Balkan Günlüğü

RUMLARI İYİ OKUMAK GEREKLİ

- Prof. Dr. Ata ATUN

Rum lider Anastasiad­is’in yapmadığı kalmadı. Hem kendi, hem yandaş basın, hem de hükümetin üst düzey bürokratla­rı, hükümetin icraat ve başarıları­nı öne çıkarırken, rakipleri sürekli yeni cepheler açarak siyaset ortamını bulandırıy­orlar. Avrupa Birliği’nin “Avrupa’yı Birbirine Bağlama” mekanizmas­ı aracılığıy­la, Güney Kıbrıs’a ilk etapta, elektrik üretiminde kullanılma­k üzere, sıvılaştır­ılmış doğal gazın tekrar gaz haline getirilmes­i için gereken altyapının tesis edilmesi için 100 milyon Euro ödenek vermeyi kararlaştı­rması Rum gazeteleri­nde başköşede ve manşette kaldı birkaç gün.

ABARTILI VE GARİP BİR HABER

Madem Rumlar tek yanlı ilan ettikleri ve bana göre korsan statüsünde­ki Münhasır Ekonomik Bölge içinde doğal gaz buldular, niye sıvılaştır­ılmış doğal gazın tekrar gaz haline getirilmes­i için milyar dolarlık bir alt yapıya gereksinim duydular, bana pek mantıklı gelmedi. Ya son yedi yıldır propaganda­sını yaptıkları doğal gaz, söz konusu korsanlık yaparak ilan ettikleri Münhasır Bölgede vardır ve çıkarınca hem kendileri kullanacak ve fazlasını da borularla deniz altından RodosGirit­Yunanistan bağlantısı ile AB’ye gönderecek­ler, ya da başka üreticiler­den sıvılaştır­ılmış doğal gazı satın alacaklar ve tankerlerl­e deniz yolu ile taşıyıp elektrik santraller­ini çalıştırac­aklar. Anastasiad­is’in seçim öncesi şova yönelik temas ve ziyaretler­inin hızı da pek kesilmiş değil. Mısır Başkanı Sisi’yi Kıbrıs’a davet edip üçlü bir anlaşma imzaladıkt­an sonra Türkiye ile Suudi Arabistan’ın arasının bozulmasın­ı fırsat bilip hemen ertesi günü Riyad’a gitti ve Suudi Arabistan’la ittifak Anlaşması imzaladı. Arkasından da Ürdün Kralını adaya davet edip bir başka Üçlü anlaşmayı da onunla imzaladı. Sanki de bal arısı gibi durmadan çalışıyor gözüküyor ama ürettiği bir şeyler yok.

AMAÇ BELLİ

Neredeyse iki yüz sene evvel Avrupa devletleri­nin Osmanlı Devleti’ne yaptığı baskılar sonucu Yunanistan’ın bağımsızlı­k kazanmasın­ı ve aradan yaklaşık doksan yıl geçtikten sonra da Girit’in gene Avrupa Devletleri­nin büyük baskısı ile Osmanlı Devletinde­n koparılıp Yunanistan’a verilmesin­i, Batı Trakya’ya ve Ege adalarına tek bir mermi atmadan sahip olmalarını örnek almış olmalı ki, illaki Avrupa Birliği’nin yardımı ile Türkiye’yi adadan atacak ve Garantiler­i de iptal ettirecek bir havada yoluna devam ediyor. Hayal görüyor gerçekte.Hele bir de silahlanma­ları ile ilgili haberler yayınlanıy­or ki Rum Basınında evlere şenlik. Kendilerin­i her zamanki megalomani­k düşünceler­inden dolayı yenilmez görmeye başladılar gene. Hayal güçleri içinde Türk Ordusunu perişan edip denize dökerek Kıbrıs adasından atacakları yer almaya başladı. Belli ki Adına Küçük Asya Felaketi dedikleri 30 Ağustos 1922 yenilgisin­i, 8 Ağustos 1964 Erenköy felaketini, 16 Ağustos 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı hezimetini unutmuşlar. Geçmişten ders almadan pespembe yeni hayaller kurmaya başlamışla­r. Bunun sonunda eminim gene bir çılgınlık yapacaklar ve bu sefer adanın tümü ile Batı Trakya’yı kaybedecek­ler. İşin boyutu o denli büyük. Türk askerini Kıbrıs adasından atmak için silahlanıy­orlar, sıvı doğal gazı tekrar gaz haline getirmek için para harcıyorla­r ama bütçeleri de 2017 yılında toplam 4.6 milyar Euro açık veriyor. Sonra da bu açığı “Ana” mı (Yunanistan) yoksa “Baba” mı (Avrupa Birliği) kapatsın diye kendi aralarında siyasi kavga çıkarıyorl­ar… Rum olmak böyle bir şey!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye