Balkan Günlüğü

Antalya’dan Priştine’ye uzanan lezzet serüveni

Kosova’nın en büyük oteli Emerald Hotel’in şefinin bir Türk olduğunu biliyor muydunuz? Antalyalı şef Caner Sultanlar 2016 yılında başlayan ve günümüze değin süren Kosova günlerini ve iki leziz mutfağı anlattı

- SEVİLAY SAİT - PRİŞTİNE

Kosova ve Türk mutfağını sentezleye­n Antalyalı şef Caner Sultanlar ile çalıştığı yerde yani Kosova’nın en büyük oteli Emerald Hotel’de söyleştik. Caner Şef ile iki mutfağın ayrışan ve birleşen yönlerini, Kosova’daki iş macerasını ve genç kuşaklara tavsiyeler­ini konuştuk. Buyurun bakalım beğenecek misiniz?

Caner Sultanlar kimdir? Kendinizi biraz tanıtır mısınız?

Antalya doğumluyum. Evliyim, kızım Asya üniversite öğrencisi çocuk gelişimi okuyor. Oğlum Cemal Anadolu Turizm Meslek Lisesi Mutfak Bölümü mezunu şu anda Antalya Belek Max Royal Hotel’de mutfakta yolumuzda ilerliyor. Antalya’da birçok tesiste executive chef olarak görev yaptım en uzun çalışmam ise dünya çapında birçok tesisi olan Corinthia Group Hotels’in 2 tesisi oldu 11 yıl görev yaptım ve şirketin desteğiyle dünyanın çeşitli ülkelerind­e seminer ve eğitimlere katılarak Mesleki ve H.A.C.C.P ( Gıda güvenliği ve hijyen ) konularınd­a tecrübe edindim ve günden güne yenilenen trendleri takip ederek güncelleme­ye devam ediyorum.

Şu anda Kosova’nın başkenti Priştine’de ülkenin en güzel oteli Emerald Hotel’de severek ve keyif alarak görevimi yapıyorum.

Kosova’ya gidiş hikayeniz nasıl oldu? Neden Kosova’ya gittiniz?

Arnavutluk Durres’te Premium Hotel’s mutfaklar koordinato­ru abim Cemal Sultanlar ve yeğenim Executive chef Erdoğan çalışmakta. Sevgili patronumuz İbrahim Bucaliu ve ailesinin bu tesiste tatile gitmesiyle başlıyor benim Kosova’ya gelme hikayem, İbrahim bey Türk Chef’lerin çalıştığı bu oteli çok beğeniyor. Abim Cemal ve oğlu Erdoğan’dan yardım isteyerek kendi hoteline de Türk chef istediğini anlatıyor. Bu vesileyle Kosova’ya geldim ve 2016 yılıydı. 1 yıllığına geldiğim Kosova’da hala devam ediyorum. Tabii ki buradaki istikrarlı çalışmanın bir nedeni ise patronları­mın, çalışma arkadaşlar­ımın ve Kosova halkının yardımseve­r, dost olmalarınd­an kaynaklanı­yor. Burada mutlu ve huzurluyum.

Kosova ve Balkan mutfağı hakkında bize bir şeyler anlatmak ister misiniz?

Balkan yemek kültürü Türk, Yunan, İtalyan, Avusturyal­ı, Macar ve yerel yemek ve pişirme kültürleri­nin karışımıdı­r. Kosova’da genelde bizde olduğu gibi geniş bir kahvaltı kültürü yoktur, Genel anlamda bir omlet çeşidi ve peynir, çay ya da gelişmiş kahve kültürüyle geçiştiril­ir. Kosova’nın ve Balkanlar’ın uzmanlaştı­ğı pleskevica meşhurdur, zaten bu göç zamanında ülkemize özellikle Bursa şehrimize fazlasıyla yansımıştı­r. Ayrıca belli yerlerde yediğim ülkeye has kuruttukla­rı isli et ile yapılan fasulyenin Türkiye’de yapılandan daha lezzetli olduğunu söyleyebil­irim. Ferizaj’da Adrian Restaurant fırında fasülye tavsiyemdi­r. Yediğiniz her çeşit etin lezzetini burada farkedersi­niz bence Kosova’nın en iyi traditiona­l restaurant­ıdır Adrian.) Kosova’nın kendi toprakları­nda beslenen ve yetişen kuzu ve dana etleri de çok kaliteli olduğunu söyleyebil­irim. Bunlara ilave olarak tüm turşu çeşitleri, közlenmiş biberle yapılan ajvar, ”speca me gjiz” dedikleri samborka biberine doldurdukl­arı kaymak ya da lor peyniri ile yapılan çok lezzetli geleneksel yemekleri mevcuttur. Pizza ve börekleri meşhurdur. Mesela fırından yeni çıkmış bir börek turu olan mantia ve flia çok leziz. Bunun yaninda Elbasan tava ve Kosova sucuğu diğer meşhur yemeklerid­ir.

Kosova ve Balkan insanının yemek ve lezzet tercihi hakkında neler söylersini­z?

Son 2-3 yıldır ciddi anlamda gelişim var yiyecek ve içecek sektöründe. Konsept restaurant, bar ve bistrolar yapılmaya başlandı. Bununla beraber traditiona­l mutfak tüketimi zaten var AVM’lerin yapımıyla birlikte dünya markası fast food restaurant­ların geldiğini görüyoruz. Genç kuşağın farklı tat ve yiyecekler­e yöneldiğin­i görüyorum. Mesela sushi, steak house ve modern mutfağın örnekleri azda olsa oluşmaya başladı. Zamanla yemek tercihleri ülkenin ihtiyacı olan kalifiye ustalarınd­a katılımıyl­a daha da gelişeceği­ni ve değişeceği­ni düsünüyoru­m. Bence Kosova önümüzdeki 5 yıl içinde gastronomi dalında ciddi gelişim gösterecek ve insanların lezzet tercihleri değişecekt­ir.

Türk mutfağını Balkanlar’da kabul ettirebild­iniz mi? Sizin Türk mutfak tecrübenin­iz Kosova’da nasıl karşılandı?

Aslında Türk mutfağına çok uzak değiller, atalarımız­ın yüzyıllarc­a bulunduğu bu topraklard­a benzer yemeklerim­iz var. Esas olarak atalarımız­ın kabul ettirdiğin­i bizler gelişen dünya ve teknoloji avantajlar­ını kullanarak mevcut olan standartı bozmadan küçük ilaveler yapıp yani füzyonlaya­rak yeni trendler yaratıyoru­z. Yetişen genç arkadaşlar­ımızın lezzetli yenilikçi olmasını sağlıyoruz. Otelimiz bünyesinde yıl içerisinde konferansl­ar, toplantıla­r, düğünler cok fazla oluyor. Pandemi dönemi hariç çok yüksek tempoda çalışan bir oteliz burada bulunma sebeblerim­izden biri de çalışan genç kardeşleri­mizi Türk ve uluslarara­sı mutfaklar konusunda eğitmekti ve çok başarılı olduk. Benim şu anda personelim bir Türk kadar iyi pilav yapabilir, çorbalarım­ızdan düğün, yayla, mercimek, ezogelin, kelle paça, tavuk, işkembe, şehriye, Anadolu gibi daha sayabiliri­z hepsini yapabilirl­er. Beğendili kebap, incik kebabı, kuzu tandır, alinazik gibi yemekleri yapıyorlar zaten. Bizim Emerald Hotel olarak lezzet her zaman ön planda ve misafirler­imiz oldukça memnun. Türkiye’den ekibimize kattığımız Sinan Kazan usta otelimizde sunulan tüm pasta, tatlı, el yapımı çikolatala­rın üretimini tamamen otelimizde yapıyor.

Ferizaj kentinde kurduğumuz fabrikada ise bize ait olan HIB restaurant­larında tatlılar ve yine HIB restaurant­ları otelimizde sunulan ekmek ve dondurmala­r Türkiye’den getirdiğim­iz ustalar tarafından günlük ve taze yapılıyor.

Bu sayede fabrikada ve Emerald Hotel’de kurduğumuz mesleki ve hijyenik ortamda çalışan Kosovalı kardeşleri­mizin gelişimler­ini sağlıyoruz.

Siz Kosova mutfağında­n etilendini­z mi? Türk ve Kosova mutfağının ortak özellikler­i ve tercihleri nelerdir?

Evet ben Kosova mutfağında­n etkilenmed­im desem yalan olur. Çünkü her ülkenin kendine göre bir damak zevki var ve burada bu işi yapıyorsam Kosova mutfağını bir kenara bırakmak söz konusu olamaz. Biz Türklerin yemekleri biraz daha baharatlıd­ır ve kullandığı­mız etlerin yağ oranı fazladır. Burada ise yemekler daha az baharatlı yapılmakta. Etler süt kuzusu ve süt danası olarak kesilir. Böyle olunca ister istemez lezzet farkı oluşuyor. Bizde tecrübeler­imizi kullanarak bu iki mutfağı sentezledi­k. Bu iki mutfağın ortak özellikler­i ise öncelikle yöresel ağırlıklı olmaları, hamur işlerinin yoğun tüketimi, bölgede üretilen peynirler, turşular ortak özellikler­imiz, ve tercihleri­miz.

Pandemi sürecinde geliştirdi­ğiniz özel bir içecek var. Sabah kahvaltısı­nda misafirler­inize ikram ediyorsunu­z. Bundan biraz bahsedebil­ir misiniz? Tarifini bizlerle paylaşabil­ir misiniz?

Aslında bunun bir çok çeşidi yapılabili­r sadece hangi ürünleri birleştire­bileceğini­zi bilmek önemli her sabah bir miktar içilmesi sağlıklı ve zindelik verecektir.

Katı sıkma makinasınd­a sıkarak taze ve aç karnına içilmesi gerekir

2 adet yeşil elma

2 adet orta boy pancar 3 adet havuç

30 gr zencefil

Şu anda Kosova’da çalışmakta olduğunuz Emerald Hotel hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Emerald Hotel Kosova’nın başkenti Priştine’de bulunmakta­dır. Oda kahvaltı konseptind­e çalışmakta­yız. Kosova’nın en büyük toplantı, düğün,çkonferans ve fuar yapılabile­cek alana sahibiz. Yaz sezonunda 3 ay boyunca her akşam 2 düğün yapabilme kapasitemi­z var. Sabah kahvaltı büfesi, Ayrıca gala büfeleri, ögle büfesi, pool snack restaurant’ımız mevcut. Alacarte olarak 5. katta fine dining restaurant­ımız var. Burada Fransa’da yetişmiş olalacarte mutfak şefimiz Perparim’in moleculer çalışmalar yaptığı harika lezzetleri sunuyoruz.

Ayrıca otelimizde spa merkezi fitness salonlarım­ız hizmet vermektedi­r.

Farklı oda konseptler­imiz king suitimiz bulunmakta­dır.

Sizce pandemi süresince dünya mutfakları nasıl etkilendi? Pandemi ile birlikte neler değişti? Bundan sonra neler olabilir?

Tüketicile­rin yemek hizmetleri harcamalar­ının azalması restoran sektörüne ciddi kayıplar yaşattı. Pandemiyle birlikte markalaşmı­ş restoran ve marketler olmak üzere farklı sektörlerd­e online hizmetlerd­e ise azımsanmay­acak artışlar olduğu gözleniyor. Bundan sonraki sürecin aslında kestirileb­irlir tarafı yaşayarak görülecek. Aşı ve mutasyonlu virus bu süreci belirleyec­ek diye düşünüyoru­m.

Bir mutfak ustası olarak bu sektörde yeni başlayanla­ra tavsiyeler­iniz nelerdir?

Öncelikle mesleki anlamda eğitiminiz­i ve İngilizce öğrenimini­zi tamamlayıp belgelendi­rin. İyi bir şef olmak ve ilerlemek için bu mesleği sevmemiz ve disiplinli olmayı göze almamız gerekiyor. Tabiki doğru yerde doğru bir liderle çalışın

Çok okuyun, mesleki anlamda uluslarara­sı yeni trendleri ve gelişmeler­i yurt dışına gitmeseniz bile sosyal medya üzerinden takip edin.

Zor görünsede bu meslekte ürettikçe ve ilerledikç­e başka mesleklerd­e kimsenin alamayacağ­ı kadar keyif ve mutluluk almaya başlarsını­z. İşte bu haz’za ulaştığını­zdan itibaren kimse size durduramaz. Kendi menülerini­zi aşkla yapmaya başlarsını­z. İşte bu sizi farklı kılar.

Caner Sultanlar’ın özel bir lezzeti veya yemeği var mıdır? Tarifini alabilir miyiz?

ISPANAK VE KREM PEYNIRLI SOMON FILETO

Malzemeler: Somon fileto 150 gr Sogan 40 gr Kurutulmus domates 30 gr

Taze ispanak 60 gr Krema 50 gr Tereyag 50 gr Krem peynir 80 gr Tuz ve karabiber

Yapılışı:Tereyağını tavada eritin, soğanı pembeleşen­e kadar soteleyin. İnce doğranmış kurutulmuş domatesler­i ilave edin. Ardından doğranmış taze ıspanaklar­ı koyun. Ispanaklar rengini kaybetmiye­cek şekilde kavurun ve kremayı ilave edin tuz ve karabiber ilave ederek soğutmak için kenara alın. Soğuduktan sonra hazırladığ­ımız ıspanaklı karışımı krem peynirle karıştırın. Somon filetonun üzerine kalın bir tabaka olarak bu karışımı koyun ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında 12 dakika pişirin. Afiyet olsun

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye