VİRÜSÜMÜZÜN KENDİSİ
Zürih ve Londra Antlaşmaları esaslı çalışmaların neticesi olarak Türk ve Rum halkına Ada'da sulh sükun içinde yaşamak imkanlarını vermekteydi. Nüfusumuz göz önünde tutularak haklarımız ona göre verilmiştir. Bu haklar asgari haklar olup bunlardan daha fazla fedakarlık yapılamazdı.1981
Dünyanın diken üstünde olduğu günlerden geçiyoruz. korona virüs diye anılan illetin dünya üzerindeki etkisi her geçen gün ivme kazanarak artmaktadır. Anılan virüsün tıbben etkisinin azaltılması konusunda başlatılan bilimsel çalışmalara devam ediliyor. Dünyadaki bilim insanları da bu konudaki çalışmalarını aralıksız sürdürürlerken tıbbi konularda üst sıralarda olan Kübalı bilim insanları da salgının yaşandığı ülkelere yardıma koşuyorlar. Hastalığın bir grup Amerikalının Çin'e yaptıkları ziyaret sonrasında ortaya çıktığı savı Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından duyuruluyordu. Bu sav karşısında bir anlamda suçlanan ülkeden herhangi bir açıklamanın veya yalanlamanın gelmemiş olması kuşkuları doğrular durumdadır.Buna koşut Amerikan Başkanı Donald Trump'ın aşı çalışması yapan diğer ülkelere ve Çin'e bu çalışmaların kendilerine verilmesi için bir milyar dolar vermeyi önerdiği ciddi basın organlarında yer alıyor. Salgının önlenmesi konusunda yapılan uyarıları yinelemek istemiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 26 Nisan 2020 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin 11 Ekim 2020 tarihine ertelenmesinin olumlu ve yerinde bir karar olduğunu kaydetmek istiyoruz. Adı geçen hastalıkla ortak mücadele sürdürülürken oluşan iyimser havanın devam etmesini istiyoruz. Bu havadan yararlanmak gerekiyor.Şu anda cumhurbaşkanlığına aday olanlarla olası diğer adayların bir araya gelerek Kıbrıs'ın geleceğine ilişkin çalışmalar yapmalarının yerinde olacağını vurgulamak istiyoruz. Dünya virüsle uğraşırken mendil büyüklüğündeki ülkenin yasa dışı olarak ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge içinde yer alan 10.parselde İtalyan ENİ ile Fransız Total şirketleri ayrı ayrı yaptıkları çalışmalara ilişkin olarak yaptıkları açıklamalara göre 141 ila 226 milyar metreküplük dev bir rezerv bulduklarını duyuruyorlardı. Büyük doğalgaz üreticilerinden olan Rusya Federasyonu'nun AB ülkelerine pazarladığı fiyattan yüzde 40 oranında indirime gitmesi adı geçen şirketlerin karabasanı oluyor. İnatla arama çalışmalarına gitmesini ise bölgede açıklanan rezervin dışında daha büyük rezervler olduğunu düşündürüyor. Buna koşut petrol fiyatlarının da en düşük düzeyde olması uluslararası petrol tekellerinin piyasa değerlerini de düşürürdü. Suudi ARAMCO Şirketinin 220 milyar dolar 'ENI şirketinin de 32 milyar dolar gelirlerinin azaldığı belirtiliyor. Bu rakamlar yeni bir dünyanın kurulmakta olduğunun da işaret fişekleridir. Ekonominin tepe taklak gitmekte olduğu bir ortamda seçilecek cumhurbaşkanı kim olursa olsun el ele verilerek yeni bir yol haritasının belirlenmesini gerektiriyor. Eğer ortak bir noktada buluşamazsak bulunan zenginliklerden pay alabilmemiz için GODO'nun gelmesi için daha çok yol gözleriz. Yaşanan bu gelişmeler ışığında adına ULUSAL KONSEY mi veya ortak akılla üreteceğimiz başka çatı altındaki çalışmalara şimdiden başlamamız gerekiyor.