AYIPTIR SÖYLEMESİ..
Eskiden ne güzeldi örf adetlerimizi biliyor değerlerimize sahip çıkıyor ve uygulayabiliyorduk. Mesela annelerimiz yemek olarak bir şey yaptığı zaman ortamda söz konusu o yemekten açılınca nezaket gereği ayıptır söylemesi dün annem bir güzel kuru fasulye yapmış ki tadından doyamadık gibi arkadaşlarımıza sohbet esnasında paylaşıyorduk. Ayıptır söylemesi eskiden manavdan alınan meyve ve sebze siyah poşetlere konulurdu alan var alamayan var diyerek çok ince düşünülürdü. Bugünlerde ise ayıptır söylemesi masada önümüzde ne var ne yoksa açık saçık biçimde paylaşıyoruz. Olanı var olmayanı var diye düşünemeden patlat selfiyi gelsin… Örf adet ve değerlerimizi yavaş yavaş yitirdiğimiz gözden kaçmıyor desek yalan değil. Mesela Kurban Bayramı’nda örf adetler arasında Bulgaristan’da çok kez şahit olmuşuzdur hemen hemen tüm köylerde kurbanını kesen herkes bir parça et alıp köy meydanında kurulan kazanlara getirir ve burada tüm etler karıştırılıp pişirilir köyde kesebilen kesemeyen herkese eşit miktarda ortak pay edilir böylece durumu olmayanlara da sahip çıkılmış olunur. Böyle ince ve güzel değerlerin ve adetlerin çoğalmasını ümit ediyoruz. Bugünlerde bazı ortamlarda kulak misafiri olduğumuz konulardan biri ise ayıptır söylemesi Kurban kesimini sadece eve giren et parçası olarak görünmesi ve muhasebesi yapılması. Hâlbuki Kurban kesmek hem dini hem de toplumsal öneme sahip bir ibadettir. Burada icra edeceğimiz ibadette yapılması gereken muhasebe gerçek anlamda ihtiyacı olanlara ulaşabilmek maddi ve manevi başta olmak üzere değerlerimiz ile bu insanlara sahip çıkabilmek, bir nebze de olsa ihtiyaçlarına dertlerine ortak olabilmektir. Ayıptır söylemesi bugünlerde hemen hemen çok olayda inceliğimizi, nezaketimizi ve değerlerimizi maalesef bazen göz ardı edebiliyoruz. Neler oldu da bizler örf, adet ve değerlerimizi böyle yitirir duruma geldik.