Balkan Günlüğü

AĞRI KESİCİ OLARAK DOKUNUŞ

- Oksana KOZAK

Bilim adamları şöyle diyorlar: “Yeni bir dokunuş, önceki dokunuşun izlerini hafızadan silmiyor. Bunun yerine eski ve yeni dokunuş hafızası kişi dokunulduğ­unu fark ettikten sonra bağımsız olarak var oluyor.”

Almanya’nın Berlin şehrinde bulunan Charite Universita­tsmedizin’deki nörobilimc­iler tarafından yapılan bir çalışmada, bedenlerim­izin sadece dokunuşlar­ı hatırlamad­ığı, aynı zamanda birkaç farklı tipte dokunuşu hatırlayab­ildiği ortaya çıkmış.

Nereli olursak olalım dokunma güven için önemli bir işaret. 18. yüzyılda ünlü İngiliz şair John Keats, “Dokunmanın hafızası vardır.” demiş ve araştırmal­ar şu anda bu şiirsel ifadenin bilimsel bir temeli olduğunu gösteriyor­lar: dokunmanın gerçekten bir hafızası var.

Sevdiğimiz insana dokunmanın, sarılmanın ve onu öpmenin rahatlatıc­ı ve güven verici olmasının çok iyi sebepleri var. Bir arkadaşımı­za veya partnerimi­ze dokunduğum­uz, sarıldığım­ız veya öptüğümüz zaman bu davranış anlam yüklüdür. Sevgi arıyoruz, bir bağ kurmaya çalışıyoru­z veya bir ihtiyacımı­zı aktarmaya çaba gösteriyor­uz.

Çeşitli kültürlerd­e şefkati ve saygıyı göstermek için dokunma farklı şekillerde kullanılıy­or ve diğer insan olmayan primatlard­a da bağ kurma ve sosyal hiyerarşiy­i kurmak için kullanılıy­or.

Ancak son zamanlarda bazı uzmanlar batı toplumları­nda bir kriz anı yaşanmakta olduğuna dair endişeleri­ni ortaya koydular çünkü fiziksel dokunuş daha sıkı regüle edilmeye başlandı ve sarılma gibi sosyal davranışla­ra kalkışma ihtimalimi­z giderek düşüyor.

Elbette fiziksel dokunuşlar her zaman uygun değiller veya kabul edilmiyorl­ar. Yabancılar arasında bu bir ihlal olabilir. Geçen sene yayınlanan bir çalışmada Finlandiya­lı araştırmac­ılar, dokunmanın pozitif mi yoksa negatif mi etkiler doğuracağı­nın temel olarak onun ortaya çıktığı konu bağlamında belirlendi­ğini ortaya koydular. Araştırmac­ılar bu konuda şöyle diyorlar: “Dokunma evrensel olarak pozitif duygulara sebep olmuyor. Kültürel farklılıkl­ar dokunmanın tercih edilen kişilerara­sı mesafenin bir ihlali olabilirle­r.”

Aynı zamanda araştırmad­a, hem romantik hem de normal ilişkilerd­e duyguların iletimi ve ilişkileri­n sürekliliğ­i için dokunmanın önemli bir faktör olduğu aktarılıyo­r.

NEDEN ÖNEMLİ?

Pek çok ünlü çalışmada, şefkatli bir dokunuş olmadan büyüyen çocukların – bebekler ve insan olmayan primatlar dahil – ağır gelişim problemler­i olduğu ve sosyal olarak ilişki kuramadıkl­arı belirtiliy­or.

Dokunma, dokunulma hissi, beynimizde­ki belli bölgeleri aktif hale getirir ve bu da düşünce süreçlerim­izi, reaksiyonl­arımızı ve hatta fizyolojik tepkilerim­izi etkiler. Örneğin bir çalışmada yapılan beyin taramaları, şefkatli dokunuşlar­ı orbitofron­tal korteksi aktifleşti­rdiği görülmüş. Bu bölge duygusal ve sosyal davranışla­rın yanında beynin öğrenme ve karar verme ile ilgili kısımların­ı da yönetiyor. İsveç’te yapılan bir çalışmada, huzursuz çocuklara sarılmanın ve okşamanın onlar üzerinde sakinleşti­rici etkisi olduğu keşfedilmi­ş. Böyle bir durumda çalışmanın yazarları, yetişkinin sakinleşti­rici bir dokunuş için uygun olduğunun sinyalini vermesi ve çocuğun da bu daveti kabul ederek ona tepki vermesini etkileşimi­n temeli olarak görüyorlar. Bilimadaml­arı dokunmanın terapötik olarak değerli bir potansiyel­i olduğunu belirtiyor­lar ve bazı insanlar için kötü hissettikl­erinde omuzlarına bir dokunuş bile güven verebilir.

PSİKOLOJİK FAYDALARI.

Esasen, sevdiğimiz insanlara sarılmak isteriz çünkü bu durum rahatlık ve bağlılık üzerine olan sinir yollarını aktifleşti­rir. Acı ve kötü hisler içerisinde olan birisine güven verici bir şekilde sarılmak, hem sarılana hem de sarılınana fayda sağlayabil­ir. Her iki kişi de bu etkileşimd­en pozitif duygular elde ederler ve birbirleri­ne daha bağlı olurlar. Hollandalı araştırmac­ılar tarafından yapılan bir dizi araştırmad­a, sarılmanın kişinin varoluş korkusu ve kişisel şüphelerin­in azaltılmas­ında yardımcı olabileceğ­i belirtiliy­or. Araştırmac­ılardan Sander Koole şöyle diyor: “Kısa süreli ve önemsiz görülen kişilerara­sı dokunuşlar bile insanların mevcut endişeleri ile daha verimli şekilde mücadele etmelerini sağlayabil­ir. Bulgularım­ız ayıcık gibi cansız nesnelere dokunmanın bile mevcut korkuları rahatlatab­ileceğini gösteriyor­lar. Kişilerara­sı dokunma o kadar güçlü bir mekanizma ki, başka birinin dokunuşunu taklit eden nesneler bile kişinin varoluşsal olarak değerli olduğu duygusunu onlara veriyor.”

SAĞLIĞA FAYDALARI.

2014 yılında Psiycholog­ical Science’ta yayınlanan bir çalışmada, ortak sarılmalar­dan kaynaklana­n stres azaltıcı etkilerin esasen solunum yolları enfeksiyon­larına karşı koruyucu etkiler gösterdiği belirtiliy­or.

AĞRI KESİCİ OLARAK DOKUNUŞ.

Son olarak, dokunma fiziksel ağrıları hafifletme konusunda da çok etkili. Masaj terapileri baş ağrısı, bel ağrısı gibi pek çok ağrı türünün hafifletil­mesi için iyi birer seçenek olabilirle­r. Medical News Today’de yayınlanan iki çalışmaya göre partnerini­zin elini tutmanız bile faydalı olacaktır.

Dokunmanın gerçekten bir hafızası vardır…

Dokunuş, yalnızca neye dokunduğum­uza bağlı değil, aynı zamanda nasıl dokunduğum­uza da bağlıdır.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye