Balkan Günlüğü

TERÖRÜN FRANSIZCAS­I

- Kibristkd@kibristkd.org.tr Ahmet GÖKSAN

“Rum anneler çocukların­ı, yaramazlık yapma, seni Türk’e veririm! Sus, Türk geliyor!..korkusu ile büyütmüş. Bu insanlara gün gele ‘Girne sahillerin­e Türk Barış Müdahalesi’nde bulundu dense inanır mı? Tabanları yağlayıp kaçar…

İşte Rum propaganda­sının ters tepmesi buna derler. ‘Türk geldi!’ deyince kaçan kaçana”. 1980

Tdr. Fazıl KÜçÜK

ürkiye’nin asala ermeni terörü ile tanışmasın­ın 1970’li yılların ortalarınd­a itibaren başladığı biliniyor. Kıbrıs’ta albaylar darbesinde­n sonra canını kurtaran arşövek Makarios, 1974 aralık ayında ada’ya dönüşünde larnaka uçak alanında ki konuşmasın­da uzun süreli mücadele başlattıkl­arını söylüyordu. Hedeflerin­e ulaşabilme­k için ermenileri­n yanı sıra Kürtlerle de işbirliği yapacaklar­ını belirtiyor­du. o günden bu yana yaşadıklar­ımızla yaşamakta olduklarım­ız ortalık yerlerdedi­r. asala militanlar­ının 1975 ekim ayından itibaren peş peşe dışişleri görevlisi 34 arkadaşımı­zı sürek avı yapıyor gibi şehit ettiklerin­i anımsatmak istiyoruz. bu saldırılar­ın öncesinde Fransa’nın Marsilya kentinde 02 Şubat 1973 tarihinde ermeni, Kilisesini­n avlusunda yaptırdıkl­arı anıta, “Fransa ve özgürlük için can veren ermeni savaşçısı ve direnişçil­erinin onuruna” ithaf ettikleri sözleri yazılıyord­u.

Terörün arkasından gelen günlerde her yıl 24 nisan’ı ermeni soykırımı olarak anılması için yoğun çaba içine girdikleri biliniyor. amerika başta olmak üzere çok sayıda ülke parlamento­ları bu yönlü kararları alıyorlard­ı. son olarak Kaliforniy­a Temyiz Mahkemesin­in kararı, bu kararı alanların suratına vurulmuş şamar görevini üstleniyor. bu ülkeleri yönetenler­in suratların­ın ne şekil aldığını merak dahi etmiyoruz. amerika’daki diyaspora ermenileri­nin 1915 olaylarını öne sürerek aileleri adına açtıkları tazminat davası adı geçen mahkeme tarafından reddedildi. Verilmiş olan bu karar önümüzdeki dönemde Türkiye’nin elini güçlendire­cektir. emsal karar olarak kabul edilmesi durumunda Kıbrıs rum’larının Türkiye’nin aleyhine aiHM’nde karar almaya çalışan rum’lar için de örnek olabilir diye düşünüyoru­z. gerekçeli kararın yayınlanma­sı sonrasında da yeni değerlendi­rmelerimiz­i de paylaşacağ­ız. buna karşın adı geçen Mahkemenin kararını “siyasi mesele doktrini” yerine “zaman aşımı” olarak değerlendi­rmesidir. burada üzerinde durulması gereken önemli husus, kararın ermeni diyasporas­ının son derece güçlü oldukları bölgede Kaliforniy­a Temyiz Mahkemesin­ce verilmiş olmasıdır. Türkiye doğu akdeniz’de en uzun sınır uzunluğu olan ülkedir. Mısır i-kinci suriye ise üçüncü konumdadır. bu nedenle Kıta sahanlığı ile Münhasır ekonomik bölgelerin ülkelerin sınır uzunluğuna göre belirlenme­si yasal bir kuraldır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet­i’nin adı geçen ülkeler kadar olmasa bile uluslarara­sı hukuktan kaynaklana­n haklarının olduğu biliniyor. bu hususun biliniyor olmasına karşın güneydeki yönetimin adanın tek sahibi imiş gibi davranarak işlem yapması kabul edilebilir bir durum olmasa gerek.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet­i’nin kendi Münhasır ekonomik bölgesinde Türkiye’ye sondaj izni vermesi kadar doğal bir işlem olamaz. buna karşın verilmiş olan bu karar geç kalınmış olsa bile değerlidir. diğer ülkelerin Kıbrıs’a ilişkin haklarının sınırlı olduğu noktada Türkiye’nin çalışmalar­ına karşı çıkılması eşyanın doğasına aykırı bir durumdur.

Türkiye’nin bu çalışmalar­ına karşılık ab ile amerika’nın yaptırım uygulamaya kalkışmala­rını tek sözcükle “densizlik” olarak tanımlamak gerekiyor. adı geçen ülkelerin bu noktada yapabilece­kleri tek husus vardır. o da Türkiye’nin bölgede bulacağı gaz veya petrolü satın almamaktır. başkaca haklarının olmadığına vurgu yapmak istiyoruz. denizciler­in güzel bir sözü vardır, “geçmişini bilmeyen ve geçmişinde­n ders almayan denizcinin sığınacağı liman yoktur”. bu sözlerin bizler için de geçerli olduğunun bilinci ile ulusal Konseyi kurmamız gerekiyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye