85 YIL ÖNCEKI AYNI RUHLA…
Fransa’da 1944, İtalya ve Japonya’da 1945, İsviçre’de ise 1971 yılında yürürlüğe girdi. Bizden yıllar sonra…
Türk kadını seçme ve seçilme hakkını, özgürlük, adalet, eşitlik kavramlarının Yakınçağ’daki kaynağı Fransa’dan 9 yıl önce kazandı. Kazanmaktan öte sahip olduğu hakkı geri aldı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün çağlara damgasını vuran liderliği, ‘Fazilettir’ dediği Cumhuriyetin büyüklüğü işte burada kendini gösteriyor. Ve üzücü bir detay…
Kadın hakları konusunda Türkiye, Cumhuriyetin ilk yıllarında ikinci sırada. Günümüzde mi?
118 sırada…
Uygar bir toplumun olmazsa olmazı kadın erkek eşitliğidir. Evde, sokakta, sosyal hayatta, kamu hizmetlerine erişimde, siyasi zeminde kadınlarımızın eşit temsiliyet hakkını ne yazık ki göremiyoruz.
Dillere pelesenk olsa da bunu her daim vurgulamak gerek…
Kadınları daha fazla toplumsal yaşamın içine dahil etmeliyiz. Bunun da yolu eğitimden geçiyor.
Eğitim, eğitim, eğitim…
Eğitim, en büyük özgüven kaynağı. Eğitim alan kadınlarımızın kullandıkları dilden davranışlarına kadar yaşamlarındaki değişikliği, vizyonlarının genişlemesini fark etmemek mümkün mü?
Özellikle Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimlerin sürdürdüğü eğitim programları takdire şayan…
‘Efeler Şehri’ Aydın’ın Büyükşehir Belediyesi, 5 Aralık’ta büyük bir buluşmaya ev sahipliği yaparak Türkiye’nin 81 iline örnek oldu. Başkan Özlem Çerçioğlu’nun Cumhuriyet Halk Partili tek kadın Büyükşehir Belediye Başkanı olması etkinliğe ayrı bir anlam kattı. Kimler yoktu ki…
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse, Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Amasya Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, ülkenin birçok noktasından kadın kolları başkanları, partililer… Aydın Milletvekili Bülent Tezcan da bu coşkuya ortak oldu.
Ne güzel bir tablo…
Cumhuriyet Halk Partili kadınlar, seslerini Aydın’dan yükseltti.
Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse’nin söyledikleri dikkat çekiciydi. Başkan Köse ülke yönetiminde kadınlara yüzde 50 temsil yetkisinin verilmesinin gerekliliğini vurguladı. Yürekten katılıyorum.
Bununla birlikte başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere, karar organlarında cinsiyet eşitliğini sağlayan yasal düzenlemelerin yapılmasının gerekliliğine inanıyorum. Kadınların erkeklerle eşit temsil hakkı, en temel insan haklarından biridir.
Bu düşünceyi savunmamız ve kadınların yükselen sesini çoğaltmamız gerekiyor. Yalnız kadınlarla değil; Cumhuriyetin kazanımlarını ve Atatürk ilkelerini özümsemiş erkeklerin de desteğiyle toplumsal refah adına omuz omuza mücadele etmeliyiz. El ele verirsek cinsiyetçi ve eril zihniyetin üstesinden gelebiliriz.
Tıpkı Milli Mücadele yıllarında olduğu gibi… Kahramanlıkları çağdan çağa aktarılan Şerife Bacılar, Halide Edipler, Nezahat Onbaşılar, Nene Hatunlar, Halime Çavuşlar, Erzurumlu Kara Fatmalar gibi…
Aynı azimle, aynı ruhla…