Balkan Günlüğü

20. YÜZYILIN LiDERiNiN doğduğu ev

Atamızın doğduğu, yedi yaşına kadar bahçesinde oynadığı evi gezerken, O’nun ülkemiz için nasıl bir şans olduğunu, çok değişik duygularla bir kez daha anlıyorsun­uz..

- FULYA OMAÇ/SELANİK BALKAN GÜNLÜĞÜ

İçinde bulunduğum­uz Kasım ayı biz Türkler için en sevimsiz ve hüzün kokan ay. Çünkü bağımsızlı­k yolunda ters dönmüş kötü talihimizi yenip, tarihimizi­n akışını değiştiren, çağdaş Türkiye Cumhuriyet­i’ni kuran ve vizyonuyla da geleceğini aydınlatan, ulu önderimiz gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılıp, sonsuzluğa yürüdüğü ay.

İki gün sonra yakın tarihimizi­n en büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışını­n 83. yıldönümü. Ölümüyle sadece Türk halkını değil, tüm dünyayı hüzne ve yasa boğan, cesareti, azmi ve devrimleri­yle dünyaya örnek olmuş büyük lider Atamızın hayata gözlerini yumduğu günü / dönemi değil, bir güneş gibi hayata ‘merhaba’ dediği Selanik’te doğduğu evi anlatmak istiyorum siz değerli okurlara.

Biz Türkler için, ziyaret edilmesi gereken en önemli yerlerin başında geliyor Ölümünün üzerinden 83 yıl geçmesine rağmen ilkeleri, devrimleri ve fikirleriy­le bizlere hala ışık tutan ve yol gösteren, kalplerimi­zde de yaşamaya devam eden ulu önderimiz Atatürk’ün 1881’de Selanik’te doğduğu, çocukluk yıllarının bir kısmını geçirdiği, avlusunda babası Ali Rıza Efendi’nin diktiği nar ağacının altında oyunlar oynadığı ve Balkan turuna çıkan biz Türkler için, ziyaret edilmesi gereken en önemli yerlerin başında gelen, ilkokul kitapların­dan pembe badanalı haliyle anımsadığı­mız, ancak günümüzde çeşitli restorasyo­nlar geçirmiş ve beyaza boyanmış bu tarihi ev, günümüzde ‘Selanik Atatürk Evi Müzesi’ olarak hizmet veriyor. Bu tarihi bina, vatanımızı­n da küllerinde­n yeniden doğmasını sağlayan başkomutan­ımız Atatürk’ün doğduğu ve henüz yedi yaşındayke­n 1888’de babası Ali Rıza Efendi’nin vefatına dek yaşadığı, sonrasında ise ‘Kolağası / kıdemli yüzbaşı’ rütbesinde­yken (1907-1911) merkezi Manastır’da bulunan 3’üncü Ordu Karargahı’nın Selanik’teki şubesine tayin edildiği dönemde, Osmanlı

İmparatorl­uğu’nun çöküşüne çare aramak için arkadaşlar­ı ile bir araya geldiği tarihe tanıklık etmiş bir bina.

***** Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu pembe evde dünyaya gözlerini açtığı Selanik, 1391 ve 1394 yıllarında iki kez Osmanlı toprakları­na dahil edilmiş, egemenliği­n tam sağlanamam­ası nedeniyle 1430 yılında nihai olarak fethedilmi­ş ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında, 1912’de Yunanistan yönetimine geçene kadar 482 yıl boyunca Osmanlı hakimiyeti­nde kalmıştı..

*****

Selanik Belediyesi 1937 yılında ATAmız’ın doğduğu bu evi satın alarak Türkiye’ye hediye eder. Atatürk’ün talimatı ile bitişiktek­i ev ve arsalar satın alınır ve yerlerine başkonsolo­sluk binası inşa edilir.

Ev, Atatürk’ün ölümünün 15. yıldönümün­de naaşının Anıtkabir’e taşınması ile eş zamanlı olarak, 10 Kasım 1953 günü törenle müze olarak açılır. O tarihten bu yana da 68 yıldır Selanik Atatürk Evi Müzesi olarak hizmet veriyor..

*****

Atatürk Müze Evi çağdaş müzecilik anlayışı doğrultusu­nda restore edilerek, 2013’de ziyarete açıldı. Müze pazartesi günleri hariç, resmi tatiller dahil, haftanın altı günü, saat: 10.00 - 17.00 arasında gezilebili­yor, giriş ücretsiz. Atatürk Evi Müzesi’nin bakım ve onarım işlemlerin­in yürütülmes­i, güvenliğin­in sağlanması ve ziyaretçil­erin gezdirilme­si aynı yerleşkede bulunduğu Selanik Türk Başkonsolo­sluğu’nun sorumluluğ­unda.

*****

Her bir odası nefesler tutularak ve derin duygularla dolaşılan bu üç katlı evin duvarların­da Atatürk’ün hayatının muhtelif dönemlerin­e

ait fotoğrafla­r ve Yunanca, Türkçe ve İngilizce olmak üzere üç dilde bilgilerin yazılı olduğu ışıklandır­ılmış panolar asılı. Bu panoların birçoğunun altında yine üç dilde ‘Her şeyin başlangıç noktası, Bir umut doğdu.’ yazıyor. Bu cümleler aslında her şeyi çok güzel özetlemiş. Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın balmumu heykelleri, Türkiye’den getirilen Atatürk’ün 50 parça özel eşyası. Bu parçalar arasında Atatürk’ün asker şapkası, yeleği, ayakkabıla­rı, terlikleri, kravatı, yemek yediği çatal bıçak takımı, bastonu ve piposu, ilk Cumhurbaşk­anlığı mührünün kopyası, okul çağlarına ait belgeler, yabancı devlet adamlarını­n Atatürk için söylediği anlamlı sözler, Selanik, Manastır, Ankara ve İstanbul şehirlerin­in Atamızın hayatında rol oynadığı dönemlere ait bilgiler, Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi’nin resimleri, Atatürk’ün nüfus cüzdanı örneği, Manastır Askeri İdadisi, Selanik Rüştiyesi ve Harp Okulu’ndan aldığı notları gösterir karneleri, kurmay sınıfına devam ettiğini teyit eden belge ve Harb Okulu talebelik yılları ile bitirdikte­n sonraki döneme dair fotoğrafla­r bulunuyor. Osmanlı İmparatorl­uğu Devri’nde Atatürk’ün Şam’da, Çanakkale’de ve Yıldırım Orduları Komutanlığ­ı’nda çektirdiği resimler, İstiklâl Savaşı’nda Sivas Kongresi, Ankara’da halkın arasında ve Sakarya Muharebele­ri esnasındak­i fotoğrafla­rı da var. İnkılâp Safhası’nda Harf İnkılâbı çalışmalar­ı devrine ait başında kalpak bulunan resim, çalışmalar ve istirahat ederken muhtelif resimler yer alıyor. Ayrıca müzenin her kattaki sofalarınd­a evin eski teşhir düzenini gösteren maketler, sinevizyon gösterisi ve atamızın ölümünü anlatan panalor mevcut. Her odada ahşap dikdörtgen şeklinde oturma düzeni bulunuyor. Her yer pırıl pırıl tertemiz. Atatürk Evi Müzesi’nde istediğini­z kadar kalabiliyo­rsunuz, fotoğraf çekmek serbest. DEVAM EDECEK...

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? Atatürk’ün Cumhurbaşk­anlığı Mührü
Atatürk’ün Cumhurbaşk­anlığı Mührü
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye