GÖÇÜN 60. YILI..
Türkiye’den, Anadolu’nun göbeğinden insanlarımızın çalışmak için, işgücü desteği anlamında Almanya’ya gidişlerinin 60. yılı.
Hala filmleri bile vizyonda, gümdemde: Umuda yolculuk, Almanyalı yarim, Otobüs, Almanya acı vatan, Polizei, Gölge, Yavrularım, Berlin in Berlin, Acı ekmek..
Say say bitmez.
İçlerinde iz bırakanlar da vardır, sadece günü popüler kültür bağlamında ele alıp unutulup gidenler de.
Ama..60 koca yılın ötesinden akılda kalan hep iki sözcüktür; acı vatan. Elbette insanın yaşadığı topraklardan, sevdiklerinden, gelenek ve göreneklerinden kopması, alışkanlıklarından, hatta şarkı ve türkülerinden öte de bir yaşamın içinde ayakta durmaya çalışması zordur. Zordur, ama..
Acının yanında mutluluklar da vardır, basşarılar, umutlar ve sevgiler de. O yüzden de Almanya’ya göçün 60 . yılında Türkiye’den kilometrelerce ötesine uzanan iş ve sevgi bağını tek taraflı irdelemek doğru değil, bana göre. 1.Kuşak, 2. kuşak derken, artık yeni kuşaklar Almanya ile iyiden iyiye entegrasyon içinde. Kültürel ve sosyal çatışmalar büyük ölçüde ortadan kalktı. Eskiden sadece işgücü olarak bakılan ve Almanların genelde ilgi göstermedikleri işlerde çalışan Türkler, bugün yaşamın her alanında. Zanaatkar olarak da Onlar, sanatçı olarak da. İş insanı ve yatırımcı olarak da, girişimci, sporcu ve yönetici olarak da. Elbette siyaset sahnesinde de. Bunlar sevindirici gelişmeler.
60. yıl önceki Türkiye’nin koşulları içinde yoksul olarak nitelenen insanların gelişmiş Almanya gibi bir ülkede kaybettikleri, kazandıkları, kattıkları, verdikleri dışında elde ettikleri refah ve gelişmişlik de aslında bugün ortaya çıkan bir çok olumlu gelişmenin ilk adımları.
O gün sadece kendi refahları için yaşamadılar, köylerinin, kasabalarının, ilçelerinin, kentlerinin ve elbette eş - dost ve akrabalarının gelişimi, refaha kavuşması ve bir ölçüde çağdaş dünyanın nimetlerinden yararlanması anlamında da yeni bir pencere araladılar.
Umut ve heyecan dolu bir pencere. Yeni bir ufuk.
Evler yaptılar - aldılar, yatırımlar gerçekleştirdiler, köylerine su – elektrik – okul ve cami götürdüler. Modern dünyanın araç – gereçleri ile tanıştırdılar. Belki de yeni dünyanın kapısını araladılar! Yeni kuşakların ürettikleri de, başardıkları da ortada.
Bu anlamda göçü 60. yılında yaşattığı olumlu gelişmeler açısından da değerlendirmenin daha doğru olacağını düşünüyorum.