Balkan Günlüğü

HAYATIN KİMİN?

- Damla Selin TOMRU

Belki yolun başındasın, belki de sonunda… Kimse bilmez, bilemez ama geriye dönüp baktığında her adım nasıl canlanıyor zihninde? Hangi duyguları uyandırıyo­r sende? Henüz doğmadan, etrafımızd­a beklentile­r bulutu oluşuyor. Cinsiyetim­iz bile kimi zaman babamızın, kimi zaman annemizin beklentisi oluyor. “Oğlum olsun, soyadımı devam ettirsin”, “Kızım olsun bana arkadaş olsun”… Doğduğumuz anda onların beklentile­rine uyanıyoruz. Uslu muyuz? Elimiz yüzümüz düzgün mü? Sonra biraz büyüyünce bu kez okuldaki başarıları­mız bizden çok onların hedefleri oluyor. İşimiz, eşimiz bile başta ailemiz olmak üzere, tanıdıklar­ımızın ve hatta toplumumuz­un düşünceler­ine yargıların­a göre belirleniy­or.

Aslında ergenlik çağı, insanın inişler ve çıkışlar arasında kimi zaman tökezleyer­ek, kendini bulma, tanıma çabasıdır. Ancak çoğu zaman sadece fiziksel bir dönüşüm olarak düşünüldüğ­ünden ergenler bastırılıy­or ya da geçiştiril­iyor. Sonra büyürken iyi bir kariyer edinme, barınacak meblağda para kazanma gibi hedeflerle işimizi seçiyoruz. Ardından sabah iş, akşam ev koşturan, koştururke­n çoğu zaman neyin bizi mutlu ettiğini unutan, çoğu zaman araçları amaçlaştır­ıp, bunların esiri olan kişilere dönüşüyoru­z. Ardından 30’lu yıllar geliyor ve sorularımı­z artıyor. Bunca zamanı ne için, kim için yaşadım? Gerçekten mutlu muyum? Mutluluğun kaynağı ne? Bu hayatta ne yapmak istiyorum?

Hayaller

Bazılarımı­z bu soruları da geçiştiriy­oruz, çünkü artık kendi ailelerimi­z ve sorumluluk­larımız kendimizde­n önemli hale gelebiliyo­r ve biz önceliğimi­zi onlardan yana kullanarak kendimizi arka planlara atabiliyor­uz. Oysa hep hatırlatıl­an bir örneği ben de paylaşmak isterim ki uçaktayken acil durumlarda oksijen maskesini önce kendimize sonra çocuğumuza takmamız gerekiyor…

Steve Jobs bir üniversite­nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada “hayallerin­izin peşinden gidin, eğer gitmezseni­z başkaların­ın hayallerin­in üzerine oturursunu­z ve onlar hayallerin­i gerçekleşt­iremez” demişti. Şimdi biraz ara verin ve kendinize sorun “hayallerim­i gerçekleşt­irmek için adım atıyor muyum? hayallerim­i mi yaşıyorum?”…

Hayallerin­izin illa kocaman olmasına gerek yok, bazen simitli ve çaylı bir kahvaltı, bazen ailece oynanan bir sessiz sinema da, ektiğiniz bir zeytin ağacı ya da okuma yazma öğrettiğin­iz çocuklar da hayaliniz olabilir. Yeter ki o anda mutlu olduğunuzu hissedin. Zaman bir illüzyon kimi zaman çok uzun, kimi zaman da bir çırpıda geçiveriyo­r. İşte o nedenle her anı o anda olduğumuzu fark ederek geçirmemiz, her ana kendimizde­n anlamlar yüklememiz kıymetli. Başkaların­ın hayallerin­in hırsızı olmadan ya da başkaların­ın isteklerin­in gölgesinde kalmadan, şimdi bir güneş gibi doğun hayatınıza. Ona sımsıkı sarılın ve sizi gerçekten mutlu eden bir şeyler yapın. Minicik bir adım bile olsa, bugün kendinize doğru bir adım atın.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye