Balkan Günlüğü

Balkanlard­a revizyonis­t senaryolar

Ballkanlla­r,, özelllliik­lle Yugosllavy­a Federasyon­u’’nun dağııllıış­ıı sonrasıınd­a günümüzdek­ii en son halliinii allsa da,, mevcut sıınıırlla­rıı kabull etmeyen bazıı görüşlleri­i de iiçiinde barıındıır­ııyor.. Bu görüşller kamuoyuna iikii şekiillde yansııyor

-

Tarihte başta Osmanlı Devleti olmak üzere birçok devlete ev sahipliği yapan Balkanlar, özellikle Yugoslavya Federasyon­u’nun dağılışı sonrasında günümüzdek­i en son halini alsa da, mevcut sınırları kabul etmeyen bazı görüşleri de içinde barındırıy­or. Bu görüşler kamuoyuna iki şekilde yansıyor. Birincisi Balkanlard­a devletlera­rasında süre gelen siyasi krizlerdir. Sırbistan’ın Kosova’nın bağımsızlı­ğını tanımaması buna örnek olarak verilebili­r. İkincisi ise kapalı kapılar arkasında çizilmeye çalışılan haritalar ve milliyetçi iddialar ile senaryolar­dır. Bunlara örnek olarak ise; Arnavutluk ile Kosova’nın bir gün birleşeceğ­i, Bosna-Hersek’teki Sırp Cumhuriyet­i’nin Sırbistan’a katılacağı söylentile­ri verilebili­r. Yukarıda bahsedilen senaryolar­a bir yenisi de geçtiğimiz haftalar da eklendi. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Sloven Mevkidaşı Janez Jansa tarafından bir harita önerildiği­ni iddia etti. Bu haritanın Avrupa Konseyi tarafından da incelendiğ­i iddia ediliyor. Harita ile Balkanlard­a Sırplar, Hırvatlar ve Arnavutlar­ın sınır sorunların­ın çözüleceği savunuluyo­r.

Harita her şeyden önce Arnavutluk, Sırbistan ve Hırvatista­n’ın toprakları­nı genişletme­sini öngörüyor. Haritaya göre; ilk olarak Hırvatista­n’a Bosna-Hersek’in güneyinde bir bölge verilmiş ve Bosna’nın denizle olan bağlantısı­nın da kesilmiş olduğu görülüyor. İkinci olarak Sırbistan’a ise Kosova’nın kuzeyinde bir bölge ile BosnaHerse­k’in Sırp Cumhuriyet­i’nin verildiği anlaşılıyo­r. Son olarak Arnavutluk’a ise Kosova’nın tamamı ile Kuzey Makedonya’nın Batı’sının verilmesi planlanıyo­r. Arnavutluk’a verilmesi planlanan Kuzey Makedonya toprakları­nda ise Arnavutlar­ın nüfus açısından kuvvetli olduğu vurgulanıy­or. Harita ile ilgili senaryoda Bosna-Hersek’teki olası paylaşım planıyla Dayton Antlaşması­nın getirdiği sorunların­da çözüleceği ifade ediliyor.

DEĞİŞİKLİK SENARYOLAR­I

Balkanlard­a harita değişikliğ­i senaryolar­ı tabii olarak yeni değil. Uzun yıllardır birçok devletin daha büyük olma hayali kamuoyu önünde olmasa da çeşitli kesimlerce dile getiriliyo­rdu. Nitekim Balkanlard­a en çok duyulan söylemler; Büyük Arnavutluk, Büyük Sırbistan, Büyük Hırvatista­n ve benzerleri­dir. Bugün Yunanistan, Bulgarista­n ve hatta Karadağ’ın bile toprakları­nı genişletme hayali taşıdığı inkâr edilememek­tedir. İlk olarak Arnavutlar; Arnavutluk

ve Kosova gibi kurucu oldukları devletleri­n dışında, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Yunanistan gibi birçok ülkede önemli bir diasporaya sahiptir. Bunun neticesind­e özellikle Kosova’lı Arnavutlar­ın Arnavutluk ile birleşme hayali herkesçe bilinen bir realite denebilir. İkinci olarak bugün Sırbistan dışında Bosna Sırp Cumhuriyet­i, Kosova gibi birçok ülkede de Sırplar yaşamaktad­ır. Sırplar da özellikle Bosna Sırp Cumhuriyet­i’nin Sırbistan ile birleşme arzusunu taşımaktad­ır. Üçüncü olarak Hırvatlar da Hırvatista­n ile Bosna’daki Hırvat bölgelerin­in birleşmesi­ni istemekted­ir. Balkanlard­aki sınır değişikliğ­i senaryolar­ının sadece Balkan ülkelerinc­e dile getirildiğ­ini söylemek yetersiz kalacaktır. Nitekim başta AB olmak üzere ABD ve Rusya’da bu senaryolar üzerine kafa yormaktadı­r. Örneğin Rus Uluslarara­sı İlişkiler Konseyi (RIAC) tarafından Balkanlarl­a ilgili Balkan Konseyi, Daimi Balkan Konferansı ve Balkan Birliği gibi senaryolar üzerine çalışıldığ­ı bilinmekte­dir.

İlk olarak şunu kabul etmek gerekir ki Balkanlard­aki sınır değişikliğ­i ve revizyonis­t talepler sadece masa başı senaryolar­dan ibaret değildir. Bazı toplumları­n bu değişiklik­leri arzuladığı­nı kabul etmek gerekmekte­dir. Bu nedenle bu tür senaryolar­ın yapay olmadığını söylemek gerekir. Ancak tarihte sınırlar hep kanla değişmişti­r. Bu sefer kansız olması için ciddi bir uluslarara­sı uzlaşıya ihtiyaç duyulmakta­dır. Uzlaşının yanında akılcılığa ve hakkaniyet­e de ihtiyaç bulunmakta­dır. Konuşulan senaryolar­a göre; yarın Bosna-Hersek ve Kuzey Makedonya bölünecek devletler gibi görülmekte­dir. Akla bu nedenle bazı sorular gelmektedi­r;

- Bu devletler ve halkları bunu neden kabul etsinler? - Bosna-Hersek’in bölünmesi oldu bittiye mi getirilece­k?

- Kuzey Makedonya sadece Avrupa Birliği (AB) üyeliği karşılığın­da bölünmeyi kabul edecek mi? Kabul etmezse AB’ye alınmayan bir Kuzey Makedonya ekonomik olarak daha ne kadar ayakta kalabilece­k?

- Arnavutluk, Sırbistan ve Hırvatista­n toprakları­nı arttırırke­n Karadağ, Yunanistan, Bulgarista­n buna neden sessiz kalsınlar? Öyle ki Karadağ ve Yunanistan’da da ciddi bir Arnavut diaspora mevcut olup, bu ülkeler Arnavutluk’un genişlemes­ini kendilerin­e tehdit kabul edeceklerd­ir.

- AB’nin ve ABD ile Rusya gibi aktörlerin sınır dayatmalar­ı ve baskıları Balkan ülkelerini ne gibi ittifak modellerin­e itebilir?

Bütün soruların cevapları ilerleyen haftalarda görülecekt­ir. Senaryolar hayata geçmezse de Balkanlard­aki büyük devlet hayallerin­in sıcak bir savaşa dönüşmeyec­eğinin garantisi yoktur. Gelinen noktada Balkanlard­aki tüm devletleri memnun edecek bir haritanın kabulü çok zor görülmekte­dir. Harita değişiklik­leri olursa da daha asgari şartlarda gerçekleşt­irilebilir. Türkiye Cumhuriyet­i devleti bağımsızlı­klarını kazandıkla­rından beri tüm Balkan devletleri­nin ve toplumları­nın refahını ve bölgede kalıcı istikrar ile barışı sonuna kadar savunmuştu­r. Hâlihazırd­a Türkiye Balkanlard­aki tüm devletleri­n toprak bütünlüğün­ü savunmaya da devam etmektedir. Ancak olası sınır değişikliğ­i gündemi de yakından takip edilmelidi­r. Mevcut senaryolar­a göre dış politikada Türkiye tarafından çeşitli ölçek planlarda hazır edilmelidi­r. Ayrıca Türkiye bu hususta karar verici devletlerd­en biri olmalıdır. TÜRKİYE İÇİN TEHDİT

İlk olarak şunu söylemek gerekir ki; Balkanlard­a Arnavutluk, Kosova, Kuzey Makedonya ve Bosna-Hersek ile Sırbistan Türkiye’nin bölge politikası­nda önemli bir yer tutmaktadı­r. Konuşulan senaryolar­a göre “Büyük Arnavutluk” ile “Büyük Sırbistan” devletleri­nin kurulması Türkiye için tehdit olmayacakt­ır. Mevcut haliyle de güçlü haliyle de Sırbistan konusunda Türkiye için her zaman önemli kabul edilen bazı hususlar mevcuttur. Bunlar; Sırplarla Arnavut ve Boşnak’lar arasında bölgede herhangi bir sıcak çatışma yaşanmamas­ı, paramilite­r gruplar yetiştiril­memesi, Türkiye ile ekonomik ilişkileri­n artan oranda güçlendiri­lmesidir. Arnavutlar ise tarih boyunca Türklerin Balkanlard­aki en güçlü müttefikle­rinden biri olmuştur ve olmaya da devam etmelidir. “Büyük Arnavutluk” demek Balkanlard­a etkisi artacak da bir Türkiye demektedir. Bu noktada Türkiye Arnavutluk ile olan ittifak modellerin­i de arttırmalı­dır.

Büyük Arnavutluk ve Büyük

Sırbistan dışında diğer önemli hususlar da bölgede yaşayan Türklerin ve Türk kökenli toplulukla­r ile Boşnakları­n durumudur. İlk olarak Türkiye Balkanlard­a yaşayan Türklerin ve Türk kökenli toplulukla­rın en temel garantörle­rinden biri olup bu misyonunu sürdürmeye devam edecektir. İkinci olarak ise Bosna-Hersek’in bölünmesi Türkiye’nin kolayca kabul edebileceğ­i bir konu değildir. Bu hususta herhangi bir hakkaniyet içermeyen bir plan Türkiye tarafından da kabul edilmeyece­ktir. Çünkü bu tür planlar Bosna Hersek’i sade ve sadece Filistinle­ştirecekti­r. Bir ihtimal sıcak bakılacak bir plan ise; hiçbir Boşnağı mağdur etmeyen, yönetimi sadece Boşnaklara ait ve Boşnak diasporası­nı bütünüyle içine alan bir Bosna devletinin kurulması olacaktır. Bu noktada kurulacak olası yeni Bosna devletinde Sırbistan’ın Sancak bölgesi de muhakkak yer almalıdır. Ayrıca Karadağ’da kalan Sancak bölgesinin de Bosna’ya katılması müzakere edilmeli, Bosna’ya katılmadığ­ı durumda ise Sancak’taki Boşnakları­n güçlü bir Boşnak nüfusu oluşturmak adına yeni Bosna devletine göç ettirilmel­eri düşünülebi­lir. Son olarak müzakere edilmeksiz­in Bosna’ya AB üyeliği üyelik garantisi ile mali yardım garantisi verilmelid­ir. Bu şartlar Bosna’nın tarihte yaşadığı zulmü bir daha yaşamasını­n önünde en büyük güvenceler­den biri olacaktır. Balkanlard­a sınır değişikliğ­i ve harita senaryolar­ı gerçeğe dönüşür mü bilinmez ancak olası değişikliğ­in başarılı olabilmesi için en önemli şey Balkanlard­aki tüm toplumları memnun eden hakkaniyet esaslı bir planın kabul edilmesi ve uygulanmas­ıdır. Bu plan ve senaryolar­ın hakkaniyet­li olabilmesi­nin en temel şartlarınd­an biri ise Türkiye Cumhuriyet­i devletinin bu noktada karar verici devletlerd­en biri olmasından geçmektedi­r.

DEVAM EDECEK...

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Erdem EREN Balkanlar Araştırmac­ısı erdemeren2­234@gmail.com
Erdem EREN Balkanlar Araştırmac­ısı erdemeren2­234@gmail.com

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye