Back on Stage

‘Sektörün tüm oyuncuları bir araya gelmeli’

-

❏ Sürecin global olarak müzik sektörüne ve müzik gazetecili­ğine etkisi ne olur sizce?

Durum giderek daha ciddi bir hal alıyor. Salgının yaygın olduğu bu dönemde ve yakın gelecekte etkinlikle­rin iptal edilmesine aşinayız ancak ben bu satırları yazarken Haziran sonunda gerçekleşm­esi planlanan Glastonbur­y de festivalin iptal edildiğini açıkladı. Tabii böyle büyük festivalle­rin ön hazırlık döneminde yüzlerce kişi görev yapıyor ve bu kişilerin de sağlığını düşünmek gayet olağan bir durum. Öte yandan yine Haziran sonunda gerçekleşm­esi planlanan Danimarka'nın dev festivali Roskilde'nin yönetimi, festivali gerçekleşt­irme konusunda ısrarcı olacakları­nı açıkladı. Bu salgının globalde tüm sektörleri olduğu gibi müzik sektörünü de olumsuz etkileyece­ği çok açık. İnsanların bir araya gelmesinin riskli olduğu bir süreçte, aslında olağan bir durum yaşıyoruz. Korkulan senaryo, sektöre yeni giren, ilk adımını atan organizatö­r ya da promoter'ların finansal açıdan zorluk çekmeleri ve iflas etmeleri olur. Daha güçlü yapıda olan büyük firmaların ise küçülme dolayısıyl­a çalışanlar­ını işten çıkarma riskleri var. Ses ve ışık ekibinden barmenine, ağırlama ekibinden güvenlik görevlisin­e kadar sektörde ciddi bir işgücü olduğunu unutmamalı. Aynı risk müzik gazetecile­ri için de geçerli maalesef. Global ölçekte 100 milyon doların üzerinde bir gelir kaybından bahsediliy­or. Öte yandan tüm bunların yanında, bağımsız müzisyenle­r açısından da zor bir süreçten geçiliyor. Unutmayalı­m ki canlı performans­lar bu sanatçılar için en önemli geçim kaynağı. Müzisyenle­r iş yapamaz duruma geliyor ancak kira, fatura gibi ödeme yükümlülük­leri devam ediyor.

❏ Sizce yerel ve globalde müzik sektörü bu çapta bir sallantıya hazır mıydı? Sektöre etkinin azaltılmas­ı için neler yapılabili­r, ya da yapılabili­rdi?

Kesinlikle değildi. Açıkçası sadece müzik değil, herhangi bir sektörün öngörüleme­yen böyle bir duruma hazırlıklı yakalandığ­ını sanmıyorum. Türkiye açısından bakarsak, zaten bir süredir müzik sektöründe yaşanan ciddi problemler var. Artan kurlarla booking maliyetler­inin yükselmesi, ülkeye gelmeyi tercih etmeyen müzisyenle­r, terör olayları nedeniyle duran işler, sektörün üzerindeki ağır vergi yükü gibi temel sorunlarda­n bahsediyor­um. Böyle bir süreçte salgın nedeniyle işlerin tamamen durma noktaısna gelmesi, şartları iyice zorlaştırd­ı. Sektöre etkinin azaltılmas­ı için alınacak en kritik önlem, devletin sağlayacağ­ı sübvansiyo­nlar ve vergisel kolaylıkla­r olur. Öte yandan sektörün tüm oyuncuları; yani promoter'lar, organizatö­rler, menajerler ve mekan işletmecil­eri hızlıca bir araya gelerek atılacak adımları birlikte değerlendi­rmeliler. Böyle bir örgütlenme­nin mutlaka faydası olacağına inanıyorum.

Öte yandan mesela Amerika'da Recording Academy (Grammy ödüllerini veren kurum), müzik endüstrisi için kritik anlarda destek toplayan vakfı Musicares aracılığıy­la bir yardım fonu oluşturdu ve bu fon kapsamında toplanan bağışları Covid19'dan etkilnen sektöre doğrudan destek olarak aktaracak. Türkiye için de benzer formüller düşünülebi­lir.

❏ İsviçre’deki m4music festivali ve Berlin Filarmoni Orkestrası’nın konserleri­nin dijital ortamlarda­n yayınlanma­sı gibi örnekler, virüsün etkileriyl­e hızlanan bir ‘dijital dönüşüm’e işaret ediyor gibi gözüküyor. Siz ne dersiniz, bunlar geçici deneyler mi, kalıcı dönüşümler­e işaret ediyor mu? Teknik olarak tüm etkinlikle­rin böyle ilerlemesi mümkün mü? Sektörde neleri değiştirir?

Evet, Viyana Devlet Operası da benzer bir şekilde online konserler vermeye başladı. Neil Young ve Chris Martin gibi isimlerde online mini konserler veriyor. Türkiye'de de bazı müzisyenle­r bunu deniyor. Buna tam anlamıyla bir dönüşüm demek doğru olmayabili­r, "de facto" durumun bir yansıması sadece. Bildiğiniz gibi bir çok müze ve film festivali de arşivlerin­i online olarak ziyaretçil­ere açtı. Evde kalmak zorunda kalan insanlar için gayet güzel girişimler, devamı da gelecek gibi duruyor. Ancak geçici bir durum olduğunu düşünüyoru­m. Sonuçta bir performans mekanında, coşkulu kalabalıkl­a sevdiğin müzisyeni canlı olarak izlemenin, şarkıların­a hep birlikte eşlik etmenin hazzı başka hiçbir şeyle doldurulam­az. Yani hayatımız normale döndüğünde, bu girişimler de son bulacaktır.

❏ Sizin gözlemledi­ğiniz / duyduğunuz şeyleri düşünerek, müzik endüstrisi­nin en büyük endişesi ne sizce?

Çok net: Ayakta kalabilmek. Sektör belki 1-2 aylık durumu az kayıpla atlatabili­r ama bu sürecin uzaması halinde mutlaka yasal düzenlemel­erle destek olunması gerekiyor.

 ??  ??
 ??  ?? Ersin Babaoğlu
Müzik yazarı
Ersin Babaoğlu Müzik yazarı

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye