BELENE MAĞDURU MEHMET CAMCI

1984 sonu ve 1985 yılı başı Bulgaristan Türklerinin tarihinde en karanlık bir dönem olarak tarihe geçecekti. Bulgar devleti ülkede yaşayan Türk asıllı Bulgaristan vatandaşların isimlerini silah zoruyla da olsa değiştirmeye kalkıştı. Bulgar devleti bu insanlık dışı uygulamaya “soya dönüş” olarak adlandırmıştı. Türkler bu insanlık dışı uygulamayı kabul etmek istemediklerini barışçıl protestolar düzenleyerek Bulgar devletine ve dünya kamuoyuna Bulgar olmak istemediklerini haykırmışlardı. İki gün süren barışçıl protestolarda sivillerden oluşan Bulgar silahlı başıbozukları protestocuları dağıtmak için acımasız güç kullanarak Kırcaali ilinde iki günde sekiz masum protestocu acımasızca şehit etti. Protestoları organize edenler ve protestolarda yer alanları Bulgar devleti mahkemelere sevk ederek cezaevlerine attı ve çoğunluğunu da Tuna nehrinin ortasında bulunan Belene Kampına göndererek tarihten tescillenmiş ölüm kampına 500 Türkü Bulgar olmak istemedikleri gerekçesiyle kapadılar. Mehmet Camcı 1952 yılında Bulgaristan Kırcaali ilinin Mestanlı kasabasına bağlı Bazarlar köyünde doğdu. Liseyi ilce okulunda bitirdi. Her Türk gibi askerliğini inşaat ordusunda yaptı. Evlendiğinde Mestanlıya yerleşti iki kız çocuk babası oldu. Mehmet Camcı, her Türk çocuğu gibi Müslüman duygularla yetişen insanlık dışı uygulamaları kabul edemezdi. Öyle bir şuurla yetişmişti ki hiç bir zaman Bulgar ismini kabul etmeyecek ve Müslümanlığından ödün vermeyecekti. Bu kişi, akıl almaz şekilde silah zoruyla zorla isim değiştirme kampanyasına karşı hayatını riske atarak sesini yükseltti. Böylece ailesi ile birlikte uzun dikenli acı dolu bir yola girdi. Mehmet Camcı. Ocak 1985 yılı ilçe Milis “Polis” dairesinde işkencelerle dolu sorgusundan sonra mahkeme kararı olmadan özel milis kararnamesiyle Tuna nehrinin ortasında bulunan o meşhur Belene ölüm temerküz kampına götürüldü. Belene Adası’nda kapalı olan 500’den fazla Türk arkadaşıyla, her şeyden önce soğukla ve açlıkla mücadele etti. Rejime karşı kampta düzenlenen açlık grevlerine katıldı. Türk’tü ve her şeyden önce Müslüman’dı, Ölüm pahasına da olsa değerlerinden vazgeçmeyip ödün vermeyecekti. Mehmet Camcı türkülere aşık olan biri kampta hit olan “ANADAN AYRI BABADAN AYRI BİRDE YARDAN AYRI” türküsünü dinlemeye usanmadan “mahkümlar” söylemeye bıkmadan günde bir kaçkez söyleyerek “mahkumların” yüreklerini su serpmiş oluyordu. Uluslararası baskılar neticesinde Belene ölüm, temerküz kampı kapatılmıştı. Mehmet Camcı çok sevdiği memleketine Türklerin arasında dönmeyi beklerken rejim onu Türklerin yaşamadıkları Kuzey Batı Bulgaristan Montana ilinin Lipen köyüne sürgün edildi. 1989 yılı mayıs ayında Bulgar hükümeti soya dönüş kampanyasına karşı gelenleri sınır dışı etmeye başladı. Mehmet Camcı, ailesiyle birlikte sınır dışı edildiler. Avusturya Viyana Konsolosluğuna sığınmak suretiyle, uçak ile Türkiye’ye gelip İzmir’e yerleşti. Yürüttüğü hayat mücadelesi boyunca birikmiş sıkıntılara dayanamayıp, kalbi 12 Nisan 2021 yılı doğduğu var olma mücadelesi verdiği topraklarda Bulgaristan Kırcaali hastanesinde Allah’ın(cc) rahmetine kavuştu. Bizler, dost canlısı bir dava arkadaşımızı: toplumumuz ve milletimiz çok değerli bir evladını daha kaybetti. Sevgili dostumuz ve bir dönem dava arkadaşımız olan Mehmet Camcı’ya Allah’tan rahmet, kederli ailesine ise sabır diliyoruz. Dava arkadaşlarımız birer birer aramızdan ayrılıyorlar, ayrılanlara Allahtan rahmet mekânları Cennet olsun kalan dava arkadaşlarımıza sağlıklı nice yıllar diliyorum. Siyasi mahkûm ve Belene arkadaşları adına İsmet Topaloğlu