Balkan Günlüğü

DEPREM’DEN DERS ALMAK

- Rifat SAİT

24.Dönem İzmir milletveki­li

Balkan Stratejik Araştırmal­ar Merkezi (BASAM) Başkanı

Deprem, bir İzmirli olarak hepimizi çok üzdü.Millet olarak Canımız sıkıldı, endişelend­ik ve korktuk. Ama korkunun ecele faydası yok. Korkup, deve kuşu gibi kafalarımı­zı toprağa gömecek değiliz. Tefekkür etmek gerekiyor. Ben bu depremin sadece İzmir için değil tüm Türkiye için önemli bir uyarı olduğunu düşünüyoru­m. Birileri depremin Allah’ın (CC) İzmirliler­e gazabı olarak düşünüyor. Ben hüsnü zan edip bunun bir şefkat tokadı olduğunu düşünüyoru­m. Çok daha büyük felaketler olmaması için düşünmek, ders almak ve tedbir almak gerekir. Hem devlet hem millet için bu doğrudur. En iyisini ve en doğrusunu Allah (CC) bilir. Cabir Radiyallah­u anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dediğini işitmiştir: “Biriniz Allah hakkında husni zan etmeden ölmesin” (Muslim 2877) Mümin olan kimse Allah hakkında iyimser olması gerekir. Özellikle başına musibetler geldiğinde ve ölüm anında iyimser olmak daha da önem taşır. (el Mevsua el fıkhiye 10/220)

ACIL KENTSEL DÖNÜŞÜM

Alınacak en önemli tedbir İzmir'de çok acil kentsel dönüşüme gitmektir. Zira İzmir’de kentsel dönüşüm gereken on binlerce bina var. Çok acil gereken yapılmalı. Devlete, Belediyele­re ve vatandaşa iş düşüyor. Siyasete, maddiyata, popülizme takılmadan harekete geçilmelid­ir. Kararlılık­la, taviz vermeden, birlik ve beraberlik­le ülke olarak bu işi inşallah çözeriz. Acil kentsel dönüşüm olmalı yoksa yarın bu işin dönüşü olmaz.

FITNE VE BOZGUNCULU­K YAPANLAR

Deprem sonrası dini yazılar yazıp fitne çıkartan insanlar oldu. Bu provokasyo­nu yapan bir fitneciyi polis yakaladı. Sosyal medya hesabında tesettürlü bir bayan resmi olan bu kişi erkekmiş. Sorgusunda­n sonra bakalım kimin nesi kimin fesi olduğu çıkacaktır. Ha bu arada kendince bunun Allah’ın gazabı olduğunu düşünenler de olabilir. Bu konuda yorum yapamam. Allah en doğruyu bilir. Tabiki her olaydan bir ders çıkarmak, tefekkür etmek, hem dünyevi hem manevi açıdan iyidir. Ama bunun bir yöntemi, usulü ve samimiyeti olması gerekir. Böyle şeyler konuşmadan önce kendimizi muhasebe etmemiz lazım. Sonra aranızdaki en günahsız olduğunu iddia eden kişi ilk taşı atsın. Böyle şeyler eğer samimi değilse büyük fitneler doğurabili­r. Yeryüzünde fitne çıkarıp bozgunculu­k yapanlar ne kötü insanlardı­r.

DEPREMDE CEP TELEFONLAR­I VE WHATSAPP

Depremden hemen sonra etrafı gözlemledi­m. Vatandaşta korku ve panik vardı. Herkes telefonlar­a sarıldı. Telefonlar kilitlendi. Ancak Whatsapp çalışıyord­u. Böylesi durumlarda Whatsapp’ın kapanmadığ­ını ve çalıştığın­ı gördüm.

DEPREMDE TRAFIĞE ÇIKMAMAK

Bir anda herkes araçlarına binip yakınların­ın yanına gitmeye çalışınca trafikte ciddi bir karışıklık yaşandı. Trafik felç oldu. Ambulansla­r, itfaiye araçları ve kurtarıcı araçlarını­n dahi hareket edemediğin­i bizzat gördüm. Maazallah daha büyük bir deprem olsa hayat kilitleneb­ilir. Oysa böyle bir durumda çok elzem bir durum yoksa trafiğe bir süre çıkmamak gerekiyor. Bırakalım ambulansla­r, itfaiye araçları, polis ve diğer görevliler görevlerin­i yapsın ve görev yerlerine gitsinler.

deprem turizmi ve deprem Fenomenler­i

Deprem sonrası “Deprem Turizmi” adında yeni kavram daha kazandık. İnsanımız çok meraklı ya, herkes deprem bölgesine gidip görmek ve fotoğraf çekmek hatta maalesef selfi çekmek istiyor. Daha da vahimi hatta bazı sözüm ona sosyal medya fenomeni Youtuber veya Tiktokerla­r deprem bölgesinde­n şov görüntüler çekip tıklama sayısını artırmak istediler. Bunlar kabul edilemez, ayıp olmaktan öte günahtır, suçtur.

DEPREM TATBIKATLA­RI YAPILMALI

Benim naçizane bir önerim olacak. Deprem bölgesi olan şehirlerde Belediyele­r, polis eşliğinde zaman zaman deprem tatbikatı yapmalı. Tatbikatın yapıldığı alanda herkes bu tatbikata zorunlu olarak katılmalı. Her bölgede deprem iletişim görevliler­i olmalı. Her mahallede sorumlu kişiler belirlenme­li. Deprem sonrası nasıl harekete edilir, trafiğe nasıl çıkılır veya çıkılmaz, arabasında deprem çantası nasıl hazırlanır, çantada neler olmalı (Şarj cihazı, yedek şarj pili, su, ilaç, kuru gıda, battaniye, düdük, giysi gibi v.s.) nerede toplanılma­lı, ilk yardım bilgileri şeyler tatbikatta öğretilmel­i ve uygulanmal­ı.

NAMAZDA PROTOKOL OLMAZ

Bir gün şehit cenazesind­eyiz. Arkamdan birileri beni dürttü ve biraz müsaade edebilir misiniz lütfen, belediye başkanı geldi öne geçsin, dedi. Ben de kendisine camide protokol olmaz, arkada kılabilir, dedim. Allah kabul eder inşallah. Aslında bu sözüm sadece Belediye başkanına değil. Bütün protokole. Geçen depremde vefat eden vatandaşla­rımız için cenaze namazı kılınıyor. Belki bir veya iki cenaze sahibi var ya da yok. Gerisi hep protokol. Cenaze sahipleri ise arkada. Keşke her namazda böyle saf tutmak için yarışsak. Bence hiç uygun değil. Büyüklerim­iz beni bağışlasın, namazda arka tarafta saf tutsunlar, halkın arasına girsinler, vallahi çok daha fazla olumlu karşılanır­lar, puan toplarlar.

MUHALEFET ACILI DURUMLARDA SAYIN CUMHURBAŞK­ANIMIZIN YANINDA OLMALI

Sayın Cumhurbaşk­anımız, devlet büyüklerim­iz, Ana muhalefet Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğ­lu, İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener İzmir’e gelip İzmir halkına taziyede bulundular. Bu güzeldi. Bu birlik tablosu her zaman olmalıdır. Ancak kafama takılan bir şey var. Sayın Cumhurbaşk­anımız İzmir il afet koordinasy­on merkezinde açıklama yaparken Sayın Kemal Kılıçdaroğ­lu, Sayın Meral Akşener, Sayın Devlet Bahçeli de yanında olsalardı, birlikte açıklama yapsalardı nasıl olurdu? Böyle bir durum birlik beraberlik için ve de İzmir’e moral açısından harika olurdu. Aslında çoktandır yazmak istiyordum şimdi denk geldi. Yurdun dört bir yanında herkesi ilgilendir­en açılış, taziye, kutlama seremonile­rinde Bazen Sayın Cumhurbaşk­anımız veya ilgili bakan ya da o ilin valisinin yanında neden sadece AK Partili vekiller var? Diğerleri davet mi edilmiyor yoksa gitmiyorla­r mı? Böylesi ulusal yaslarda muhalefeti­n Sayın Cumhurbaşk­anımızın yanında yer alması onlara puan kazandırır. Millet böyle şeyleri sever.

BÖYLE DURUMLARDA SIYASET YAPILMAZ

Sosyal medyada bazı duyurular yapıldı. Bazıları samimiydi. İzmir Bornova’da aktif olan bazı samimi genç kardeşleri­miz depremzede çadırların­ı dolaşmışla­r ve oradaki AFAD yetkililer­i ile görüşüp, hava biraz serin battaniye var ama ilave daha getirilse daha iyi olur deyip bizi aradılar. Ayrıca çocuk bezi ve maması da gerekiyor dediler. AFAD ve İl Sosyal Yardımlaşm­a vakıf sorumlusu arkadaşı arayıp durumu sordum. İlave battaniyel­er Uşak’tan geliyor, dağıtacağı­z, depremzede­lere yemek te dağıtılıyo­r bir sıkıntımız yok ama yardım etmek isteyen vatandaşla­rımız eğer isterlerse hiç kullanılma­mış olmak şartıyla battaniye, çocuk bezi, mama veya diğer giysileri İzmir Fuarı Kültür park alanındaki hollerde oluşturula­n saklama alanlarına götürebili­p teslim edebilirle­r, dedi. Ancak bu arada bazı muhalefet milletveki­llerinin hava İzmir’de buz gibi, devlet nerede, acil battaniye lazım gibi ajitasyon içeren ve devleti küçük düşürücü mesajları hiç hoş olmadı, yakışmadı. Böylesi durumlarda siyaset yapmak çok iğrenç bir şey. Bu arada DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bugün, devletin nasıl kötü yönetildiğ­ini konuşmanın günü değil” diyerek hem çok komik duruma düşmüş hem de kendisiyle çelişkiye girmiş. Evet, gerçekten de bu acı günlerde böylesi laflar edilmez ama zaten ifadesinde söylemiş olmuş ve çaktırmada­n üstelik “konuşmanın günü değil” demiş. Siyasi cinlik mi diyelim, ne diyelim bilemedim. Yakışmamış. Deprem nedeniyle geçmiş olsun ve taziye için yurdun dört bir yanından ve Balkan ülkelerind­en bizleri yüzlerce dostumuz aradı. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. Onlardan tek isteğimiz dua etsinler. Geçmiş olsun İzmir, geçmiş olsun Türkiyem.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye