OLİMPİYATLARDA SEVİNDİK, YANGINLARDA ÜZÜLDÜK..
Hem sevinç… Hem üzüntü… Olimpiyatlarda Türk sporcularımızın başarılarıyla sevinirken. Yurdumuzun değişik bölgelerinde aynı anda çıkan yangınlarla şok olduk... Ciğerlerimiz yandı. Dünyanın en büyük spor organizasyonunda ilk kez Londra 1908'de temsil edilen Türkiye, Tokyo 2020'ye kadar 6 farklı branşta 39 altın, 25 gümüş ve 27 bronz olmak üzere 91 madalya topladı. Tokyo'da 13 madalya kazanan Türkiye, 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'ndaki (12) rekoru kırdı. Tokyo 2020, Türkiye'nin en çok madalya kazandığı olimpiyat oyunları oldu. Türkiye, Tokyo 2020'deki bu başarısıyla sayı bakımından Londra 1948'i (6 altın, 4 gümüş, 2 bronz) geçerek tarihinin en çok madalya topladığı organizasyonu yaşadı. Madalya kazanan 86 ülke arasında da 35. sıraya yerleşti. Sporcularımızın ülkemizde çıkan yangınlarla ilgili duyarlılığı da madalya kadar göğsümüzü kabarttı. Tokyo'da kürsüde ay yıldızlı bayrağı dalgalandırırken gözyaşlarını tutamayan Milli boksörümüz Busenaz Sürmeneli Türkiye'nin olimpiyat tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Yarı final maçını kazandıktan sonra, "O yangınları çıkaranlar iyi bilsin; biz bir ölür bin diriliriz" sözleriyle ekran başındaki milyonların tüylerini diken diken eden Altın Yumruk Busenaz SÜRMELİ ye ne kadar teşekkür etsek azdır. Peki ciğerimizi yakan Antalya, Muğla,Denizli,Aydın,Isparta,Adana ve Hatay da yangınlar nasıl meydana geldi? 28 Temmuzda aynı anda nasıl ortaya çıktı? Burada Dr. Sedat Kalem in demecine kulak verelim “Son 30 yıla baktığımızda yılda ortalama 2 bin civarı orman yangını oluyor. Belli periyotlarla bu yılki gibi yükselişler oluyor. Burada önemli olan yangının sayısı ile yanan alan arasındaki oran. 2021’de yaşadığımız olay sıra dışı. Yangınların sayısı çok. Toplam yanan alanın büyüklüğü bundan önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar fazla. 20 yılda yanan alan kadar 2021’de orman yandı” dedi. Olayın ne kadar ciddi boyutta olduğunu gözler önüne seriyor. Orman yangınları sadece bizleri etkilemiyor. Bizim dışımızdaki canlıları da etkiliyor. ormanlar yaban hayvanları için en önemli yaşam alanlarını oluşturmaktadır. Söz konusu yangınlardan mikroorganizmalardan böceklere, kemirgenlere, sürüngenlere, kuşlara ve büyük memelilere kadar çok zengin bir yaban hayatının da olumsuz yönde etkiliyor. Yangınlar hem olay yerinden kaçamayan hayvanların yaşamını kaybetmesi, yaralanması ve sakat kalmasına hem de yaşam alanlarının tahrip olması ve bunun sonucu olarak besin maddelerinin azalmasına yol açıyor. Yangından en fazla zarar gören hayvanlar, kısa zamanda uzak mesafeye gidemeyen yılanlar, kertenkeleler ve kaplumbağalar gibi sürüngenler, tavşanlar, fareler, kirpiler ve sincaplar gibi kemirgenler. Doğa Araştırmaları Derneği Başkanı Osman Erdem “Yangın üreme döneminde olmuşsa kuşlar da dahil olmak üzere hemen tüm canlılar yangından büyük zarar görmektedir. Pek çok canlı yumurtalarıyla ve yavrularıyla birlikte yanmaktadır. Orman yangınlarının yaban hayatı üzerindeki diğer bir etkisi de yaşam alanlarının yok olmasıdır. Bozulan habitatın yeniden oluşması özellikle bazı canlılar için uzun yılların geçmesi gerekmektedir. Bu sırada hayvanlar besin, su, barınak ve eş bulma için başka yaşam alanları bulmak ve o habitatlarda yaşayan hayvanlarla rekabet etmek durumunda kalmaktadır. Üreme döneminde yaşanan yangınlarda, pek çok hayvanın eş tutma, çiftleşme ve yuva yapma stresi yaşadığı için o yıl üreme yapmadıkları görülmüştür.” Demektedir. Ateş sadece düştüğü yeri yakmadı. Vicdanı ve kalbi olan herkesi yaktı. Dünyada tün insanlara 6 ay yetecek oksijen için 38 trilyon dolar gerekiyor.
AĞAÇLAR BUNU BEDAVA YAPIYOR
Yerleşim yerlerine sıçrayan yangın sonrası görüntülere insanın içi dayanmıyor. Yangında yiten canlar, yanan evler, ölen büyük baş ve küçükbaş hayvanlar. Geçimini bu yolla sağlayan insanların feryadı, yanan yok olan seralar ... Yiten, yok olan hayaller….
Fakat burada bu zorlu günümüzde Azerbaycan ın teklifsiz yardımımıza koşması da ayrı bir yazı konusu olur.
Ağaç ile ilgili beğendiğim birkaç güzel söz ile yazımı bitiriyorum.
• Ormana nasıl haykırırsan öyle karşılık verir.
• Ağaç geçmişi geleceğe bağlar. Size sabrı öğretir. Beraber yaşamanın faydalı olmanın zevkini verir.
• Bir kimse bir ağaç dikerse Allah o ağacın meyvesi kadar o kimseye sevap yazar.
• Ağaç dikip gölgesinde halkı dinlendirmek gibi insanın kıyamet gününde hesabına yarar bir erdem yoktur.
• Bir ulusun uygarlık düzeyi üzerinde yaşadığı toprakları ağaçlandırmasıyla ölçülür.
• Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın.
Rabbim bu güzel ülkemizi hain emelleri olanlardan korusun.