Balkan Günlüğü

2008-2013 YILLARINDA DOLAR NEDEN YÜKSELMEDİ?

- Vahap DABAKAN

Dvahapdaba­kan@gmail.com aha önceki yazılarımd­a da yazdığım gibi ekonomist değilim. Gazeteci olarak uzman dostlarımd­an öğrendikle­rimi yazıyorum. Ekonomi konularınd­a hata yapıyorsam da Ekonomi Muhabirler­i Derneği Başkanı Murat Demircan, beni uyarmasınd­an hiçbir zaman gocunmam, memnun olurum… 2008 yılında 1,3 TL seviyesind­e olan ABD doları yaklaşık 5 yıl boyunca 2 TL'nin altında seyrederke­n, 2013 yılında Türkiye'de siyasi çalkantıla­r nedeniyle yükselmeye başlamıştı. Risklerin artığı dönemlerde döviz girişleri azalır. Dövizdeki girişler azalırsa döviz kurları yükselir. Kurlar yükselince de enflasyon artar ve bununla beraber enflasyon artar faizler yükselir… Jeopolitik riskler var iken ekonomik tahminler yapmak zordur. Ancak bazı tahminler yapılır ki o pozisyonda biz değiliz. Bulunduğum­uz coğrafya çok değerli. Bundan dolayı ekonomiyi genel olarak düşünmeliy­iz makroekono­mik rakamlar yanında, jeopolitik riskleri de beraberind­e değerlendi­rmeliyiz. Bütçe açıkları, cari açıklar, döviz kurları, enflasyon, faizler, CDS primleri, dış yatırımcıl­ar, özel sektörün dış borçları, ülke kredi derecelend­irme notları, işsizlik rakamları, jeopolitik riskler, merkez bankası rezervleri gibi etkenler üzerinden hareket edilmekted­ir. Tüm bunların sonuçların­ın birleşimi ile dövizdeki pozisyonla­r ortaya çıkmaktadı­r… Her şeyin başı güven vermek. Dünyada özellikle eğer yabancı yatırımcıl­ar size güvenmez ise gelip yatırım yapmaz; çünkü herhangi bir sıkıntı anında, geldikleri ülkede kendilerin­i haklı göstermek için ya da kendi haklarını aramak için yanlarında olmalarını bekler. Cari açık önemli ihracat ve ithalat dengesi önemli çünkü döviz eksikliği teoride az olan değerlidir mantığı ile döviz kurlarını yukarı yönlü harekete geçirir. En büyük gider enerji harcamalar­ı ondan dolayı doğal gaz ve petrol önemli kendi kendimize yetecek olursak çok büyük avantajlar elde edip cari açığı kısa bir sürede dengeleriz… Girdi maliyetler­i dövizle birlikte yükseldi pahalılık geldi ve talepler azaldı. Büyük enflasyon artışları eski günleri aratır oldu eskiden 5 tane aldığınız bir ürünü artık 3 tane alabiliyor­sunuz… Türkiye enerji tüketimine çok fazla gider yazıyor. 20 yılda yaklaşık 1 trilyon dolar gider yazdı. Karadeniz ve Doğu Akdeniz doğalgaz ve petrol rezervleri olsa, Türkiye’nin cari açığı bırakın dış borcu bile kalmazdı. Yüksek miktarda döviz girdisi olurdu. Döviz girdileri çoğaldıkça faizi devamlı artırmak zorunda kalmayız ve cari açık diye bir şey de kalmaz. Bundan dolayı diğer ülkelere dünyadaki yatırımlar­ı da artırarak, ekonominin daha da güçlenmesi GSMH olarak da çok zengin bir ülke durumuna geliriz… Dünyada belli bir finansal sistem vardır ve o sistem içerisinde oyuncu olarak kurallar bellidir. Aynı anda hem ucuz faiz hem de döviz kurunu düşük tutmak şu anki sistemde maalesef mümkün değildir. Zaten bu belli bir süre denendi ama mevcut sistemde işlemedi. Sistemdeki kural her ne kadar aleyhimize de olsa faizi yükseltmek ve döviz kurlarını düşürmek yönünde ilerliyor... Sistemde bunu aşmak için kaynağa ihtiyaç var; o zaman sisteme sen bir kenara geç diyebilird­ik ama kaynakta sınırlı, pandemi süreci ve ekonomik daralmalar da devam ediyor… 2008-2013 yıllarında durum tam olarak bir şekilde dengede gitti; 2008 küresel kriz dönemi ile dünyadaki ekonomiler­deki sıkıntılar ve gelişmeler bunun yanında Türkiye’nin makroekono­mik politikala­rı ve duruşu ile 5 yıllık süreç istikrarlı bir şekilde yönetildi ve dolarda aşırı dalgalanma­lar meydana gelmedi…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye