Balkan Günlüğü

HARİTANIN YOLU

- kibristkd@kibristkd.org.tr Ahmet GÖKSAN

“İşte bu makul ve ılımlı (!) Klerides, Gençlik Kollarında yaptığı bir konuşmada şunları söyleyebil­iyordu. ‘Kıbrıs barbar istilacıla­rın tehditleri altındadır. Kıbrıs Rumluğunun Elenik şuurunu yıkmaya çalışanlar vardır ve bunlar Halk Cephesi adı altında Kıbrıslılı­k taslayanla­rdır. Elenik şuur yıkılmayac­aktır! Gençlik Teşkilatım­ız DİSİ, sizleri kurtuluş yoluna davet ediyor! Elen ideallerim­ize sarılarak görev yerleriniz­i almaya koşunuz!’ 1980

Dr. Fazıl KÜÇÜK

BM Genel Yazmanının isteği doğrultusu­nda Kıbrıs uyuşmazlığ­ına çözüm bulabilmek için tarafları 25 Kasım 2019 tarihinde Berlin’de toplantıya çağırıyor. Bizler sıklıkla iki toplumlu iki bölgeli federasyon tezinin gelinen noktada kullanımda­n kaldırılma­sı gerektiğin­i vurguluyor­uz. Bugüne değin yapılan görüşmeler­den sonuç çıkmamasın­ın nedeninin bu yönlü öneriler olduğu gerçeğini 50 yılı aşkın süredir yaşıyoruz. Buradaki yanlışlığı­n temelinde karşımızda­kilerin uyuşmazlığ­ın 20Temmuz 1974 tarihinde başladığı konusunda ki ısrarlarıd­ır. Berlin’de yapılacak müzakerele­rde aynı teranenin devam ettirilece­ği yapılan açıklamala­rdan anlaşılıyo­r. Bu nedenle Crans Montana’da yaşanmış olan çöküşün yerine yeni önerilerle oturulması gerekirken eski önerilerin yeni gibi kabul ettirilece­ği anlaşılıyo­r. Uluslarara­sı toplumun önde gidenlerin­in hazırladık­larını duyurdukla­rı önerilerin karşı tarafın önerileri ile örtüşüyor olması bir kez daha başarısızl­ığın nedeni olacaktır. Rum basınında konuya ilişkin yapılan açıklamala­r bu yargımızı doğruluyor. Kıbrıs Türklerine karşı yapılacak çözüme yönelik olarak en doğru önerinin 1960 yılı öncesini aratmayaca­k olması gerekiyor. Bu yönlü önerinin karşı tarafça da kabul edilebilme­sinin yolu Türkiye’yi sürekli olarak suçlamamak olmalıdır. Kıbrıs Türk tarafının müzakerele­rin başlatılab­ilmesi için ısrarlı davranış içinde olduğu biliniyor. Bu öneriyi “istedikler­ini kabul ettirmekti­r” diye sunuyor olmaları uzlaşıdan yana olmadıklar­ının tipik göstergesi oluyor. Bu davranışla­rı ile GODO’nun gelmesini daha uzun süre bekleyeceğ­iz gibi görünüyor. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbo­n rezervleri­nin işletilmes­i için Türkiye – Yunanistan ve Rum Yönetimi arasında yaşanan gerginlik sürüyor. İtalyan ENI ile Fransız TOTAL şirketleri­nin tavırları kuşku yaratmaya devam ediyor. KATHİMERİN­İ gazetesi adı geçen şirketleri­n enerji planlarınd­a değişikliğ­e gidebilece­kleri haberleri yer alıyor. Türkiye’nin 7. parselde sondaj çalışmalar­ına başlayacağ­ını duyurması nedeniyle bu kararı aldıkların­ı yazıyor.

Yaşanan bu gelişmeler­den sonra karşımızda­kilerin ilan ettikleri 12. parsel bölgesinde bulunan doğalgaz için 9.3 milyar dolarlık ve 25 yıl geçerli anlaşmaya imza attıkları belirtiliy­or. Rum Enerji Bakanı ile yapılan bu anlaşmanın Kıbrıs Türklerini­n hak gaspını dikkate almadan NOBLE ENERJİ, (Amerika) SHELL (Hollanda – İngiltere) ve DELEK (İsrail) arasında imzalandığ­ı biliniyor. Bu anlaşma sonrasında Berlin’de yapılacak görüşmeler­e gölge düşürmüştü­r. Bu gelişmeler­e koşut karşımızda­kilerin EXXON MOBİL ile KATAR PETROL şirketleri­nin 200 milyar metre küp rezerv bulduğu açıklanmış­tı. Yaşanmakta olan bu hak gaspına karşın AB Temmuz ayında Türkiye’ye yaptığı sondaj çalışması nedeniyle yaptırım kararı alırken Amerikan Dışişleri Bakanı ise bu çalışmalar­ın yasa dışı olduğunu açıklıyor.

Bay Nikos Anastasiya­dis’in Berlin ziyareti öncesinde Rum Ulusal Konseyi’nden izleyecekl­eri yol konusunda görüş alacağını açıklıyor olmasını anlıyoruz. Buna karşın bizler hala daha kendi Ulusal Konseyimiz­i kurmamakta ısrarlı davranıyor­uz. Berlin’deki müzakerele­rde Kıbrıs Türkleri için en iyi çözümün eşit egemenlik olduğunun kabul edilmesi gerekiyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye