BENİM ÇOCUĞUMUN BİRŞEYİ YOK (ÖZEL ÇOCUKLAR)
Her ailenin çocuğu çok özeldir, her ailenin çocuğu değerli ve biriciktir. Fakat bahse konu çocuklar farklı anlamda “özel” çocuklardır. Çevremizde, ailemizde, akrabalarımızda hatta okulumuzda davranış şekilleriyle farklılık gösteren bu çocukların varlığına tanıklık ederiz. Özel Çocuklar Kimlerdir: Basit bir şekilde anlatmak gerekirse; gelişim sürecinde gerek zihinsel, gerek fiziksel, gerekse davranış olarak farklı olan ve özel eğitime ihtiyacı olan çocuklardır. Kısaca özel çocukları sıralamak gerekirse; Özel Öğrenme Güçlüğü, Dil ve Konuşma Güçlüğü, Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Bedensel Yetersizlik, Süreğen Hastalık ve Ortopedik Yetersizlik, İşitme Yetersizliği, Görme Yetersizliği, Zihinsel Yetersizlik ve Otizm’dir Toplum içerisinde en çok dikkat çeken ve en çok örnekleri görülen özel çocuk gruplarından otizm ön plana çıkmaktadır. Otizm nedir: Bilim insanlarının görüşlerine göre otizmin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülür. Otizmlilerin yüzde 70’inde zeka geriliği vardır. Yüzde 10’unda ise üstün zeka görülebilir. Otizm ile birlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygu durum bozuklukları ve epilepsi görülebilir. Otizm Belirtileri Nelerdir: Sosyal etkileşimde yetersizlik (göz teması kuramama, yaşıtlarıyla ilgilenmeme ve oyun oynamama, normal mimik ve duygusal ifadeleri göstermeme, etkileşim başlatma ve sürdürmede zorluk) İletişim bozukluğu (konuşamama, aynı kelimenin sürekli tekrarı (ekolali), konuşan çocuklarla iletişim kurmaya çalışmama) Hayali veya sembolik oyunlar oynamama (hayali oyunlar kurmama, tekrarlayan basit aktiviteler, sürekli aynı rutin hareketleri tekrar etmek, bir nesnenin bir parçasına aşırı takıntılı olmak, duygusal olarak uyarılamama veya aşırı tepki) Otizm Tedavisi: Otizm tedavisinde de tıbbi, ruhsal veya fiziksel tedavilerde olduğu gibi erken teşhis ve tedavi büyük önem taşır. Tedavinin amacı otizmli bireyin sosyal ve bireysel yeteneklerini geliştirmektir. Bu amaçla davranışsal eğitim ve özel terapiler uygulanır. Uygulanacak tedavinin aileye uygun olması da önemlidir. Konuşma terapisi, motor yetenekleri artırmaya yönelik terapiler, sosyal iletişim becerisini kazandırmaya yönelik terapiler uygulanan tedaviler arasındadır. İlaçlar; depresyon, dikkat eksikliği-hiperaktivite, obsesif kompülsif bozukluk gibi otizme eşlik eden durumlarda kullanılabilir. Otizm tedavisinde ebeveyn eğitimi de son derece önemlidir. Bu çocukların eğitilmesi sosyal hayata adapte edilmesi hayatının kolaylaştırılması için İlk ve en zorlu koşul aile bireylerinin özellikle annenin ve babanın olayı ‘kabullenmesi’, ikinci ve daha zor olan ise aile büyüklerinin ikna edilmesidir. Bu aşamaları geçmek, çocuğumuzun eğitiminde aşacağımız yolun en önemli kısmıdır. Bahse konu özel çocukların özellikle aileleri tarafından daha çok sevgi, daha çok ilgi, daha çok bireysel çabaya ihtiyaçları vardır. Farklılığın fark edilmesinden itibaren en zorlu olan bu yolda yürüyeceğini anlayan aile bireylerinin özellikle annenin eğitilmesidir, hatta bazen bu kişileri eğitmek, onları ikna etmek, çocuklarını eğitmekten daha zordur. Bazı aileler özellikle anneler, annelik iç güdüsüyle hareket ederek çocuklarının farklılığını fark edemezler veya kabullenmek istemezler. Çoğu zaman bu durum çocuk eğitime başladığı zaman (ana sınıfı, kreş, ilkokul) eğitimciler (öğretmenler) tarafından fark edilip; ailesiyle görüşme yapıldığında “Benim çocuğumun bir şeyi yok” cevabıyla karşılaşırlar. Bu tutum karşısında eğitimciler de zor durumda kalırlar. Aslında ailenin takındığı bu tutum, çocuğun eğitimi ve geleceği için yanlış tutumdur. Adeta “kafasını kuma gömmek “gibi davranış halidir. Özellikle okul öncesi ve ilkokul döneminde özel çocukların farklı davranış ve tutumları, sınıf atmosferinin olumsuz etkilenmesine, arkadaşlarıyla uyum sağlayamaması, yalnızlaşmasına adeta izole olmasına ve mutsuzluklara neden olmaktadır. Burada asıl zarar gören çocuktur. Erken tanı ve terapi tedavinin çok daha hızlı ve verimli olmasını sağlayacaktır. Bu aşamada eğitimcilere de çok iş düşmekte sabırla süreci yöneterek aileyi ikna etmelidirler. İkna ve kabullenme aşamaları bitince özel eğitim, terapiler, doktorlar, psikologlar ile koordineli, sistemli ve sürekliliği olan bir eğitim süreci başlatılmalıdır. Bu aşamada en önemli detay alınan eğitim ve terapilerin sürekliliğidir. Uzun bir yoldur. Yavaş yavaş netice alınan bir aşamadır. Öyle ki eğitimden sonra “Hala hiçbir şey değişmedi bir de başkasını deneyelim” gibi düşüncelerden uzak olunmalıdır, Mutlaka yol alınacaktır. Sadece biraz sabır ve güven. Gerekirse otizm konusunda ailelere destek veren yasal sivil toplum kuruluşları ile de işbirliği yapılmalıdır.