmuş. Blue Lagoon ile ünlü Comino Adası'na da sürat tekneleriyle geçiş Gozo’dan yapılıyor. Özellikle yazın beyaz kumlu turkuaz sularında yüzmek isteyen turist akınında denize giremeyebilirsiniz. Ama illa görmek isteyenler için sabah erken saatleri öneririm.
VALLETTA
Malta gezimde açık ara en sevdiğim yer Valletta oldu. Malta Adası'nın başkenti. 2 tarafı liman olan bu eski kent, 12 paralel caddeden oluşuyor. Upuzun yokuşlu, uzanıp giden caddelerin iki yanında sarı taştan ahşap cumbalı ve ahşap kapılı evleriyle çok etkileyici. Kentin paralel caddelerini kesen merdivenli sokakları da Valletta’ya ayrı bir renk katıyor. Merdivenlere atılmış masa sandalyeler ve akşamları üzerlerinde yanan ampullerle aydınlanan sokaklarda hava kararınca canlı müzik başlıyor. Binaların köşelerinde dini simgesel heykeller ya da şövalyelere dair heykeller var. Valletta'nın büyük limanı pek çok cruise gemisini ağırlıyor. Bu limandan karşı kıyılardaki 3 Cities’e kalkan geleneksel motorlu ahşap teknelerle geçiş yapılıyor. Valletta’dan Akdeniz'e açılan limana bakan Barakka Gardens’da öğlen ve öğleden sonra 16.00'da törensel şekilde top atışı yapılıyor.
Valletta'da görülmesi gereken 2 önemli yer var. İlki Manoel Tiyatrosu, Avrupa’nın en eski ve faal olan ilk 3 tiyatrosundan biri. Burası 1700'lerde inşa edilmiş. Sahnesi, perdeleri, locaları ve kadife sandalyeleriyle muhteşem bir mimari... Bugün barok müzik konserleri veriliyor ve tiyatro oyunları sergileniyor.
İkincisi St. John’s Co Katedrali. Dışarıdan sıradan sade bir bina görünümündeki katedralin içi bambaşka bir dünya sunuyor. 24 ayar altın kaplama ahşap el oyması duvar ve tavanlarıyla, zenginlik içeride. Yerlerde renkli mermerlerle katedralde yatan 400 kadar şövalyenin mezarını gösteren dikdörtgen imgeler var. Üzerinde isimler, bilgiler yazılı. Ünlü İtalyan ressam Carravaccio’ya ait 2 yağlıboya tablo ayrı bir salonda sergileniyor. Katedralin içinde İspanyol, Portekiz gibi farklı ülkelerden gelen şövalyelerin üstadları için ayrı şapeller yapılmış. Büyük Üstadlar Sarayı da turistlerin uğrak yerlerinden.