İKLİM KRİZİ Mİ DEDİNİZ!

Dünya ciddi bir yol ayrımında. Olmak ya da olmamak! Ünlü tiradda olduğu gibi.. İklim krizi artık ötelenemez, duyarsız kalınamaz bir noktada. Kasım ayındaki büyük İklim krizi zirvesi taşları yerinden oynatacak ve önemli kararlar hayata geçecek.. BM Genel Sekreteri Gutierres’in son açıklamaları bazı yerlerde karşılığını buldu, bazı gözler görmedi, bazı kulaklar duymadı.. Oysa ciddi: Böyle giderse dünya yaşanmaz olacak.. Çünkü ısınıyoruz! Kirlettikçe, önlem almadıkça dünyanın dengeleri değişiyor, bozuluyor.. Çevre elde gidince de.. Elde kalan ‘boşluk ’, ‘hiçlik’.. Sıfıra sıfır, elde var sıfır.. Bu duyarsızlık devam ederse dünya 2.4 derece ısınacak. Bu bir çok yerde kuraklık, susuzluk, açlık, yoksulluk, verimsizlik demek.. Bir dönemlerin sloganında olduğunca ‘altına hücum’ gibi ‘suya kaçış’ demek.. Yani.. Büyük bir göç dalgası.. Dünyanın etkin ülkeleri ‘küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırma ‘ peşinde. Hedef bu. Bu bile yaşanılası dünya gerçeğini bir süre daha geçerli kılacak.. 2050’ye kadar.. Onun için; fosil yakıtlar yok.. Tarımda ve hayvancılıkta yeni planlama..Su tasarrufu ve su reformu.. İnsanca, huzurlu yaşamak için 2050’yi biraz daha uzatalım da.. 30’ar yıllık yeni planlamalar.. Onun için şu sen - ben kavgasını, her açıdan ötekileştirmeleri, boş algı tartışmalarını bırakalım da, çocuklarımızın geleceğine bakalım.. Yarınlar ciddi tehdit altında.. Konuşulması, planlar - projeler, hazırlıklar yapılması gereken konu bu. İklim krizi yarınlar da temel gündemimiz.. Lütfen..Acilen.. Sahi iklim krizi mi dediniz !