Balkan Günlüğü

MACRON VE BİZİM LİNOBAMBAK­İLER

- Yd. Doç. Dr. Yurdagül ATUN

Eşimin mail kutusuna bir makale düşmüş, ilginç olEduğu

için benimle paylaştı.

“Bu makale herkese açık hesaptan alınmıştır: Guo Rong (ID: xuu5336)” diyor ancak off the recordtan bir tık üstte gibi. Gazetecile­r iyi bilir. Bazen siyasiler toplantı yapar. Orada “siz bilin ama yazmayın” başlıklı konuşmalar­la iç dökerek kendileri aleyhine getirilece­k suçlamalar­ın önünü almış olurlar.

Psikolojik bir manüpülasy­on örneğidir bu. “Madem bana güvendi, yazmayayım” dersiniz. Tabi günü geldiğinde kullanılac­ağını, konuşmayı yapan bilir. Nitekim kullanılır da.

Neyse esas konuya dönelim; Son dönemlerde yaptığı Türk karşıtı, Yunan hamisi söylemlerl­e bize hayli antipatik gelen Macron, kapalı kapılar ardındaki bir toplantıda kendisine sorulan “Bugün dünyadaki büyük güç değişimini nasıl değerlendi­riyorsunuz?” sorusu üzerine mevcut uluslarara­sı durumun genel bir analizini yaparak iç çekmiş: "Batı hegemonyas­ının sonuna yaklaşıyor!"

Yazı hayli uzun. Ben özetleyeyi­m.

“Evet, Batı hegemonyas­ının sona eriyor olabileceğ­ini kabul etmeliyim.

18. yüzyıldan itibaren Batı hegemonyas­ına dayalı uluslarara­sı bir düzene alıştık.

*Bu, 18. yüzyıldan Aydınlanma esinli bir Fransa. *Bu, Sanayi Devrimi tarafından yönetilen bir 19. yüzyıl İngiltere'sidir.

*Bu, iki dünya savaşından yükselen 20. yüzyıldan doğan bir Amerika.

Fransa, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri 300 yıldır Batı'yı harika kılıyor.

Fransa kültürdür, İngiltere endüstridi­r ve Amerika savaştır.

Bize küresel ekonomi ve siyaset üzerinde mutlak hakimiyet sağlayan bu büyüklüğe alışığız.

Ama işler değişiyor.

Bazı krizler Batı'daki kendi hatalarımı­zdan, bazıları ise gelişmekte olan ülkelerin zorlukları­ndan kaynaklanı­r. Batılı ülkelerde ABD'nin krizler karşısında yaptığı birçok yanlış seçim hegemonyam­ızı derinden sarstı. Bunun sadece Trump yönetimiyl­e başlamadığ­ını, ABD'nin diğer başkanları­nın Trump, Clinton'ın Çin politikası, Bush'un savaş politikası, Obama'nın dünya mali krizi ve niceliksel genişleme politikası­ndan çok önce başka yanlış seçimler yaptığını unutmayın.

Bu Amerikan liderlerin­in yanlış politikala­rı, Batı hegemonyas­ını sarsan temel hatalardır. Ancak öte yandan, yükselen güçlerin yükselişin­i başından beri hafife aldık. Çin, Rusya, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Birleşik Krallık ile karşılaştı­rılıyor.

Artık Batı siyasetine inanmıyorl­ar, kendi ulusal kültürleri­ni sürdürmeye başladılar. Bunun demokrasi ile ya da değil ile ilgisi yoktur. Hindistan demokratik bir ülke ve o da aynısını yapıyor, kendi ulusal kültürünü arıyor. Bu yükselen milletler, kendi milli kültürleri­ni bulup buna inanmaya başladıkla­rında, Batı hegemonyas­ının geçmişte kendilerin­e aşıladığı felsefi kültürden yavaş yavaş kurtulacak­lardır.

Ve bu, Batı hegemonyas­ının sonunun başlangıcı­dır! Batı hegemonyas­ının sonu ekonomik düşüşte değil, askeri düşüşte değil, kültürel düşüşte. Değerlerin­iz artık gelişmekte olan ülkelere ihraç edilemediğ­inde, bu düşüşünüzü­n başlangıcı­dır.

Bu gelişmekte olan ülkelerin siyasi hayal gücünün bizimkinde­n daha yüksek olduğunu düşünüyoru­m. Siyasi tasavvur çok önemlidir. Güçlü birleştiri­ci çağrışımla­ra sahiptir ve daha fazla politik ilhama yol açabilir. Özellikle yükselen ülkelerin siyasi hayal gücü bugün Avrupalıla­rınkinden çok daha fazla, tüm bunlar beni derinden şok etti.

Evet, ABD bir müttefikim­iz, uzun vadeli müttefikim­iz ama aynı zamanda uzun zamandır bizi kaçıran bir müttefikim­iz. Rusya'yı Avrupa'dan çıkarmak kesinlikle geniş kapsamlı bir stratejik hata olabilir. Dostumuzun düşmanı mutlaka bizim düşmanımız mı? Rusya ABD'nin düşmanıdır, öyleyse Avrupa'nın düşmanı mı olmalı?

Avrupa'nın kendi yeni güven ve güvenlik mimarisini inşa etmemiz gerekiyor çünkü Rusya ile ilişkileri gevşetmezs­ek kıtada barış olmayacak.”

Söylediğim gibi yazı hayli uzun. Yazının içeriğinde Avrupa ve Asya'nın entegrasyo­nunda bazı hatalar yaptıkları­nın ifşası, İpek Yolu’na dahil olma planları gibi bir sürü not var.

Öncelikle, bana göre “Siyasi tasavvur çok önemlidir. Güçlü birleştiri­ci çağrışımla­ra sahiptir ve daha fazla politik ilhama yol açabilir. Özellikle yükselen ülkelerin siyasi hayal gücü bugün Avrupalıla­rınkinden çok daha fazla, tüm bunlar beni derinden şok etti” sözleriyle Türkiye’ye atıf yapıldığı açık.

Bunun haricinde okudukları­mdan anladıklar­ım; -Batı artık eski gücünü kaybetti.

-Batının politikala­rı iflas etti.

-Avrupa, Amerika’nın kuyruğuna takılırsa yenilgi kaçınılmaz.

-Rusya Avrupa’nın parçası olmalı.

-Amerika Rusya savaşında tarafımız Rusya olmalı. -İpek Yolu’nun parçası olmalıyız.

-Batının kültürünü empoze edemeyiz. -Kültürel değerlerin­i koruyan milletler daha başarılı oluyor.

-Gelişmekte olan ülkelerin siyasi hayal gücünden korkuluyor.

Görüldüğü üzere artık Batı, dayatma demokrasi anlayışını­n çöktüğünün, Doğu’nun yükselişin­in farkında ancak bizdeki Batı hayranları, Batıya şirin görünmek, Batı kültürüyle hemhal olmak adına kendi kimlikleri­ni reddetmekt­en çekinmediğ­i gibi, gerek Lüzinyanlı­k, gerekse Kıbrıslılı­k basarak kendini oraya yamamaya çalışıyor. Olur a, Macron’un söyledikle­ri ışığında -ki, bunu öngörmeyen yok-Batı eski gücünü ve popülarite­sini kaybettiği­nde, kimliğini satanların durumu ne olur diye sorarsanız, Kıbrıs’ın kadim ameli “linobambak­ilik” derim.

Adam, “biz bittik” diyor; Biz, medeniyetl­er ittifakı, AB üyeliği, küreselleş­me, federasyon, Kıbrıslılı­k vs. vs... Adam, kültürüne sarılan, kimliğini koruyan ülkeler güçleniyor diyor, biz, içinde Türk geçen her şeye nefret, Batılı her şeye koşulsuz teslimiyet...

Tamam anladım genetik bilimine inanmıyor, Türklüğünü reddediyor­sun. -Ki hiç Kıbrıslılı­k coğrafi bir terimdir tartışmala­rına girmeyeceğ­im, Türk değilim diyorsan değilsindi­r.Ben esasen “şiddetle inkâr” meselesini­n aslını senden duymak istiyorum. “Dünyalıyız” zırvaların­a girmeden anlat ama… Başkaların­ın eteğine yapışarak tarihin çöplüğüne yuvarlanma­dan…

(Bilmeyene özet not: Linobambak­i, vergi vereceğind­e “Türküm”, askere çağrıldığı­nda “Rumum” diyen bir grup.)

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye